Translate.vc / Português → Turco / Dickinson
Dickinson tradutor Turco
292 parallel translation
TRIBUNAL DO MUNICÍPIO DE DICKINSON ABILENE
DICKINSON BÖLGE MAHKEMESİ ABILENE
Ei Dickinson!
Hey Dickinson.
Dickinson insistiu nessa temporada, eu não.
Burada oynamak Bayan Dickenson'ın fikriydi, benim değil.
Senhoras e senhores... a Srta. Tally Dickinson.
Bayanlar ve baylar, Bayan Taleen Dickenson.
Srta. Dickinson... nosso xerife Calem Ware.
Bayan Dickenson, bu şerifimiz, Calem Ware.
Será que disse? Senhorita Dickinson?
"Bayan Dickenson" dediniz değil mi?
- Dickinson.
- Dickinson.
Sr Dickinson... Fiz-lhe uma pergunta.
Bay Dickinson size bir soru sordum.
Capitão Dickinson!
Yüzbaşı Dickinson!
Capitão Dickinson!
- Bırak onları, Dick! - Yüzbaşı Dickinson!
Capitão Dickinson, divida a patrulha.
Yüzbaşı Dickinson, askerleri 2 gruba ayır.
Capitão Dickinson, este é o Coronel Davy Crockett.
Yüzbaşı Dickinson, bu Albay Davy Crockett.
Oh, e esta a minha prima Sra Dickinson.
Oh, ve bu kuzenim Bayan Dickinson.
Capitão Dickinson, os seus homens estão dispostos?
Yüzbaşı Dickinson, adamların hazır mı?
Se não fosse a intervenção do Capitão Dickinson, muitos voluntários estariam agora mortos em vez de estarem aqui nos postos.
Yüzbaşı Dickinson ve adamlarının başarısı olmasaydı inan bana çok sayıda gönüllü, görev yeri dışında orada ölmüş olacaktı.
Boa sorte, Dickinson.
- İyi şanslar, Dickinson.
- Capitão Dickinson.
- Yüzbaşı Dickinson.
Recebo mais forças de Dickinson.
Dickinson'a gidelim, haydi.
Ah, Dickinson. Segure um minuto, sim?
Ah, Dickinson. bir dakika tut şunu, tutarmısın?
Capitão Dickinson, escolte a Sra. Fosgate e suas amigas à porta.
Yüzbaşı Dickinson, Bayan Fosgate ve arkadaşlarına kapıya kadar eşlik edin.
- Tabitha Dickinson, sim.
- sey mi bu... - Tabisa Dickinson, evet.
Miss Dickinson.
Bayan Dickinson.
Este é para a Sra. Dickinson.
Bayan Dickinson'a götürülecek.
- "Por Tabitha Dickinson." - Lê alto!
Sesli oku.
- Bom dia, Menina Dickinson.
- Günaydın Bayan Dickinson.
Aquilo que não gostas nela, é exactamente aquilo que eu gosto.
Bayan Dickinson'da seni iten ne varsa beni çeken de o.
- Ele é um velho amigo.
- Bayan Dickinson, o eski bir dost.
Menina Dickinson.
Bayan Dickinson.
Cale-se!
Bayan Dickinson, kesin sesinizi!
Desculpe-me por ter fugido de si esta manhã.
Bayan Dickinson, bu sabah sizi öyle bırakıp çıktığım için özür dilerim.
- Menina Dickinson.
- Bayan Dickinson?
Fale-me da Stephanie Dickinson, civil.
Bana sivil Stephanie Dickinson'dan bahsedin.
Podia fazer-me um grande favor.
Bayan Dickinson, bana büyük bir iyiliğiniz dokunabilir.
Não mais do que eu.
Benden daha fazla edemezsiniz Bayan Dickinson, inanın bana.
Sei que a Menina Dickinson é óptima.
Bayan Dickinson harika biriymiş.
Mas uma noite em que ficou a trabalhar, tive uns ciúmes súbitos dela.
Ama geç saate kadar çalıştığı bir gece onu Bayan Dickinson'dan kıskanmıştım.
- Vai estragar as radiografias.
- Röntgenleri yakacaksınız. - Dinleyin Bayan Dickinson...
A Menina Dickinson envia-lho.
Bayan Dickinson ona gönderir.
O medo cobarde do dentista está totalmente superado pelo desejo...
Güzel Bayan Dickinson'ı görme arzusu...
- de ver a encantadora Menina Dickinson.
- dişçi korkumu unutturdu.
Desaprovo fortemente que saia com pacientes.
Bayan Dickinson hastalarla çıkmanızı kesinlikle onaylamıyorum.
Sou a Menina Dickinson.
Ben Bayan Dickinson'um.
Menina Dickinson?
Bayan Dickinson mu?
- É a assistente do Julian?
- Sen Bayan Dickinson'sun. Julian'ın hemşiresi.
Digamos que a Menina Dickinson é uma assistente íntegra, que gosta de arrumar tudo antes de partir.
Bayan Dickinson işine çok bağlı bir hemşiredir... ve gitmeden önce ortalığı toplamayı sever.
Emily Dickinson.
Emily Dickinson.
Ouvi dizer que as miúdas de Dickinson são fáceis.
Dickson kızlarının çok hızlı diye duydum.
A Elaine Dickinson está neste voo?
Elaine Dickinson bu uçakta mı?
Fala Elaine Dickinson, a hospedeira.
Ben Elaine Dickinson. Hostesim.
Às vezes, quando estou com um jogador... eu apenas leio Emily Dickinson ou Walt Whitman para ele.
Bazen bir beyzbol oyuncusuyla yalnız kaldığımda ona sadece Emily Dickinson ya da Walt Whitman okurum.
Dickinson.
Dickinson.