Translate.vc / Português → Turco / Daiquiris
Daiquiris tradutor Turco
49 parallel translation
- O que quer? Daiquiris congelados?
Birkaç kadeh donmuş kokteyl mi?
A seguir temos "Daiquiris Duplos", um fato para a praia com calças justas e um lenço de seda tailandesa.
Sıradaki "Çifte Donuk Daiquiris" parlak pantolonlu bir kıyafet bele sarılacak Tay ipeği ile.
Ele sentava-se na cadeira dele, e eu na minha, às 1 7, todos os dias e bebíamos daiquiris com o S. Sebastiäo a olhar para nós.
Her gün 5,00'te o kendi sandalyesine, ben de benimkine oturur Aziz Sebastian tepemizde kara kara düşünürken kokteyllerimizi içerdik.
É, jogamos às palhinhas com os daiquiris de banana.
Evet, pipeti muz kokteylimizden çıkardık.
Dois daiquiris.
İki misli tehlikeli.
Beber cinco daiquiris?
5 kadeh rom mu içecektin?
Um dia preenchido com daiquiris e Nintendos e revistas pornográficas.
İçkilerle, nintendolarla, porno dergilerle dolu bir gün olacak...
Fiz uns daiquiris de banana.
Muz kokteyli yaptım.
Vamos aos daiquiris.
Daiquiris içelim.
Chega de daiquiris para ti.
Bu kadar daiquiris yeter.
- Depende dos daiquiris que tenha bebido.
- Kaç kadeh içtiğime bağlı.
Lembro-me dessa noite. Bebeste uns quatro "daiquiris".
O geceyi hala hatırlıyorum.
Não penses que me esqueci de como ficas louca... com uns "daiquiris".
Birkaç içkiden sonra nasıl çılgına döndüğünü... unuttuğumu sanma sakın.
Dois daiquiris de banana, um de manga, um sloe gin fizz, um "mamilo escorregadio" e para mim... um "orgasmo ruidoso na praia" com muito açúcar na borda.
İki muzlu kokteyl, bir mango, bir erikli cin fiz... bir buz ateşi kokteyli ve benim için... çılgın bir sex on the beach, kenarında şeker olsun.
Nunca fizeram o mesmo depois de três daiquiris?
Üç içkiden sonra siz hiç böyle şeyler yapmaz mısınız?
Por isso agarrava um daqueles daiquiris grátis e ia-me embora.
Ben de bedava kokteyli alıp... çıkıp gittim oradan.
Vistam-na com um traje suíço, nós depois aparecemos... fazemos uns daiquiris, curtimos um bocado e vemos o que acontece.
Onu İsviçreli bir dağ kızı gibi giydirin, biz de gelir bir kaç kadeh daiquiri yapar, hafif çakırkeyif olduktan sonra ne olacak görürüz.
Mas que daiquiris
Kokteyllere bakın!
E de daiquiris de banana?
Peki ya muzlu kokteyl?
Dois daiquiris de banana.
İki muzlu kokteyl.
Daiquiris.
Daiquiri.
Sabes fazer daiquiris?
Daiquiri yapmayı bilir misin?
O Hal ligou a liquidificadora e, de repente, os Daiquiris invadiram a paisagem.
Yaramazlık yapıyoruz. Hal blenderi çalıştırdı. Birden daiquiri'ler her yeri karıştırdı.
Obviamente algo que estás a cozinhar nas Honduras apesar de eu duvidar que sejam "daiquiris de banana".
Honduras'ta açıkça bir şeyler yapıyorsun, herne kadar onun muz kokteyli olduğundan şüpheli olsam da.
Como quando a minha mãe fazia daiquiris e cantava músicas da Tanya Tucker.
Annemin daiquiri içip Tanya Tucker şarkılarını söylemesini hatırlatıyor. Kulağa harika geliyor.
Daiquiris de morango?
Hayır adamım özür dilerim.
As nossas especialidades serão "coladas" e "daiquiris".
Özel içkilerimiz, hindistan cevizli ve limonlu kokteyller olacak.
- E que tal? Pedirmos dois Daiquiris Hemingway.
İki Hemingway kokteyli söyle.
Este é um dos dois sítios em Nova Iorque com óptimos Daiquiris.
Burası New York'ta o kokteyli en iyi yapan iki yerden biridir.
- Dois Daiquiris.
- İki Hemingway kokteyli.
Aqui está, miuda obediente. Duas Daiquiris congeladas e extremamente "virgens".
İşte buyur, alkolsüz ve tamahkar,... iki dondurulmuş, tam namuslu ev kızları için.
Vocês sabem aquele tipo de mulher que podia ter sido a próxima Faith Hill, mas algures no caminho descobriu daiquiris de pêssego, pôs o seu diafragma mal, e acabou directamente no meio de um parque de caravanas do inferno a criar dois filhos? mesmo assim ela continua toda boa e vocês podem admirar o seu rabo, porque tu tens cuidar de ti próprio, quero dizer, vamos lá.
Hani, bir sonraki Faith Hill olma yolundayken şeftalili romu keşfedip diyaframını yanlış kullanan ve karavan cehenneminin ortasında iki çocuk büyüterek büsbütün yaralayan, ama yine de poposuna bir çeyreklik atsan sekicek kadar seksi görünmeyi başaran bir kadın.
Eu compro os daiquiris e a CIA trata das passagens.
Eğer CIA uçak biletlerini alırsa içkiler benden.
A nossas especialidades serão coladas e daiquiris.
Özel içkilerimiz, hindistan cevizli ve limonlu kokteyller olacak.
Daiquiris, margaritas.
Daiquiriler, margaritalar.
Quem quer mais daiquiris?
Kim daha daiquiris ihtiyacı var? Whoo!
Talvez um pouco menos de vodka nos daiquiris para a próxima.
Belki biraz daha az votka daiquiris yakın zaman içinde.
Vamos para um sítio quente e ficamos deitadas a beber uns Daiquiris.
Sıcak bir yere gideriz birsürü para harcar, kokteyl içeriz.
Mais três daiquiris.
Üç daiquiri daha.
Conheci o Hemingway pessoalmente, um chato insuportável até o Papa emborcar seis daiquiris.
Hemingway'i bizzat tanıyorum Papa ona kokteyl verene kadar pislik gibi renksiz.
- Se mudarem de ideias, já me disseram que os meus daiquiris de morango são um pecado.
Fikrinizi değiştirirseniz diye söylüyorum çilekli şaraplarımın tam kıvamında olduğunu söylerler.
Vocês vão ficar aqui toda a noite para se conhecerem melhor e tentar evitar que as formigas subam pelos vossos narizes, enquanto as Chanels e eu vamos beber daiquiris de banana ao White Stallion.
Siz kızlar bütün gece burada kalacaksınız. Birbirinizi yakından tanıyıp, karıncaları burnunuzdan uzak tutmaya çalışacaksınız. Bu arada Chaneller ve ben White Stallion'da muzlu kokteyllerimizi içeceğiz.
E pizzas de massa alta de Chicago, e "daiquiris" de morango, meu.
Kalın hamur pizzalar, çilekli kokteyller dostum.
Os melhores daiquiris do planeta.
Gezegendeki en iyi daiquiris.
Os melhores daiquiris do planeta.
Dünya'daki en iyi kokteyller orada.
Pensei que ias para o México, pedias uma rodada de daiquiris com florezinhas, conhecias uma "mamacita" e esquecias-te de mim.
Sanırım Meksika'ya gidersin ve votka ve limonlu kokteylini yanına alırsın bir güzelle tanışıp beni tümden unutursun sandım.