Translate.vc / Português → Turco / Enterprise
Enterprise tradutor Turco
2,069 parallel translation
Controle, esta é a Enterprise a pedir autorização para partir.
Kontrol, burası Atılgan. Kalkış için izin istiyorum.
Esta é a nave estelar Enterprise. Capitão James T. Kirk no comando.
Burası, Kaptan James T. Kirk komutasındaki Atılgan.
Os senhores gostariam de jantar a bordo da Enterprise como convidados dos Planetas Unidos da Federação?
Maiyetinizle birlikte Birleşmiş Gezegenler Federasyonu'nun konukları olarak Atılgan'da subaylarımla birlikte akşam yemeğinde bize katılır mısınız?
A Enterprise recebeu o Chanceler Gorkon para jantar ontem à noite.
Atılgan dün gece Şansölye Gorkon ve maiyetini konuk etti.
Da Enterprise?
Atılgan mı?
Kronos Um, aqui é a Enterprise.
- Emredersiniz. Kronos Bir. Burası Atılgan.
- Esta é a Enterprise.
- Atılgan konuşuyor.
- Repetimos, a Enterprise rende-se.
- Tekrar ediyorum, Atılgan teslim oluyor.
A Enterprise atacou a Kronos Um sem ter sido provocada.
Atılgan, kışkırtılmadığı halde Kronos Bir'e ateş açtı.
Há 27 anos que sou o cirurgião de bordo da nave U.S.S. Enterprise.
27 yıldır USS Atılgan'ın doktorluğunu yapıyorum.
Ainda nega que a Enterprise atacou a Kronos Um?
Atılgan'ın Kronos Bir'e ateş ettiğini inkâr mı ediyorsunuz? - Şey-- - Sayın Yargıç, lütfen!
Envie uma mensagem à Enterprise.
Atılgan'ın komutanına gönder.
Foi a Enterprise.
Torpil Atılgan'dan gelmiş.
Se havia uma nave por baixo de nós, então o assassino veio dessa nave, não da Enterprise.
Altımızda bir gemi varsa katiller Atılgan'dan değil, o gemiden ışınlanmışlar demektir.
O Comando está a pedir informações sobre a localização da Enterprise.
Yıldız Filosu, Atılgan'ın mevkii konusunda bildiklerimizi acilen öğrenmek istiyor.
Não temos ideia da posição da Enterprise.
Yıldız Filosu'na Atılgan'ın mevkii konusunda hiçbir şey bilmediğimizi söyle.
O Spock colocou-o antes de deixarmos a Enterprise.
Gorkon'un gemisine çıkmadan önce Spock yerleştirmişti.
Timoneiro, rota de intercepção da Enterprise.
Dümenci, rotamızı Atılgan'ın önünü kesecek şekilde ayarla.
Kirk, da Enterprise.
Kirk, Atılgan.
Esta é a última viagem da nave estelar Enterprise sob o meu comando.
Bu, Atılgan'ın benim komutam altındaki son seferidir.
A minha sala ideal seria a ponte da nave espacial Enterprise.
Hayalimdeki oturma odası Uzay Yolu'ndaki Atılgan'ın köprüsü.
A Enterprise se dirige ao sistema desabitado El-Adrel, próximo ao território de uma raça enigmática, os Filhos de Tama.
Tama'nın çocukları olarak bilinen esrarengiz ırkın sınırına yakın olan, ıssız El-Adrel sistemi yolundayız.
Da nave estelar Enterprise.
Uzay gemisi Atılgan'ın.
Regresse a Enterprise, Worf.
Atılgan'a dönün Bay Worf.
Foi a desenhista do sistema de propulsão da Enterprise.
Atılgan'ın motor tasarımı üzerinde çok emeği vardır.
Bom, enquanto fugíamos, fui ao holodeck para estudar o protótipo de motor do primeiro desenho da Enterprise.
Peki. Kaçmaya çalışırken, sanal güverteye, Atılgan ilk tasarlandığında yapılan... bir motor prototipini araştırmaya gitmiştim.
Estas são as viagens da nave estelar Enterprise.
