Translate.vc / Português → Turco / Electro
Electro tradutor Turco
146 parallel translation
É electro-magnetizado, oxigenado, decromado branco.
Elektro-magnetize, oksijene, de-krome edilmiş beyaz boyadır.
Fizemos medições ao campo electro-magnético do planeta e elas estão um bocadinho fora do normal
Gezegendeki elektromanyetik alan anormal. Bununla ilgisi olabilir.
É um sintoma de um tipo de perturbação na cavidade electro-química do cérebro.
Bu tip şeyler... beynin kimyasal elektrik aktivitesindeki bir bozukluğun belirtisidir.
Sinto-me vivo e vibrante. Como se, de repente, eu tivesse sido ligado a um grande campo electro-magnético.
Kendimi müthiş bir elektromanyetik alanın içine atılmış kadar berrak ve parlak hissediyorum.
Petro dólares, electro dólares, multi-dólares, marcos alemães, ienes, rublos, libras e shekeles!
Petrol dolarları, elektro dolar, çoklu dolar. Reichsmark, rin, ruble, pound ve şekel.
Nós vamos dançar contra os Electro Rock, hoje à noite.
Electro Rock ile bu gece kapışacağız.
Electro... quê?
Electro... ne?
Electro Rock.
Electro Rock.
Vais fazer um electro-encefalograma e uma TAC.
Seni EEG ve CAT taramasına sokturacağım.
Os Russos usam técnicas electroencefalográficas para controlar o comportamento.
Ruslar, davranışları kontrol etmek için electro-encephalographic teknikleri kullandılar.
Tu é que encontraste a lesão no corpo do Barbala que poderá ter sido causada pela concentração de energia electro-térmica.
Barbala'nın cesedinde lezyon bulan sensin. Buna elektro termal enerjinin yoğunlaşmasının neden olabileceğini söyledin.
"Pare! Está a ser monitorizado pela Electroguard."
Electro Guard tarafından takip ediliyorsunuz. "
O que raio é a Electroguard?
Electro Guard da nedir?
Se eu achar necessário quero um electro, ressonância magnética e exame neuropsíquico.
Eğer gerekli olduğunu düşünürsem, MRl, EEG ve nörolojik testler isteyebilirim.
Então precisa do Forte Electro 2000.
Bu "Elektrik Kale 2000" olabilir.
E sobre a electro...?
Peki ya şu elektro...?
Creio que era um modelo ElectroVac Duchess ou um Princess. O seu pai e eu falámos disso durante muito tempo.
Electro Vac Duchess, Prenses Modeli, ve babanla onun hakkında uzun bir konuşma yapmıştık.
Bom, era qualquer coisa electro-química.
Evet, elektrokimyasal ya da öyle bir şeydi değil mi?
Implante Electro-ótico está alinhado.
Elektro-optik implant, sırasında.
Bem, é mais como um íman electro-nuclear.
Aslında, bir elektro nükleer mıknatıs.
Electro-choques!
EIektroşok!
Electro-choques, Adolphus Jenzen.
"EIektroşok, AdoIphus Jenzen."
Este atomizador Electro-Térmico é fixo na excitação do comprimento de onda do titânio que não era usado na pintura a óleo antes de 1950.
ElektroTermal atomizör, 1950'lerden önceki boyalarda kullanılmayan titanyumun dalga boyutuna göre ayarlandı.
Sistema tecnológico de Micro-Electro-Mecánica.
Mikro Elektro Mekanik Sistem teknolojisi.
- Oxigênio, 97, e o electro é normal.
Satürasyon 97. Ekokardiyografi normal görünüyor.
- Mudanças dinâmicas no electro.
Ekokardiyografide değişiklikler var.
- Sim? vamos fazer lhe um CBC, bioquímica, TSH, Free T4 troponina, CK com o MB, lipase, um electro... uma placa de tórax, urina e um cultivo.
- Tam kan sayımı, kan testleri, TSH, Free T4, Troponin CK ve MB, lipaz, ekokardiyografi, göğüs röntgeni, idrar tahlili ve kültür.
Coagulação, troponina, CPK, electro...
DIC paneli. Troponin, kreatin kinaz, ekokardiyografi.
Devia ter-lhe mostrado o
Electro Bel Soğukluğu :
Electro-gonorreia O Assassino Barulhento.
Sessiz Katil, filmini izletmemiz gerektiğini biliyordum.
Ok, este tipo parece estável mas mesmo assim eu quero um Electro-Cardiograma.
Dengeli gözüküyor ama yine de bir EKG istiyorum.
Interessante, electro-cardiograma negativo...
EKG, negatif.
Que tal alguma terapia de electro-choques?
Elektroşok tedavisine ne dersin?
Cirurgias cranianas, injecções químicas, Radiação, Electro-choques
Kafatası ameliyatları, kimyasal enjeksiyonlar, radyasyon, elektroşok.
- Têm-lhe feito um electro? - Não há mudanças isquémicos.
- Elektrokardiyogram çekildi mi?
- Placa de tórax e electro? - Sim.
Göğüs röntgeni ve ekokardiyografi.
- repetiste o electro do Feinstein?
Pratt, Feinstein'a tekrar EKG * çektin mi?
Deve repetir o electro para descartar um enfarte.
Kalp krizi olmadığını görmek için birkaç EKG gerekir.
Analítica, electro, o portátil. E uma gasometría.
İlk gün tahlilleri, ekokardiyografi göğüs röntgeni
E hemoglobina, A-1-C, corpos cetónicos cultivos sangüíneos e um electro.
Hemoglobin A1c, serum keton düzeyi, kan kültürleri ve EKG.
E o electro do Pacio?
Pacio'nun EKG'sini * * * de çekelim mi?
A radiografia está bem. lhe olhe a troponina e repete o electro dentro de dez minutos.
Troponine bak ve on dakika sonra EKG'yi tekrarla.
Se conseguirmos encaminhar a energia dos motores para as armas, e reconfigurá-las para a frequência do Melllvar, isso deve sobrecarregar a estrutura "electro-quântica" dele.
Eger motorun gücünü ana silahimiza aktarabilir ve Melllvar'in frekansina göre yeniden ayarlayabilirsek onun elektro-kuantum yapisina fazla yükleme yapabiliriz.
Se conseguirmos encaminhar a energia dos motores para as armas, e reconfigurá-las para a frequência do Melllvar, isso deve sobrecarregar a estrutura "electro-quântica" dele.
Eğer motorun gücünü ana silahımıza aktarabilir ve Melllvar'ın frekansına göre yeniden ayarlayabilirsek onun elektro-kuantum yapısına fazla yükleme yapabiliriz.
Aqui emprego a destilação electro - magnética para reduzir os protões.
Burada, elektromanyetik yansımalarla protonları uzaklaştırıyoruz.
A mim venderam-me um electro - doméstico que não funciona!
Birileri bana, çalışmayan bir elektrikli alet sattı!
Depois da Electro-Gwen ter decidido sair da cidade quando tudo complicou.
Elektro-Gwen'in işler kızışınca kasabayı terketmeyi tercih etmesinden sonra.
Memória Principal - Memória Secundária Nervo Electro-Óptico
Eddie!
- Eu sei... Toco no Little Temple, às sextas, faço uma noite de velha escola, bodywave e electro. Também sou DJ.
Djim aynı zamanda, cumaları Little Temple gecesi yapıyorum ve sonra old school gecesi yapıyorum,
Só faltam dois anos de electro-depilação.
Louis dedi ki sadece 2 yıllık elektrolizim kalmış.
- O electro.
- Ekokardiyografi.