Translate.vc / Português → Turco / Datã
Datã tradutor Turco
19 parallel translation
Cuidado, meu amor, os olhos de Datã vêem através da pedra.
Dikkatli ol aşkım. Dathan'ın gözleri taşı bile deler.
Datã é um abutre que se alimenta da carne do seu povo.
Dathan kendi halkının leşiyle beslenen bir akbaba.
Datã vem colado a cada esperança.
Her umudun peşinde Dathan dolaşıyor.
És Datã, o supervisor dos hebreus.
Sen Dathan'sın, İbrani denetçi.
Deixa que os meus olhos... É melhor que achem o salvador, Datã, senão perdê-los-ás.
Bırakın gözlerim... gözlerin kurtarıcıyı bulsa iyi olur Dathan.
Datã, tu apenas vês lama. Pega nas suas roupas lamacentas e vai-te.
Dathan, sen sadece çamur görüyorsun, çamurlu giysilerini al ve git.
Datã, toma o comando.
Dathan, kontrolü al.
Datã, meu irmão, Deus favorece-te.
Dathan, kardeşim, Firavun'un gözüne girdin.
Datã, se temes Deus, deixa-me partir.
Tanrı'dan korkuyorsan beni bırak.
Eu far-te-ei vénias, Datã.
Önünde eğilirim Dathan.
Qualquer coisa, Datã.
Her şeyi Dathan.
Datã faz bem em enviar-te ao poço, Lilia, ou poderá encontrar veneno na água.
Dathan kuyuya seni göndererek akıllı davranıyor Lilia, aksi halde suyu zehirlenebilirdi.
- Datã? - Sim.
- Dathan mı?
Datã.
- Evet.
Datã, salvará a vida dela! Moisés recebeu a promessa de Deus!
Dathan, onun hayatını kurtaracak!
Tal como Datã, não sabiam para onde se dirigiam, e não se ralavam mais com isso do que os rebanhos o faziam.
Dathan gibi onlar da gittikleri yeri bilmiyordu, ve tıpkı sürüleri gibi umurlarında değildi.
Vingar-me-ei de cada chicotada que me deste, Datã!
Her kamçının bedelini sana ödeteceğim Dathan!
Lilia não é uma escrava, Datã!
- Kamçını hissetmiştim! Lilia köle değil Dathan!
- Tu, Datã!
- Sen Dathan!