Translate.vc / Português → Turco / Davey
Davey tradutor Turco
540 parallel translation
David, iréi procurar a mulher de Riggs. a mulher de quén nos falou o capitán Hollister, vens?
Davey, Kaptan Hollister'in bahsettiği Bayan Riggs'i gidip bulsam iyi olur.
Não. Quero ficar com David para ver cómo descarregam os cavalos.
- Hayır, Davey ile burada kalıp geminin boşalmasını izleyeceğim.
- Cuide dela, David.
- Ona sahip ol, Davey.
- Por favor, tenha cuidado.
- Dikkatli ol, Davey.
David, vamos pra nossa carroça.
Davey, bakalım arabamız indirilmiş mi.. Gel Bal Kız.
Tenho que ir com David.
Davey'nin yanına gitmeliyim.
Ja ouviu, David. Nós vamos para a California.
Benim aklım yattı Davey, California'ya gidiyoruz.
Aí não, Davey.
Oraya değil, Davey.
Ali, Davey.
Buraya, Davey.
Davey, meu rapaz.
Davey, adamım.
Porque demoraste, Davey?
Neden geciktin, Davey?
Gloria O'Day e Gertie Schultz, este é o Davey Smith.
Gloria O'Day ve Gertie Schultz, Bu Davey Smith.
- É, Davey, mais umas horas aqui...
- Birkaç saat daha kalırsak eğer...
Talvez o Davey nos convide para irmos à sua casa.
Belki sonra Davey bizi evine davet eder.
É um lindo mar o que espera O amigo dele, Davey Jones
Bu iş bitince engin denizde kendini darağacında bulursun
O meu bom amigo Davey Jones
Çok sevgili darağacında Oh!
- Você está uma hora e meia atrasado.
- Alo, Davey. - Neden geç kaldın?
Querido Davey, Ainda não tivemos notícias tuas este mês, e perguntamo-nos se tudo estaria bem contigo.
" Sevgili Davey bu ay senden hala haber alamadık ve iyi olup olmadığını merak ettik.
Bem, acho que isso é tudo por agora, excepto sentirmos a sua falta, Davey.
Hepsi bu şimdilik, ama seni çok özledik, Davey. En kısa sürede yaz.
O jovem, invicto por vencer 22 confrontos profissionais... Kid Rodriguez, e o veterano Davey Gordon, vitorioso em 88 lutas, sendo que perdeu 9 e empatou 2.
Genç olan, 22 profesyonel karşılaşmada sıfır yenilgiyle Kid Rodriguez ve tecrübeli boksör Davey Gordon, 88 maç kazandı dokuzunu kaybetti ve iki beraberliği var.
Sr. Davey Gordon, por favor. Chamada de Seattle.
Bay Davey Gordon, lütfen.
- Boa noite. - Boa noite, Davey.
İyi geceler, Davey.
Davey!
Davey!
Deixa, ou arranco-te um dedo.
Davey, sen karışma evlat, yoksa bir parmağını uçuruveririm.
Davey Crocket. Tudo.
Davy Crockett, eserler.
E quais são então os teus planos, Davey?
Neymiş o planların Davey?
Davey, fiz o que achava que estava certo.
Davey, ben doğru bildiğimi yaptım.
Há muitas oportunidades numa cidade pequena, Davey mas eu, se estivesse a começar hoje apontava para uma cidade grande.
Ufak kasabalarda da çok fırsat olur Davey ama ben bugün bir işe girişecek olsam metropol kentlerden birine yönelirdim.
- Não, não, não, Davey.
- Yok, yok be Davey.
Não há nada como isso, pois não, Dave? Nada.
Bunu kadar güzel bir şey var mıdır Davey?
Agora o que temos de fazer é tratar de ti, Davey.
Şu an yapmamız gereken şey sana düzenli bir hayat kurmak Davey.
Davey, deixa de selar o cavalo.
Davey, atı yüklemeyi bırak şimdi.
- Bom dia, Davey.
- Günaydın Davey.
Por mim tudo bem, Davey.
Bana uyar Davey.
Davey, a carta.
Davey, mektup. Bu sana.
Davey.
Davey!
- Olá, Davey!
- Merhaba Davey!
- Davey.
- Davey!
Claro, Davey, e podes contar com a primeira dança.
Elbette Davey, ilk dansı seninle yapabilirim.
Davey não é um estranho, trabalha na loja do Birnbaum.
Davey yabancı değil ki Birnbaum'un dükkanında çalışıyor.
Há alguma turbulência, Davey, mas tens de pilotar em todo o tipo de condições atmosféricas.
Biraz sarsıcı oluyor, Davey ama her türlü hava koşulunda uçmalısın.
Vou assumir o comando, Davey.
Kontrolü alıyorum, Davey.
Bom, Davey põe a cassete.
- Evet. Pekâlâ, Davy kaseti başlat.
O amor está no ar, Davey.
Havada aşk kokusu var, Davey.
Boa, Davey.
Aferin, Davey.
. Adiante, David.
Gidiyoruz, Davey.
- Alô, Davey.
- Alo?
- Olá, Davey.
- Selam, Davey. Ben George Amcan.
- Alô, Albert. - Alô, Davey.
- Alo, Albert?
- Como está você?
- Alo, Davey.
- Davey!
- Davey!