English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Etc

Etc tradutor Turco

954 parallel translation
Sem a ajuda de um teatro ( um filme sem palco, actores, etc. )
SAHNE OLMAKSIZIN ( filmde set, aktör vs. yoktur. )
Estou atrasado. - