Translate.vc / Português → Turco / Entendi
Entendi tradutor Turco
5,818 parallel translation
Sim, entendi.
Anlaşıldı.
Entendi.
- Anlıyorum.
Não entendi.
Bunu duyamadım.
Não entendi.
Anlamadım.
Foi aí que entendi a dor... a hostilidade ou a raiva que ele ainda sentia.
O zaman acısının ve kızgınlığının geçmemiş olduğunu anladım.
Não, ainda não. Entendi.
Hayır, henüz değil.
Já entendi, está bem?
- Anlıyorum, tamam mı?
Não vale a pena começar uma guerra mas, como te disse, entendi.
Uğruna bir savaş başlatmaya değmezsin, ama dediğim gibi anlıyorum.
Óptimo, entendi.
Tamam, harika. Anladım.
Uma coisa que nunca entendi é... Por que é que ele ainda quer as nossas almas.
Anlamadığım şey niye ruhumuzu istediği.
- Já entendi.
- Anladım.
Eu não entendi uma única palavra do que tu disseste.
Dediklerinin tek bir kelimesini bile anlamadım.
Nunca entendi porquê.
Sebebini anlayamamıştım.
Embora não seja o tom mais discreto de laranja, acho que entendi a ideia.
En yatıştırıcı portakal rengi tonu olmamasına rağmen, sanırım cazibesini anlıyorum. Biliyorum.
Então, deixa-me ver se entendi.
Doğru anlamış mıyım bir bakalım.
Já entendi tudo.
Gibbs'in aborda çalışmasını nasıl geçtiğini çözdüm. Artık kesinlikle anlıyorum.
Não entendi.
Anlamıyorum.
Então... Se entendi bem... este é o teu filho adolescente, e o novo bebé desaparecido... é o teu neto.
Doğru anlamışsam bu genç oğlunuz oluyor ve yeni kaybolan çocuk da torununuz oluyor.
Já entendi. Estão a brincar comigo.
Siz bana şaka yapıyorsunuz.
E entendi uma coisa que o mundo também tem de entender.
Ve tüm dünyanın öğrenmesi gerektiği bir şeyin farkına vardım.
Ah. Entendi.
Anladım.
Entendi.
Tamamdır.
Ok, entendi.
Tamam anladım.
Sim, não entendi.
Evet, ben de.
Isso entendi!
İşte şimdi anladım!
- Perdão? Nunca entendi porque é que as pessoas vão de autocarro... - quando podem voar.
- Uçmak varken insanların neden otobüse bindiğini hiç anlamam.
E ele falou-me sobre estatísticas e probabilidades, e eu não entendi.
Benimle istatistikler ve olasılıklar hakkında konuşmaya başladı. Bu sefer de ben anlayamadım.
Tudo bem, entendi
Tamam, ben hallederim.
Eu entendi. Não!
- Tamam, yanındayım.
Finalmente, entendi porquê.
Nihayet sebebini anladım.
Deixa-me ver se entendi.
Doğru anladım mı?
Já entendi que não gosta de falar, mas pode dar-me uma pista do que estamos a fazer?
Bak, anlıyorum, konuşmaktan hoşlanmıyorsun ama ne yaptığımıza dair bana bir ipucu verebilir misin?
Certo, entendi.
Tamam anladık.
Então, deixa-me ver se entendi.
Doğru mu anladım acaba?
Acho que já entendi.
Şimdi anladım galiba.
Sei que me afundei profundamente, após ter sido envenenada, mas finalmente, entendi a razão, porque tive de passar por tudo isso.
Zehirlendikten sonra oldukça karanlık bir dönem geçirdim, biliyorum ama sonunda, neden tüm bunları yaşamam gerektiğini anladım.
Então, tente manter o controlo. - Entendi.
- Bu nedenle onları kontrol altında tut.
Entendi, belo trabalho meu.
Güzel çalışma kendim.
Já entendi.
Ha anlıyorum.
Deixa-me ver se entendi.
Doğru anlamış mıyım bakalım.
- Está bem. - Entendi.
- Tamamdır.
Espera, calma, deixa-me ver se entendi.
Dur bir dakika, şunu bir açıklığa kavuşturalım.
Quando ele saiu abruptamente para se juntar aos Scream, eu entendi as razões do Dave.
Scream'e katılmak için bizi aniden bıraktığında bunu neden yaptığını anlıyordum.
Levaste o Barry para o Jazz Fest, O Andrew e o Chris ainda te ligam a pedir conselhos e pelo que entendi, enviaste um cheque para o Kenneth pagar o aluguer do mês passado
Barry'yi jazz festivaline götürdün Andrew ve Chris tavsiye için hala seni arıyorlar ve anladığım kadarıyla da Kenneth'e geçen ayın kirasını çıkarması için bir çek mi yolladın?
Deixa-me ver se entendi.
İzin ver toparlayayım.
Pelo que entendi, cada indivíduo tem apenas uma boneca de borracha persona.
Şimdiye dek anladığım kadarıyla, her adamın sadece bir Naylon Bebek kişiliği var.
Já entendi a graça deste lugar.
Buradan temyiz mahkemesini görebiliyorum.
Entendi.
Anladım.
Entendi.
Tamam.
- Entendi.
Anlaşıldı.
Entendi.
Anlıyorum.