Translate.vc / Português → Turco / Célia
Célia tradutor Turco
979 parallel translation
- Célia. Estás bem. - Oh, Ted!
Ted.
Célia esteve na cozinha como uma escrava o dia todo... a preparar comida especial para vocês.
Burada Bayan Celia slavin yapıyor. Bütün gün sıcak bir sobanın üzerinden... Senin için süslü vittles karıştırıyorsun.
Ficarei com o meu contrato, Célia.
Anlaşmamı yapıştırıyorum Celia.
- Darei a boa notícia à Célia.
Celia'ya müjdeyi söyleyeceğim.
Então, Célia, você podia mostrar-lhe as coisas até voltarmos.
geri döndüğümüzde ona bir şeyler anlatabilirsin.
Sabe, Célia, às vezes, apenas uma face ou uma pessoa... podem mudar todo o modo de vida de um homem... e ele começa a desejar coisas nas quais nunca tinha pensado.
bir insanın yaşadığı tüm yolu değiştirecek ve - Ve daha önce hiç görmediği şeyleri istemektedir.
Juke, fique aqui e ajude a Célia.
burada kal ve Celia'ya yardım et.
Célia, suponho que lhe devo uma explicação.
Ben sanırım sana bir açıklama borçluyum.
- Hum? - Ted, Célia, Dave, Pearl... todos contribuíram.
Pearl - hepimizin elinde bir şeyler vardı.
Acho que a Célia Wallace gostava de o ver dar meia volta.
Sanırım Celia Wallace kuyruğunu dönmesini görmek istiyor.
Estava errada sobre Cole, Célia.
Cole hakkında yanılıyor Celia.
Agradecemos o seu aviso, Célia, mas acho que conseguimos resolver qualquer problema que apareça, não é Juke?
bizden mecburuz Juke?
Obrigado, Célia.
Celia.
Ficar longe desta casa, da Célia, de todas as memórias infelizes que esta casa te impõe.
Bu evden, Celia'dan uzaklaşmak, bu evin senin için tuttuğu mutsuz bütün anılardan uzaklaşmak.
- Bom dia, Celia.
Günaydın, Bay Cedar.
Celia, onde está o teu distintivo?
Celia, rozetin nerede?
Certo, volte para dentro e vamos apanhar a Srta. Celia e os outros.
içeriye geri dönün ve Bayan Celia'yı ve diğerlerini alalım.
Srta. Celia, não quero brigar mais hoje.
bugün daha fazla dövüşmek istemiyorum.
- Foi um jantar muito bom, Srta.
Bayan Celia.
Celia. - Ainda bem que gostou.
Beğendiğine sevindim.
- O que foi, Célia?
Celia?
Olá, Celia.
Merhaba, Celia.
- Celia!
Celia.
Celia, seja como for, isso agora já não me interessa nada.
Celia, şöyle ya da böyle artık fazla umursamıyorum.
Celia, por favor, para.
Celiz, lütfen, yapma.
Celia, a única coisa que podem fazer, é afastarem-se um do outro.
Celia, yapabileceğin tek şey birbirinizden ayrılmanız.
Da minha mãe e da Celia.
Annem ve Celia.
Então, por que pensas que a Celia matou a Jessie?
Bu durumda Celia'nın Jessie'yi öldürdüğünü niçin düşünüyorsun?
Tudo o que a Celia tinha que fazer, era esperar até que a Jessie subisse para dormir a sesta e amarrar uma corda entre os degraus e sair para ir fazer as compras.
Celia! Ve Jessie aşağı inerken...
Celia!
Celia!
Celia, não podes fazer isso.
Celia, bunu sen yapamazsın.
Deixa-o em paz, Celia.
Onu yalnız bırak, Celia.
Celia, quero falar contigo por um minuto.
Celia, seninle biraz konuşmak istiyorum.
E, Celia, depois das festas ( de Natal ) vou fazer alguma coisa acerca disto tudo quer vocês gostem ou não.
Ve, Celia, tatillerden sonra, herhangi biriniz istese de istemese de bütün bunlar hakkında bir şeyler yapacağım.
Vou sair assim que souber que a Celia está a salvo.
Celia'nın güvende olduğunu öğrenir öğrenmez gideceğim.
Charlie, se alguma coisa acontecer à Celia, vou direito à polícia.
Charlie, eğer Celia'ya bir şey olursa, doğrudan polise giderim.
E a Celia.
Ve Celia'yı.
Vejo-a com bastante frequência, quando vai às compras.
Celia'yı alışverişe giderken sık sık görüyorum.
"Celia, queres casar comigo?"
"Celia, benimle... " evlenir misin? "
Sim, ainda não é oficial, mas a Celia ouviu de fonte segura.
Evet, resmi değil, ama Celia bunu güvenilir bir kaynaktan duymuş.
Desculpa, Celia.
Üzgünüm, Celia.
Celia?
Celia?
A Celia não me telefona.
Celia beni tekrar aramaz.
Celia, espera!
Celia, bekle!
A Celia terminou com ele.
Celia ondan ayrılmış.
Volta para dentro Celia.
İçeri geri gel, Celia.
Eu prometi à Celia.
Celia'ya söz verdim.
A Celia está a telefonar.
Celia arıyor.
Ei, Celia.
Merhaba, Celia.
Se não tivesses causado uma briga entre mim e a Celia...
Celia ve benim aramda kavgaya sebep olmasaydın...
E agora a Emily vai ficar de fora da peça dela... e o Anthony não vai poder levar a Celia ao baile de finalistas.
Ve şimdi Emily oyunu kaçıracak... ve Anthony Celia'yı mezuniyet balosuna götüremeyecek.