English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Crown

Crown tradutor Turco

346 parallel translation
Se me prometer mil coroas.
Bana 1000 crown vaat edersen?
Mil coroas.
1000 crown!
Dei 50 coroas ao senhor guarda.
Bir jandarmaya 50 crown verdim.
André Moreau? Colega de Philippe de Valmorin? Procurado por traição à coroa da França?
Philippe de Valmorin'in yeni arkadaşı Andre Moreau... wanted for treason against the Crown of France?
Esta é Crown City, nascida e construída sobre minas de ouro.
Burası altın madenleri üzerinde doğup büyümüş, Crown City.
Filho, se eu não fizer alguma coisa, Os índios vão queimar Crown City inteira, - e quem os pode culpar?
Yanlış bir şey yaparsan, evlat Ute'ler tüm Crown City'i yakarsa, onları kim suçlayabilir?
Preferimos lutar nas montanhas de San Juan do que aqui na cidade.
Crown City yerine, San Juan dağlarında kavgayı tercih ederiz.
Quando tudo isto acabar e você partir de Crown City...
Bu işler bittiğinde ve sen Crown City'i terk ettiğinde...
Não seja o primeiro em Crown City.
Crown City'de ilki sen olma.
Quando souberam disto em Crown City, ele terá uma.
Bu Crown City'de duyulursa, sana da ödetirler.
O Sr. leve-o a Crown City e diga ao xerife o que aconteceu.
Onu Crown City'ye götürün ve Sheriff'e olanları anlatın.
Parece que Crown City espera por dias melhores, Sr. Marlowe.
Crown City'i iyi günler bekliyor gibi, Bay Marlowe.
Representante dos queijos Crown.
Crown Peynir Şirketi reklam temsilcisiyim.
Por duas palavras que não ocuparão mais de 40 segundos do seu tempo, oferecemo-lhe 10.000 $ para uma única aparição.
40 saniyeden fazla vaktinizi almayacak iki kelime için Crown Peynir Şirketi size 10.000 dolar veriyor.
É só barrar uma tosta com o queijo Crown, dar uma mordida, dizer "Yum Yum" e os 10.000 $ são seus.
Sadece Crown Peynirini tosta süreceksiniz. Bir parça ısırıp, yam yam diyeceksiniz, 10.000 dolar sizin.
Tenho aqui um cheque de 50.000 $ dos uísques Royal Crown.
Elimde Kraliyet Crown Viski Şirketi'nin 50.000 dolar çeki var.
Um criado dá-lhe um copo de uísque Royal Crown,
Uşak bardağınıza Royal Crown Viski koyuyor.
O seu uísque Royal Crown.
Royal Crown Viski, efendim.
Royal Crown, aprecio-o muito.
Royal Crown Viski hoşuma gidiyor.
É por isso que aprecio o uísque Royal Crown.
Royal Crown Viski'yi bunun için seviyorum.
O seu uísque Royal Crown.
Royal Crown Viski'niz efendim.
Uma propriedade Tommy Crown.
Hem de Tommy Crown'nın mülkünü.
Não nos vai desejar sorte, Sr Crown?
Bize şans dilemeyecek misiniz, Bay Crown?
O Sr Crown deseja-vos boa sorte.
Bay Crown size iyi şanslar diliyor.
Sr Crown, é Genebra de novo.
Bay Crown, yine Cenevre'den aradılar.
Monsieur Crown.
Bay Crown.
- É uma beleza, sr Crown.
- Çok güzeldi, Bay Crown.
Boa jogada de Thomas Crown.
Thomas Crown'dan iyi bir vuruş.
Vendido ao Sr Thomas Crown.
500 dolara satıyorum... Ve 500 dolara Bay Thomas Crown'a sattım.
Vicki Anderson, Sr Crown.
Vicki Anderson, Bay Crown.
- Seguros, Sr Crown.
- Sigorta, Bay Crown.
O Banco, Sr Crown.
Bankalar, Bay Crown.
- Escritório do Sr Crown.
- Bay Crown'nın ofisi.
Quero apresentar Thomas Crown.
Eddy, seni Thomas Crown'la tanıştırayım.
Sr Crown, o Tenente Eddy Malone.
Bay Crown, Teğmen Eddy Malone.
Atingiram o Rose'n'Crow.
Rose'n'Crown'ı ele geçirdiler.
Estas árvores atrás de mim foram plantadas há mais de 40 anos como parte da política da Crown Woods que passou a ser Comissão Florestal em 1924.
Arkamdaki bu ağaçlar 40 yıl önce ekildi. 1924'te Ormancılık Komisyonu adını alan Taç Ormanı tarafından bir politika gereği.
Só temos Royal Crown Cola.
Bizde Royal Crown Cola var.
Pesos.
Crown.
E uma cola com uísque.
Ve bir Crown ve Kola.
Esta é uma Super Crown Benetti, feita á mão em Itália.
Bu özel olarak elde yapılmış birinci sınıf bir Benetti, İtalyan malı.
Tomei uma carruagem na estalagem Crown e vim a Londres com o único propósito de pedir o seu conselho.
Crown Hanı'nda bir yük arabası kiraladım, ve tavsiyelerinizi almak maksadıyla Londra'ya geldim.
A Crown.
Crown Hanı.
Sua coroa é mal. Eu vou consertá-la
Sizin Crown kırık onu tamir edip sonrada oynayacağız!
Se alegria fosse alguma coisa viva, estaria morta agora.
Eğer Crow ve Crown birer canlı olsalardı, şimdiye çoktan ölmüşlerdi.
Bem como as van der Luyden Lowestoft, da Companhia das Índias Orientais, e as Dagonet Crown Derby.
Van der Luyden'ların Lowestoft'ları... ve Dagonet Crown Derby porselenleri de öyle.
JAMES CROWN.
JAMES CROWN.
Falta pouco. Ele vai ser um "anxaneta" como tu.
Çok Yakında ve oda "crown" olacak, tıpkı senin gibi
Quem é sortudo, Tete? Ele vai ser um "anxaneta" como tu.
Şu bebek çok şanşlı, Oda senin gibi "crown" olacak
Eu sei.
Crown City kurucularından birinin Marlowe olduğunu biliyorum.
Parece absurdo, mas é o que alegam.
Kulağa saçma geliyor ama bu Crown'ın davası. Bak ne buldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]