Translate.vc / Português → Turco / Eller
Eller tradutor Turco
3,449 parallel translation
... nas regiões torácica e pélvica e nas extremidades.
Torasik ve pelvik bölgelerde ve eller ve ayaklarda da kesik.
Oh, meu Deus. Depois ouvi um polícia gritar para pôr as mãos no ar. Eu pus e caí em cima dele.
O sırada bir polisin "eller yukarı" dediğini duyunca da ellerimi kaldırdım ve üstüne düştüm.
Mãos!
Eller!
Todas as vezes que o motorista falar em alta voz, recebes aqui uma chamada.
Şoför eller-serbest modunda her arama yaptığında aramayı bunun üzerinden alacaksın.
Osso púbico, mãos e joelhos, mas não o esterno e as canelas.
Kasık kemiği, eller ve dizler tamam fakat göğüs kemiği ve bacaklar olmaz.
- Não se mexa! Mãos para o alto! Deixem ver as mãos.
Eller yukarı!
"mãos no rabo e nos bolsos."
"eller, göt deliklerinde ve ceplerde."
- Mãos?
- Eller?
Mãos no ar!
Eller yukarda!
A Terra Erma não é sítio para gente dócil, que não sabe lutar nem desenrascar-se.
Evet, Yaban Eller, dövüşemeyen, kendini savunamayan naziklere göre değil.
Mãoses!
Eller!
Que nunca sobreviveria na Terra Erma?
Yaban Eller'de sağ kalamazsın demedim mi?
Fria. " Mãos rápidas afastam-se, uma a uma.
Soğuk, hızlı eller birer birer geri çekiliyor.
Mãos no ar. Empurrem-no!
- Eller yukarı.
Essa pedra.
Parlak eller.
- Cumprimentaram-se.
- O eller titriyor.
Ponham as mãos no ar, ponham as mãos no ar!
Eller havaya, eller havaya, eller havaya, eller havaya!
Mãos.
Eller.
Põe as mãos sobre a cabeça e cruza os dedos.
Eller havaya. Ellerini başının arkasına koyup parmaklarını birbirlerine geçir.
The Famous Cock, The Cross Hands, The Good Companions,
Meşhur Horoz, Bağlı Eller, İyi Yoldaşlar...
Havia mãos e cabelo, e hálito, e lábios.
Eller ve saç vardı, nefes alışverişi ve dudaklar vardı.
Mas quando a mão está com gangrena, nós a cortamos para salvar o corpo.
Ama senin gibi kangrenli eller bedeni kurtarmak için kesip atılır.
Ponham as luvas e levantem os punhos.
Eldivenler ele, eller havaya.
Não toques no vidro.
Eller cama değmesin.
Mãos ao alto!
Eller havaya!
Mãos ao ar!
Eller havaya!
Como é que estas fabulosas mãos a podem ajudar?
Bu efsanevi eller size nasıl yardım edebilir, Dr. Marcus?
- Sim. Nunca me colocar em primeiro lugar, mostrar respeito.
"Sözcükler üç bölgeye göre konuşulmalı, eller mükemmelleşerek yumruğa dönüşmeli."
Mãos para cima, para cima.
Eller yukarı! Yukarı dedim!
As mãos puxam-me para baixo Nenhum som, estou afogado
Eller beni aşağı çekiyor. ~ Hiç ses yok, boğuluyorum. ~
Entao, papai, o lábios fazer o que as maos fazem. Ore, para que a fé se torna desespero.
Öyleyse sevgili azizim, eller de dudakalrın yaptığını yapar dua ederler, size inancın umutsuzluğa dönüşmesinin korkusuyla hibe ederler
Mãos ao ar, Rolo de Primavera.
Eller yukarı, çekik göz.
Mãos ao ar, já!
Eller havaya! Hemen!
Mão aos ar!
Eller yukarı!
Quieto! Mãos na cabeça!
Kıpırdama, eller başının üzerine!
Senhoras e senhores, palmas!
Eller havaya, bayanlar ve baylar!
Ora, vá lá.
Hadi, pamuk eller cebe.
Mãos atrás das costas!
Eller arkaya!
Mãos ao ar!
Eller yukarı!
- Mãos ao alto!
- Eller havaya!
Mãos no ar!
Eller yukarı!
No chão. Eu disse, no chão.
Eller yukarı, eller yukarı dedim!
As mãos vão estar no rabo!
Eller popoda olacak!
Cara para baixo, com as mãos para cima.
Eller yukarı, yüzler aşağı!
Eu disse mãos para cima.
Eller yukarı dedi!
Todos no chão, mãos na cabeça e não se mexam.
Herkes yere yatsın. Eller başın üstüne, hareket etmeyin.
Não, estas mãos não falam de um garçom que decidiu enforcar-se.
Hayır, bu eller kendini asmağa karar veren bir garsondan söz etmiyorlar.
Tensão muito alta, membros frios.
Tansiyonu bayağı yüksek, eller de buz gibi.
Mãos no ar.
Eller havaya.
- Valha-me Deus!
Eller havaya!
Mãos na cabeça!
Eller başının üzerine!