English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Esthér

Esthér tradutor Turco

1,031 parallel translation
- E usar a camisa de noite da Esther.
- Es'in geceliğini giymek istiyorum.
Esther?
- İyi geceler. Esther?
Esther, o teu gelado está a derreter.
Esther, dondurman eriyor.
Esther, estás com algum problema?
Esther, bir şeyin mi var?
As rosas são belas, o John é lindo A Esther ama-o e ele é bem-vindo
Güller kırmızıydı, John Truett'di adı Es'i bir aşk sardı, biliyorduk bu aşkı
A Agnes vai passar e a Esther vai para o último ano.
Agnes sınıf atlamaya hazırlanıyor, Esther de son sınıfa geçecek.
- Esther?
- Esther?
- É a Esther ou a Rose?
- Esther mi, Rose mu?
- A Esther vem já.
- Esther birazdan gelir.
- Bem, Esther.
- Çok iyiyim, Esther.
Miss Ballard, a Esther Smith.
Bn. Ballard, bu Esther Smith.
Esther, Lucille Ballard.
Esther, Lucille Ballard.
- Estivemos a falar.
- Esther, konuşuyorduk da...
Esther, houve uma mudança de planos.
Esther, planlar değişti.
- Ei, Miss Esther!
- Hey, Bn. Esther!
Não quero que isto se saiba mas orgulho-me muito de ti.
Esther, bu konuyu deşmek istemezdim ama seninle çok gurur duyuyorum.
Não o teria dito, Esther, se achasse que te faria chorar.
Seni ağlatacağını düşünseydim, hiç söylemezdim, Esther.
Esther, aceitas?
Esther, evlenir misin?
- Aceitas, Esther?
- Evlenir misin, Esther?
Esther, não estás a mudar de...
Esther, fikrini değiştirmeyeceksin...
Feliz Natal, Esther.
Mutlu Noeller, Esther.
Avô! Esther!
Büyükbaba!
- Lonnie, o que foi?
Esther! - Lonnie, ne oluyor?
Esther!
Esther!
Esther, se não arranjarmos quarto, apanharei o primeiro avião para Nova lorque.
Esther, oda bulamazsak bu sabah ilk uçakla New York'a dönüyorum.
Preciso entregar uma mensagem do mufti para o comandante de Forte Esther.
Müftüden Esther kalesindeki İngiliz komutanına bir haber götürmeliyim.
Só que ela não está. Foi a Forte Esther tentar recuperar as armas.
Silahlarımızı geri istemek için Esther kalesine gitti.
Eu soube. Jordana foi a Forte Esther tentar recuperar as armas.
Jordana geri almayı denemek için gitti.
Esther, traz-me o fato que fizemos para o casamento do príncipe Rainier.
Esther, Prens Rainier'in düğünü için yapılan takımı getiriver!
- A Esther também vem connosco? - Não sei.
- Ester de bizimle gelecek mi?
Porque não alguma coisa à Esther?
Neden Ester'e birşeyler okumuyorsun?
Quem me dera que a Esther morresse.
Ester ölsün isterdim.
Esther...
Ester...
Até a Esther o admite.
Ester bunu fazla kabul etmese de.
Que a Esther odeia?
Senin benden nefret etmen mi?
"Agora é a Eternidade, Esther" disse.
"Şimdi, işte sonsuzluk, Ester." dedi.
- A Esther escreveu-me uma carta.
- Ester bana bir mektup yazdı.
Vou dar uma volta pela cidade com a Esther.
- Yürüyüşe çıkıyoruz biz.
- Então a Esther Williams.
- Öyleyse Esther Williams.
Considerávamos alguém "Não Esther Williams"?
Değil Esther Williams diye biri var mı?
Que sejam como Rute E como Ester
Ruth ve Esther gibi olun...
- Bom-dia, Esther.
İyi günler, Esther.
Está bem? Mais!
- Ben uyuşturucu bağımlısıyım, Esther.
Ollie, vim só buscar o meu correio e passar um bocado na Esther.
Sadece mektuplarımı almaya ve Esther'de biraz takılmaya gittim.
És tu, Esther!
Bu sensin, Esther!
- Bom dia, Miss Esther.
- Günaydın Bayan Esther.
Não te esqueças de dar ao nosso sobrinho Salomon um grande beijo e a Esther,
Jackob, yeğenimiz Salomon'u öpmeyi unutma ve Esther'i ve Tzipé'yi ve Moishé'yi...
Você parece-se com a minha tia-avó, Esther.
- Büyük halam Esther'e çok benziyorsunuz. Birkaç yıl önce öldü.
Esther, a minha mala e o meu casaco, por favor.
Esther, çantamla paltom lütfen.
Obrigado, Esther.
Sağol, Esther.
Obrigado... Esther.
Sağol, Esther.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]