English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Dah

Dah tradutor Turco

154 parallel translation
Bem, é melhor do que te ouvir.
- Şey, saçmalık dinlemekten dah iyidir.
Quero ir muito mais longe do que isso.
Ondan çok dah öteye ulaşmak istiyorum.
Muito bem, Capitão América, tens uma opção.
Pekâlâ Kaptan Doo-Dah, seçim senin.
Maior alcance, uso variável, grande precisão.
Dah geniş menzill, kolay kullanım, ve nokta atışı isabet.
Só queria que lhe chamasse-mos Captain Dah.
Kendine Kaptan Dah olarak hitap etmemizi istedi.
Disse, "Podem chamar-me Dah-Dah", seja lá o que isso significa.
"Bana Dah-Dah deyin" dedi. Ne kast ettiyse artık.
Para além disso, temos mais em que pensar. Esqueça isso.
Bizim akıllarımız haricinde dah fazla kazanç elde edebilen çalışanları olmalıydı, vazgeç.
É o meu pai, Homer Simpson criador do...
O kişi babam, Homer Simpson Şeyin yaratıcısı.... # Dun-da-da-dah #
Bah-dah-bum. Minha porquinha.
Hayatım!
Um pouco mais de dois metros de diâmetro... Apenas o suficiente para isolar Chakotay. Por quê?
Diyametre içinde, iki metreden bir az dah az bir şekilde Chakotay izole edilebilir.
As senhoras de Camptown cantam aquela canção
Bunu Camptown kadınları söyler Doo-dah, doo-dah
O timing podia ter sido melhor, mas ele parece bem.
Zamanlama dah iyi olabilirdi ama sanırım bu da işe yarar.
Grande.
BA-DAH boom!
Grande "badabum".
Evet. Büyük ba-dah boom.
Grande, grande badabum.
Büyük. Ba-dah büyük boom.
Grande bum.
- Evet. Büyük ba-dah boom. Ba-dah boom.
Pois, grande badabum.
Büyük boom. Büyük ba-dah boom.
Lembras-te? "Grande bum?"
Hatırladın mı? "Ba-dah boom"?
"Grande bum?"
- Büyük ba-dah boom? - "Boom"?
Grande bum no táxi.
Büyük ba-dah boom.
Tudo somado, temos um "Dah".
Sonuç olarak ortaya "herhalde yani" çıkıyor.
Você parece-se mais com uma barrica de cerveja.
Peh! Bana dah çok bir fıçı bira gibi görünüyorsun
Que pode-se tornar um roedor ainda mais inútil do que é ou pode tornar-se alguém.
Şimdikinden bile dah yararsız bir sürüngen de olabilirsin, doğru biri..... de olabilirsin. Bir insan.
Tu queres salvá-los, mas vais andar sempre, sempre e sempre.
Onları kurtarmak istiyorsun, ama sonra devam edeceksin bir dah ve bir daha.
Não tarda nada desato a cantar.
"Zip a dee doo dah" diye şarkı söylememe az kaldı.
" Fah who foraze, dah who doraze
" Gümbür de gümbür.
" Bem-vindo, bem-vindo, dah who dahmus
" Hoşgeldin, hoşgeldin, gümbür.
Tu vais ser maior que a vida
Hayattan dah geniş olacaksın.
Dah-dah-dah-dah-dah-dah!
Dah-dah-dah-dah-dah-dah!
Dah!
Dah!
E assim, em sua honra, eu gostaria.... "As senhoras do Camptown cantam esta canção."
Ve onu onurlandırmak için... Kasabalılar bu yarış şarkısını söylerler, doo dah, doo dah
. "A pista do Camptown mede cinco milhas."
Kasaba pistleri beş mildir Oh, doo dah günü.
Não acredito que nunca tenhas ido ao Blue Note.
Dah önce Blue Note dinlemediğine inanamıyorum.
Pessoal, os Roller Disco Doo-Dah vão a Kenosha na próxima Sexta!
Hey çocuklar, Paten Disko Yarışması gelecek cuma şehre geliyor.
E o vencedor da Kenosha's Annual Roller Disco Doo-dah é...
Kenosha Paten Disko Yarışmasının kazananı...
olhamos para cinco outras possibilidades antes de te encontrarmos. ... mas há mais de trinta pistas diferentes.
Sizi bulmadan önce beş olasılığa dah bakmıştık, ama daha 30 taneden fazla olasılık daha var.
Pode falar sobre a história da arte, as suas palavras, a sua poesia, mas na realidade, no momento que sai fora do circulo mágico feito ao redor desta instituição está à mercê das forças de mercado.
Sanat tarihinizle ilgili konuşabilirsiniz Derrida'nızla, la-dee-dah'ınızla, şiirinizle ama gerçekte, dışardaki dünyaya adımınızı attığınız anda bu enstitünün etrafınızda çizdiği sihirli çember piyasa baskılarının insafına muhtaçsınız ve hiçbir yer sizi bu baskılara karşı çıkarlarınızı gözetmeye direkt olarak hazırlayamaz
Me conta de novo, como este filho da puta escapou... porque é tão in-fudido-crível... quero ouvir de novo ele estava na traseira da van tinha um equipamento fotográfico lá incluindo luzes ele ligou as luzes em nós eu me distrai e ele fugiu
Bu kahrolasi herif nasil kaçti bir de sen anlat... çünkü bu çok inanilmaz bir hikaye... Bir dah duymak istiyorum. Kamyonetin arkasindaydi.
É uma saída mais limpa.
Dah temiz bir çıkış.
- Posso por mais cola.
- Size dah fazla meşrubat koyabilirim.
Jesmin-dah.
Jesmin.dah.
Bem, Jesmin-dah, aposto que o teu quarto não se parece nada com este!
Pekala, Jesmin.dah evde odanın bu halde olmadığına iddiaya girerim.
"Jesmin-dah"!
"Jesmin - dah"!
- Jesmin-dah, não é?
- Jesmin.dah, değil mi?
Esta melhor agora, nao está?
Şimdi dah iyi, öyle değil mi?
Você e seu código!
- Oh, tabii, zip-a-dee-doo-dah!
Sinto muito.
Sas-ga no-yo-du no-kay-dah?
Qusdaq ba'.
ba'daH.
Estupendo.
- Dah dah dah dah dah. - Güzel.
Temos menos tempo do que pensava.
- Tahmin ettiğimden dah az zamanımız var.
- Jesmin-dah!
- Jesmin.dah!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]