Bunlar, yıldızgemisi Atılgan'ın maceraları.
Bom, tento não me comportar assim, mas quando se trata de meus projetos, meus motores, sobre tudo os da Enterprise...
Öyle olmaya çalışmıyorum, ama konu tasarımlarıma gelince, motorlarıma özellikle de Atılgan'ın motorlarına gelince...
Acredita que a Enterprise é sua mãe.
Atılgan'ın annesi olduğunu sanıyor.
Chegamos ao Tagus III, onde a Enterprise abrigará o simpósio anual do Conselho Arqueológico da Federação.
Atılgan'ın, Federasyon Arkeoloji Konseyi'nin... yıllık sempozyumuna ev sahipliği yapacağı Tagus III'e vardık.
Isto é a ponte de comando, o centro nevrálgico da Enterprise e nossa última parada.
Buası Ana Köprü, Atılgan'ın komuta merkezi, ve de son durağımız.
Estava na Enterprise, apareço em Nottingham, querem me decapitar, agora tenho que me casar com o Sir Guy e essa gente não deixa de me chamar Marian!
Kendimi bir anda Nottingham'da buldum. Önce kafamı keseceklerdi. Şimdi de Sör Guy diye biriyle evlenmek zorundayım, ve herkes beni Marian diye çağırmakta ısrar ediyor.
"A conselheira Vash não se encontra a bordo da Enterprise."
Konsey üyesi Vash Atılgan'da değil.
Oficial Riker a Enterprise.
Komutan Riker'dan Atılgan'a.
O Comandante Riker regressou a Enterprise de Risa.
Komutan Riker Risa'dan Atılgan'a henüz geldi.
Acreditei que seria fácil depois de estar na Enterprise, mas não se trata só do funcionamento de uma nave.
Atılgandan sonra gidince, coşarım sandım ama yıldız gemisi operasyonlarında öğrenecek daha çok şey varmış.
Me disse que estava muito orgulhoso de que fosse capitão da Enterprise.
Atılganın kaptanı olmanızdan çok gurur duyuyormuş.
A Enterprise está controlada.
Atılgan emrindedir.
A Enterprise entrou na órbita do Deinonychus VII, mas nosso encontro com a nave Biko se atrasou 48 horas.
Atılgan, Deinonychus 7'nin yörüngesine girdi ; ancak ikmal gemisi Biko ile olan randevumuz 48 saat ertelendi.
Venho para lhe retirar do comando da Enterprise.
Sizi Atılgan'ın komutasından almak için buradayım.
A Enterprise dialogará com o representante cardassiano.
Cardassian temsilcisi ile buluşması ve görüşmeleri başlatması için Atılgan'ı göndermeye karar verdik.
Vou ceder lhe o comando da Enterprise.
Atılgan'ın komutasını bu öğleden sonra ona veriyorum.
A Enterprise estará em situação de perigo.
Atılgan tehlikeli bir duruma girecek.
" Ao capitão Jean-Luc Picard, oficial ao comando da USS Enterprise.
"USS Atılgan'ın Komuta Subayı, Kaptan" " Jean-Luc Picard'a.
A nave USS Enterprise, agora sob o comando do capitão Edward Jellico.
USS Atılgan, şu anda Kaptan Edward Jellico'nun komutası altında.
Cuidarei da Enterprise, Jean-Luc.
Atılgan'a iyi bakarım Jean-Luc.
Diga aos departamentos que a partir de agora a Enterprise terá quatro turnos.
Bölüm başkanlarına, şu andan itibaren, Atılgan'ın 4 vardiya dönüşlü olduğunu söyleyeceksin.
E perdoe que lhe seja tão franco, mas agora a Enterprise é minha.
Dobralığım için beni bağışla ; fakat Atılgan şimdi benim.
Nave auxiliar a Enterprise.
Mekik Feynman'dan Atılgan'a.
Obrigado, Enterprise.
Teşekkür ederim Atılgan.
A Enterprise teria que encontrar com eles dentro de oito horas.
Cardassianlarla müzakereler çok az ilerledi.