Translate.vc / Português → Turco / East
East tradutor Turco
1,860 parallel translation
Vou ser impedido novamente por outro homem do East Blue?
Yine mi East Blue'lu bir adam tarafından durduruluyorum...
Ele conseguiu! Agora o East Blue está a salvo!
Senin sayende East Blue artık güvende!
Vou buscar o porta-chaves do "Este do Eden".
Gidip şu "East of Eden" in anahtarlığını getireyim.
Gary Archer, da Land East Air.
Land East Air'den Gary Archer.
Land East Air?
- Land East Air?
Não posso reinar sobre as massas da UNI a partir de Upper East Side.
NYÜ'dekileri Yukarı Doğu Yakası'ndan yönetemem.
Cresci em Upper East Side, sempre me interessei por moda e arte.
Doğu Yakası'nda büyüdüm. Ve her zaman moda ve sanata ilgim olmuştur.
A UNI não é como Upper East Side. Eles não se interessam por Constance nem pela hierarquia social.
Hayır Chuck NYÜ, Yukarı Doğu Yakası değil.
É a Broome com a Clinton, no Lower East Side.
Aşağı Doğu Bölgesi'ndeki Broome Clinton.
Cafferty não mudou de escola, foi transferido pela directora Taylor para o East Dillon, a equipa do seu marido.
Cafferty denen çocuk ayrılmadı, Müdire Taylor onu Doğu Dillon'a verdi. Kocasının takımına.
Gostaria de falar sobre o futebol de East Dillon e do treinador Eric Taylor.
Sizinle Doğu Dillon Lisesi ve Koç Eric Taylor ile ilgili konuşmak istiyordum.
À procura de ex-jogadores do East Dillon Lions para fazer com que participem da festa.
Destek toplantısına katılmaları için Doğu Dillon Lions mezunlarını arıyoruz.
Campeão regional de 1983. Quarterback. East Dillon Lions?
1983 Eyalet Şampiyonu, oyun kurucu Doğu Dillon Lions?
Sou Eric Taylor, novo treinador de East Dillon.
Ben Eric Taylor. Doğu Dillon'ın yeni koçuyum.
Olha, Luke, sei que East Dillon parece uma prisão e tal... mas não achei que viraria a putinha de alguém.
Bak Luke, Doğu Dillon'ın hapishaneye benzediğini biliyorum ama birilerinin sürtüğü olacağını hiç ummazdım.
Vou apresentar uma dos melhores equipas de futebol do liceu daqui. Campeões estaduais de 1983 do East Dillon High.
Texas'ın harika futbol takımı 1983 Doğu Dillon Lisesi eyalet şampiyonlarını takdim etmek isterim.
Mas em Upper East Side, todos sabemos que o amor é dor.
... ama hepimiz biliyoruz ki doğu yakasında aşk acı verir.
Para o 710 East da Rua 76.
Doğu 710. 76. sokak.
Quando conheci a Hayley e a irmã, elas cantavam em cafés de East Village.
Hayley ve kardeşiyle tanıştığımda, East Village'da müşterilerin söylediği tarzda kafelerde şarkı söylüyorlardı.
E o desenvolvimento de East River... O investidor que virou as coisas a teu favor, tornando-te o líder da comunidade... Desculpa.
Doğu nehri yenilemesi paranın çoğunu karşılayan senin kamu yöneticisi yapan üzgünüm, bendim.
- Para o 614 da East 72nd Street.
Cadde. - Doğu, 72. Cadde mi?
- East 72nd.
Bölge.
Não te preocupes, pai. Já passei a fase dos rapazes de Upper East Side.
Merak etme baba, Doğu Yakası erkeklerini bıraktım.
O que faz uma rainha de Upper East Side, exactamente?
Bir Yukarı Doğu Yakası Kraliçesi tam olarak ne yapar?
O Graham Collins é o maior pão de Upper East Side.
Graham Collins doğu yakasının en ateşli çocuğu.
Era de imaginar que fosse suficiente ser apenas a rainha de Constance, mas não, depois tens que ser a rainha de Upper East Side inteiro, o que significa ter o acompanhante perfeito e... Vou fazer figuras ridículas, não vou?
Sadece Constance'ın kraliçesi olmak yeterli diyebilirsin ama hayır, sonra bütün doğu yakasının kraliçesi olman gerekiyor bu da en mükemmel kavalyeyi bulmanı gerektitiyor orada kendimi rezil edeceğim değil mi?
Não preciso de outro morto a aparecer em East River.
