Translate.vc / Português → Turco / Dart
Dart tradutor Turco
467 parallel translation
Que mais há para mim, para além do casamento?
Ve başpapazla dart oynadım. Evlilikten başka yapmadığım ne kaldı?
Ou gostaria de jogar aos dardos?
Yoksa dart oynayalım mı?
É uma espécie de jogo de dardos.
Dart oyunu gibi bir şey.
Muita gente quer atirar dardos aos patrões.
Bir çok insan patronuna dart atmak ister.
Mas olha, sabiam jogar dardos.
Fakat işçiler dart oynayabiliyorlar.
Tem-se falado sobre jogadores de dardos grandes e corpulentos, mas o Rab...
Şişman ve iri yapılı dart oyuncuları hakkında çok şey söylendi, fakat Rab...
- Campeão de Dardos, Denver, 1987.
- Dart Şampiyonu, Denver, 1987.
Nós estávamos a atirar clips de papel e uma daquelas porcarias entrou-me no olho.
Peki, bu daktilom için. Bu dart şampiyonluğum için.
É melhor que jogar aos dardos com licenciados em Gestão.
Barda dart oynamaktan daha iyi.
O sujeito vai ficar mal ajustado e depois todas as pessoas virão ter comigo. Interessante... Eu quero uma caneta que espalhe gás, uma arma com dardos paralisantes...
çok alakasız gibi gözüküyor olabilir ilginç... ben bir yırtıcı gaz kalemi istiyorum, bir felç edici dart oklu silah- oh, hayır - nunchucks nunchucks?
Bart, carroça, dardo e... arte...
Bart, cart, dart, e-art- -
- Nós podemos fazer isso, vamos manter isto em segredo. Mas este gajo é mais como um tipo de dardo a ser jogado?
Bu eleman daha çok dart tahtasina atilmak için.
É um dardo, credo.
- Tanrım, bu bir dart oku.
Eu pergunto é como o dardo entrou no corpo.
- Kendime sorduğum soru, Poirot, dartın vücuda nasıl girmiş olduğu.
Vai descobrir que é sul-americano tal como o dardo.
Sanırım bu Güney Amerika'dan. Aynı dart gibi.
Mas eu pensei que ela tinha sido morta com o dardo.
- Ama ben Madame Giselle dart okuyla öldürüldü sanıyordum.
Quem matou a Giselle, quer seja a Lady Horbury ou mesmo o Daniel Clancy, escolheu o momento psicológico em que ninguém estava atento. E poderiam disparar o dardo do sítio que quisessem.
Giselle'i kim öldürdüyse, bu ister Lady Horbury hatta Daniel Clancy bile olsa, açık biçimde, tam o kimsenin bakmadığı, o dalgın anı seçti, ki dartı istediği yerden fırlatabilsin.
Localizámos a loja que vendeu o dardo.
- Dartı satan dükkanı buldum.
Pensei que o dardo que a matou fosse preto e amarelo...
Madame Giselle'i öldüren dart oku siyah ve sarı renkteydi sanırım.
Mas eu descobri que o comprador do dardo envenenado foi um homem.
Diğer yandan, ben de zehirli dart okunu satın alanın bir erkek olduğunu öğrendim.
Mas, conforme as minhas experiências demonstraram de modo conclusivo, seria impossível para alguém soprar o dardo no avião, sem correr o risco de ser visto.
Ancak deneylerimin son derece kesin biçimde ortaya çıkardığı gibi, görülme riski olmadan birinin dart okunu hedefe yollaması imkansız.
Foi cometido pelo dardo envenenado que foi espetado com a mão no pescoço de Madame Giselle.
Zehirli dart okunun, Madame Giselle'in boynuna elle sokulmasıyla işlendi.
É um dardo, credo!
- Tanrım, bu bir dart oku!
Seis dardos com penas de peru.
Altı tane hindi tüyünden dart.
Podes atirar um dardo pela janela fora e acertar em alguém melhor do que eu.
Pencerenden dart atıp benden iyi birisini vurabilirsin.
- Moe, traz os dardos.
- Moe, Dartı getir.
É melhor do que o Dia do Dardo.
Dart gününden daha iyidir.
Posso estar a lançar dardos ou a jogar bilhar.
Dart oynuyor, ya da bilardo topuna vuruyor olabilirim.
Que tal um jogo de dardos?
Dart oyununa var mısın?
O objetivo é atirar o dardo e acertar naquele alvo.
Amaç bu dartı atıp şu tahtayı vurmak.
- Um dardo tranquilizante.
- Uyuşturucu dart.
- Queremos o nosso quadro de dardos.
- Sadece dart tahtamızı geri istiyoruz. - Başka bir tane kopyalayamaz mısınız?
Aquele é o nosso quadro de dardos.
Bu bizim dart tahtamız ve onu geri istiyoruz.
Deixem-me adivinhar. O vosso quadro de dardos da sorte?
Yoksa şans getiren dart tahtanız mı?
Sabemos tudo sobre vocês, basebol, root beer, dardos, bombas atómicas.
Hakkınızda her şeyi biliyoruz beysbol, kök birası, dart okları, atom bombaları.
Que consigo colocar o dardo exatamente onde quero.
Dart okunu nereye istersem oraya atabilirim hissi.
Em todo este tempo, ninguém veio pedir o alvo.
Burada bulunduğum süre boyunca daha kimse benden dart tahtası istemedi.
Anda, Molly. Vamos jogar dardos.
Hadi Molly, dart oynayalım.
Montei um alvo nos nossos aposentos para jogar com a Molly.
Bizim kamaramıza bir dart tahtası kurdum yani Molly ve ben oynayabiliriz.
Talvez o Morn seja melhor no cockpit de um caça do que a jogar dardos.
Belki Morn bir'spitfire'uçağının kokpitinde dart oynamaktan daha iyidir.
Podíamos estar aqui sentados um pouco. Ir a um bar, beber uma cerveja, jogar aos dardos.
Burada bir süre oturur sonra da belki bir bara giderek büyük bardakta bira içip dart oynarız diye düşünüyordum.
Jogas dardos?
Dart oynar mısın?
Considero ter boa pontaria e disse ao meu cliente, Great Benefit, que o custo neste caso ia ser elevado.
Dart tahtasının merkezine çok yakın atış yapabilirim, ve müvekkillerim olan Great Benefit'e dedim ki, bu davadaki masraflar tek başına büyük bir miktar tutacaktır.
Certo. Eu levo os dardos.
Tamam, dart tabancasını getireyim.
E talvez um torneio no meu novo alvo para dardos. Que acham?
Ya da belki bir turnuva yeni dartımda!
Dois dias a jogar dardos!
İki gün dart!
Veio num dardo, certo?
- Dart ile geldin, değil mi?
Dardos?
Dart okları mı?
Dados.
Dart.
Um jogo de dardos?
Dart oynamaya ne dersin?
Encontrou com quem jogar dardos.
Dart oynamak için başka birilerini bulduğunu görüyorum.