Translate.vc / Português → Turco / Emo
Emo tradutor Turco
95 parallel translation
Tu com os olhos nos sapatos.
Sen! Emo.
Talvez deva levar um à Karen, porque quando estavas a falar com ela tu realmente fizeste-a abrir as emo...
- İyiyim. Belki de Karen'a vermeliyiz, çünkü onunla konuşurken duygularını açığa vurdurdun.
Vai buscá-lo, ok?
Kerkenkele'nin Emo'sunu getir.
O "Lizard" acha que ele o traiu...
Kertenkele, onun Emo'yu çaldığını düşünüyor.
- Emo.
- RM.
- Emo?
- RM mi?
Sou um grande tolo e ouço "emo".
Evet, bu doğru. Büyük bir hödüğüm ve depresif dinliyorum.
Chama-se gótico, seu sempre a leste.
Be cahil, buna'emo'denilir.
Podemos ser góticos juntos.
İkimiz emo olabiliriz.
- Zašto si me pozvao da izaðemo prvenstveno?
Neden bana çıkma teklif ettin?
Tu o apoiarás nos momentos difíceis que existem numa amizade entre héteros até que, eventualmente, toda aquela paixão reprimida expluda.
Onu diğer normal "emo" birleşme yollarına kadar hepsini onun ihtirasıyla esir almış gibi yapıp hepsini kendine çekeceksin.
Emo rock, a cura garantida para qualquer coração destroçado.
Istırap dolu emo rock. Kırık kalpler için birebirdir.
Não, não quero ser um desses tipos da rádio-da-faculdade, "emo rockers".
Biliyorum ama mıymıntı ve hisli üniversite rockçılarından biri de olmak istemiyorum.
Eu gosto destas roupas. Eu gosto deste cabelo. Não é emo.
Bu giysileri ve saçlarımı seviyorum.
Ossos, há alguma coisa nos "sapatos emo"?
Hâlâ pek değişmedim.
- Qual Góticas, somos Emis.
Biz kışkırtıcı değiliz, EMO'yuz
Não ao George Caroline, nem ao Jerry Sandfielder,... nem ao Emo Phillips, a não ser o Robin Williams,...
George Caroline ya da Jerry Sandfielder'ı değil, ne de Emo Phillips'i ; Robin Williams'ı...
São de emo?
Emo mu?
Emo-punk do séc. XXI, se quiseres usar rótulos.
Eğer beni sınıflandırmada ısrarlıysan ben üçüncü dalga bir punk'çıyım.
Jolene, especial para todos, por favor. E aqui o meu amigo emo-punk do séc. XXI vai pagar a conta.
Jolene, buranın spesiyali, lütfen ve buradaki benim üç halkalı metalci dostumda hesabı ödeyecek.
O único crime do namorado é estar numa banda Emo.
Erkek arkadaşının tek suçu bir emo grubunda olmaktı.
Que mal tem o "Emo"?
- Emo'nun nesi yanlış?
Um "Emo" com pretensões a herói da guitarra.
Emo gitar kahramanı olmayı isten biri var.
És um emo com banda obcecado pela Tris?
Duygusal müzik grubundan, Tris saplantılı bir tip.
Não me importa uma merda sobre o teu Emo-bruxo.
Senin kendini tatmin eden Emo tavırların hiç sikimde değil.
Deus, isso é tão depressivo.
Aman Allahım! Emo'lara da bu yakışır.
Isto aqui é tão "emo".
Burası çok emo olmuş.
Pareço um músico.
Emo, yenilikçi müzisyen.
Acho que querias dizer "Emo".
"Emo" demek istedin sanırım.
- Emo?
- Emo mu?
O que é Emo?
Emo ne?
E acham que eu sou Emo?
Sizce ben de emo muyum?
Eu odeio a vida e quero me matar. - És Emo, sem dúvida.
Hayattan nefret ediyorum ve kendimi öldürmek istiyorum.
Só ouves rock classico "cause Emo's" para miudas, Point Break é o teu filme favorito, E pensas que és uma braza.
Sadece klasik rock dinlersin çünkü'Emo'sürtükler içindir en çok sevdiğin film "Point Break" ve vücudumun oldukça ateşli olduğunu düşünüyorsun.
E eu lembro que fiquei muito emoþionat... porque você sabia que você tinha que vir falar com você, você tinha que fazer... mas eu não tinha idéia O que você pode dizer.
Ve hatırladığım herkes inanılmaz derecede gergindi... çünkü konuşacağımı biliyorlardı... ama ne diyeceğim hakkında en ufak bir fikirleri yoktu.
Diz lá, "Emo-te".
'Seni seviyoyum.'de.
Diz, "Emo-te, Cuistinith".
'Seni seviyoyum Cvistinith.'de.
Iremos ao Emo's, ao Mohawk.
Emos'a gideriz. Mohawk'a gideriz.
Num chat secreto.
Emo sayfalarından birinde.
Bem, querias miúdas emo. Acho que acertámos em cheio.
Eğer sıra dışı kızlar arıyorsan tam yerine geldik demektir.
Deixar um bocado de parte essa atitude "emo".
Şu "emo" olayını üzerinden biraz atması gerekiyor.
Homicida louca, Deus, és muito emo.
- Senin aklına kendi adıma bu kararı verebilecek kapasitede olduğum geldi mi? "Öldürmeye meyilli bir kaçık". Tanrım, tam bir emo'sun.
Fui a um baile e uma rokeira deu-me um dardo hex.
Bir dansa gittim ve bir emo pilici bana bunu öğretti.
Sobe o teu nível EMO novamente para oito.
Duygusallik seviyesini 8 yap.
Lembro-me da tua fase estranha, da tua fase emotiva e da tua fase das drogas...
Senin o aptal bakışını hatırlıyorum ve sonra "emo" yüzünü hatırlıyorum. Hapçı yüzünü.
Eu estava a fazer de DJ num bar, e uma "emo" maluca chega à minha beira e diz "quero que me mijes em cima e depois me comas".
Tekno kulübünde diskjokeylik yapıyordum, tamam mı? Sonra bu manyak emo hatun gelip dedi ki... "Üstüme işeyip beni sikmeni istiyorum."
- Também são sintoma da adolescência, a par da música emo e da masturbação.
Ruh hali değişikliği, ergenliğin emo müzikleri ve mastürbasyon ile birleşmesinin emarelerindendir.
Nós encontrá-las-emo, amor.
Onları bulacağız hayatım.
Emo.
- İmaj değil.
Chama-se emo.
- "Duy" deniyor.
- Que são Emis?
EMO'da ne?