Translate.vc / Português → Turco / Dietrichson
Dietrichson tradutor Turco
73 parallel translation
Me refiro ao assunto Dietrison.
Ama Dietrichson dosyasına bir bakalım.
Sabe quem matou ao Dietrison?
Dietrichson'ı kim öldürdü biliyor musun?
- O senhor Dietrison?
- Bay Dietrichson evde mi?
Quero falar com o senhor Dietrison não vim vender revistas.
Bakın görüşmek istediğim kişi bay Dietrichson ve dergi aboneliği için gelmedim.
- Pois o senhor não está.
- Bakın, bay Dietrichson evde değil.
- Pergunta pelo senhor Dietrison.
- Bay Dietrichson'u arıyorlar.
Para renovar o seguro dos automóveis.
Otomobillerinizin kaskosunu yenileme konusunda, bayan Dietrichson.
Sobre o piano, bonitos portas retratos, fotos do Dietrison e Lola. A filha de seu primeiro matrimônio.
Piyanonun üzerinde, lüks bir çerçevede bay Dietrichson ve ilk karısından olan kızı Lola'nın resimleri vardı.
O certo é que nesse momento importavam muito pouco os peixes no seguro, no senhor Dietrison e sua filha.
İşin gerçeği Keyes, o anda ne balıkları ne kaskoyu, ne de bay Dietrichson ve kızı Lola'yı düşünüyordum.
- Absolutamente, senhora.
- Hayır, bayan Dietrichson.
Faz três anos contratamos o seguro com o senhor Dietrison e sentiríamos que se perdesse a apólice.
Üç senedir bay Dietrichson için bu kasko bizde ve sona ermesini istemeyiz.
Tem uma tornezeleira linda, senhora.
Halhalınız ne kadar tatlı, bayan Dietrichson.
- Acidente? Claro.
Tabi ki bayan Dietrichson.
- Amanhã às oito e meia.
- O zaman yarın akşam 8 : 30'da, bayan Dietrichson.
Em meu escritório encontrei um recado da senhora Dietrison.
Ofisimde bayan Dietrichson'un yenilemelerle ilgili telefon mesajını dinledim.
Mas não deixava de pensar no Philys Dietrison e no muito que a favorecia aquela tonozeleira.
Ama Phyllis Dietrichson aklımdan çıkmıyordu bacağındaki halhalın bıraktığı iz de.
- Adeus, senhora Dietrison.
- Güle güle bayan Dietrichson.
Muito antes de conhecer o Philys.
Phyllis Dietrichson'la tanışmadan çok önce bile.
Tentava pensar como você, Keyes, para poder responder a todas suas perguntas quando Dietrison morresse.
Senin beyninle düşünmeye çalışıyordum Keyes, Dietrichson öldükten sonra soracağın tüm sorulara cevap vermeye çalışıyordum.
A filha do Dietrison, Lola.
Dietrichson'un kızı Lola'ydı bu.
Senhor Dietrison, saberá que ao não ser um empregado o seguro de acidente não lhe cobre.
Farkında mısınız bay Dietrichson, maaşlı memur olmadığınız için devletin sağladığı emeklilik sigortasından yararlanamazsınız.
Não há dúvida de que o melhor seguro é o de acidente.
Taksit taksit. Kaza sigortası yapılabilecek en ucuz sigortadır bay Dietrichson.
- Como você disser.
- Nasıl isterseniz bay Dietrichson.
- boa noite, senhorita Dietrison.
- İyi geceler, bayan Dietrichson.
- Assine aqui, senhor Dietrison.
- İmzalayacağınız yer şurası bay Dietrichson.
- A São Francisco?
- San Francisco'ya mı bay Dietrichson?
No Stanford se jogava muito ao futebol.
Tam bir futbol okuludur. Oynar mıydınız bay Dietrichson?
Obrigado. Não se preocupe com o cheque.
Teşekkürler bay Dietrichson.
- boa noite, senhor Dietrison.
- İyi geceler, bay ve bayan Dietrichson.
Encantado.
Memnuniyetle bayan Dietrichson..
- Tudo se arrumará.
- Bir gün herşey yoluna girer, bayan Dietrichson.
me vesti de azul marinho, igual a Dietrison.
Donanma mavisi bir takım giydim, Dietrichson'un giyeceği gibi..
Fui andando até a casa do Dietrison.
Dietrichson'un evine kadar bütün yolu yürüdüm.
- Eu o pego... Se não lhe importar.
- Ben getiririm zevkle, bay Dietrichson.
- Pelo assunto Dietrison?
- Dietrichson davası hakkında mı?
- O último que viu vivo ao Dietrison.
- Ölmeden önce Dietrichson'u gören tek kişi.
Dietrison queria fumar e Jackson foi a por sua cigareira.
Dietrichson puro istemiş, Jackson da puro kutusunu almaya gitmiş.
Quando retornou, ele não estava.
Vagona döndüğünde Dietrichson yokmuş.
A secretária do Dietrison ignorava a apólice.
Dietrichson'un sekreteri sigortadan haberi olmadığını söylüyor.
Ao princípio não o consegui, a senhora Dietrison se opôs.
Başlangıçta satışı yapamadım, Dietrichson kabul etmedi.
Acaso estamos convencidos?
Dietrichson'un trenden düştüğünden emin miyiz?
Estou seguro do que ocorreu ao Dietrison.
Aslında Dietrichson'a ne olduğunu bildiğimi sanıyorum, hatta eminim.
A senhora Dietrison.
Bayan Dietrichson.
Muito obrigado por ter vindo, senhora Dietrison.
Geldiğiniz için çok ama çok teşekkürler bayan Dietrichson.
Seu marido assinou a apólice ao fim de uns dias.
Birkaç gün sonra yaptırmaya karar verdi, bay Dietrichson.
Por favor, senhora, não o considere um interrogatório mas terá que esclarecer certas coisas.
Lütfen bayan Dietrichson, sizi sorguya çektiğimizi düşünmenizi istemem fakat bilmemiz gereken birkaç şey var.
Francamente, senhora, suspeitamos um suicídio.
Açıkçası bayan Dietrichson, biz intihar olduğunu düşünüyoruz.
- Ao Dietrison
- Dietrichson'dan bahsediyorum.
Algo me cheira mau neste caso.
Çünkü bu Dietrichson davasında yanlış bir şeyler var.
Sou Lola Dietrison.
Lola Dietrichson.
Dietrison.
Dietrichson.