Translate.vc / Português → Turco / Eretria
Eretria tradutor Turco
55 parallel translation
Eretria.
Eretria.
Eretria?
Eretria!
Eretria, por favor, o nosso amigo está a morrer.
Eretria lütfen, arkadaşımız ölüyor.
Eretria, não sabes o que está em jogo aqui.
Eretria dinle, ne tehlikede bilmiyorsun.
Eretria, preciso que finjas que te importas.
Eretria, inandırıcı bir gösteri sergilemene ihtiyacım var.
Não podes fugir, Eretria.
Kaçacak yerin yok Eretria.
Chama-se Eretria.
Adı Eretria.
- Eu não... As Pedras, Eretria, já!
Taşlar Eretria, hemen!
Não sinto amor pela Eretria, mas só veio pelas Pedras Élficas.
Eretria'ya karşı bir sevgim yok ama sadece Elftaşları için geldi buraya.
Sei que a odeias, mas não podes deixar os sentimentos toldarem-te o juízo.
Eretria'dan nefret ettiğini biliyorum ama hislerinin kararlarını etkilemesine izin veremezsin.
Se duvida que a Eretria o fez, porque não lhe disse?
Eretria'nın yaptığına dair şüphelerin vardıysa, bunu ona neden söylemedin?
A Eretria nunca nos ajudaria.
Eretria bize asla yardım etmez.
Porque não estás com a Eretria?
Neler oluyor? Neden Eretria'yla birlikte değilsin.
Amberle, viste a Eretria na tua visão.
Amberle. Eretria'yı göründe gördün.
O Bandon disse-me que, quando te tocou, te viu a ti e à Eretria juntas.
Bandon sana dokunduğunda, seni ve Eretria'yı birlikte gördüğünü anlattı bana.
Ouve, sei que te menti sobre o que se passou entre mim e a Eretria.
Pekâlâ, bak. Eretria'yla aramda olanlar hakkında sana yalan söylediğimi biliyorum.
Amberle? Eretria?
Amberle?
Eretria!
Eretria!
Já não nos víamos há muito, Eretria.
Epeydir görüşemedik Eretria.
E pensaste que mo ias mostrar ao dormires com a Eretria?
Bunu da bana Eretria'yla yatarak mı göstermeyi düşündün?
- Tens a certeza? - Sim. Eretria...
Eretria...
Eretria, viste o Fogossangue.
Eretria, Kanateşi'ni görmüşsün.
Eretria, o que estás a fazer?
Eretria. Ne yapıyorsun?
Eretria a tua mão.
Eretria. Elin.
Eretria, temos de a tirar dali.
Eretria, onu hemen oradan çıkarmalıyız!
Temos de encontrá-la!
- Eretria'yı bulmamız gerek.
Descanso depois de encontrar a Eretria.
Eretria'yı bulduktan sonra dinlenirim.
A Eretria disse que podia haver armadilhas.
Eretria buralarda tuzak olabileceğini söylemişti bana.
Sabe tanto onde está a Eretria como nós.
O da bizim gibi Eretria'nın nerede olduğunu bilmiyor.
Ou solta-me e levo-vos à Eretria.
Ya da bırak beni ve ben de sizi doğruca Eretria'ya götüreyim.
Mas com alguém que conhece isto, temos hipóteses de encontrar a Eretria.
Ama bu ormanı iyi bilen biriyle Eretria'yı bulma şansımız olur.
Bem, o teu destino parece-me escravatura, Eretria.
"Kaderin" bana köleliğe çok benziyor gibi geliyor Eretria.
- O quê? Não saio daqui sem a Eretria.
Eretria olmadan buradan ayrılmam.
- Sei que não estás.
- Hayır, sebep o değildi. - Eretria.
Devem ser os amigos da Eretria.
Siz Eretria'nın arkadaşları olmalısınız.
Pertences aqui, Eretria.
Senin yerin burası Eretria.
A Eretria tem razão, esta é a minha parte.
Eretria haklıydı, bu bana düşen kısım.
Prometi à Eretria que voltava.
Eretria'ya geri döneceğime dair söz verdim.
Eretria?
Eretria?
Temos de regressar.
Eretria, geri dönmemiz gerek.
Eretria!
Eretria.
Eretria, reconheces esta língua?
Eretria, bu dili tanıyor musun?
Eretria, desculpa.
Eretria, özür dilerim.
Foi para aqui que trouxeram a Eretria?
Eretria'yı buraya mı getirdiler?
- Eretria.
Buraya harita için geldin.