Doğu Nehri'nde yüzden başka bir ceset istemiyorum.
No Upper East Side, a tradição é mantida com uma colheita produtiva de segredos, mentiras e escândalos. " O que dizes a umas tréguas?
Doğu yakasındaki Şükran Günü geleneği genelde sırlar, yalanlar ve skandallardır.
Na verdade, vou a uma reunião. Estou interessado numa propriedade no Lower East Side.
Aslında, toplantıya gidiyorum aşağı yakada bir binayı araştırıyorum.
Mas Upper East Side às vezes parece-se com o inferno.
Ama Yukarı Doğu Yakası'nda kendinizi berbat hissedersiniz.
Vives na East 25th Street, número 20.
20 Doğu 25. Sokakta oturuyorsun.
Não vou até East Hampton só por uma festa.
Sadece bir parti için o kadar yolu gelmek istemiyorum.
Só em East Hampton nos obrigam a pagar a remoção do lixo!
Yani, East Hampton'dan başka nerede çöpünün toplanması için, para ödemen gerekir ki?
O que te traz a East Hampton, Jacqueline?
Seni East Hampton'a getiren ne, Jacqueline?
Decidiu rodar um filme acerca da nossa infância em East Hampton.
Aklında, East Hampton'daki günlerimiz hakkında bir film yapma fikri var.
Os Verões aqui em East Hampton. Da tia Edie a cantar e de ir contigo à praia.
Burada, East Hampton'daki yazlar Edie Hala'nın şarkıları ve senin beni sahile götürüşün.
Bom, treino uma equipa no East Side Field e, se quiseres, podes aparecer, um dia, e eu mostro-te umas jogadas.
East Side Field'de bir takım çalıştırıyorum, istersen uğra sana bir şeyler göstereyim.
Ele pode encontrá-lo mais tarde, deixou o endereço da casa dele.
Geç saatte de görüşebileceğini söyledi. Ev adresini bıraktı. East 65.
- Leve-me para o East River.
- Beni Doğu Nehrine götür.
Mas, esta manhã, recolheram o corpo dela do East River.
Ama bu sabah cesedini Doğu Nehrinden çıkardılar.
Foram feitas por encomenda numa loja em Upper East Side.
Kuzeydoğu yakası butiklerinden birinde ısmarlama yapılmış.
Quando ele conseguiu um contrato da Empresa British East Índia... para construir docas e barcos em Bombaim.
İngiliz Doğu Hindistan Hükümeti ile yaptığı bir sözleşmeyle Bombay'da bir tersane açtı.
Tenho mansões no Brasil, no Taiti, em East Hampton, em Westhampton.
Brezilya'da, Tahiti'de villalarım var East Hampton'da, Westhampton'da...
Foi-me oferecido uma residência, um lugar num programa de residência, no East Seattle General.
Bir ihtisas teklifi aldım ihtisas programında bir boşluk, Doğu Seattle Dahiliyesi'nde.
E de sem sutiã no Upper East Side, a sem cuecas em Times Square.
Doğu Yakası'ndaki sutyensizden Times Meydanı'ndaki donsuza.
E nesse 4 de Julho, numa duna de East Hampton a Samantha aprendeu que quem espera sempre alcança, quando ela e a Rikard retomaram o encontro em território livre e cheio de hormonas.
4 Temmuz'da, East Hampton kumullarında Samantha, bekleyenlerin iyi şeylere erdiğini öğrendi o ve Rikard randevularına özgürlerin ülkesinde hormonlar diyarında devam etti.
Agora, já nem importa, porque a coisa de enfiar no computador está no fundo de East River, que é onde nós vamos parar se aqueles polícias nos apanham.
Neyse, artık önemi yok çünkü bilgisayar çubuğu şeysi şu an polislerin bizi yakalarsa göndereceği Doğu Nehri'nin dibinde.
É, estava na mala do seu Audi, que está agora estacionado junto a East River e provavelmente precisa duma grande reparação que lhe poderei pagar durante as várias próximas décadas.
Evet. Şu an Doğu Nehri'nin oraya park edili Auidi'nin bagajındaydı. Muhtemelen bayağı bir tamir görmesi gerekiyor.
Eu ensino-te como se fazem as coisas em East Side.
Ben nasıl yapmak öğretecektir East Side şeyler.
Número 232, rua East 91st.
Doğu 91. Cadde 232 numara.
- Pensei que me iam atirar ao East River!
Beni, East River'ın kenarına atacaklarını sanmıştım!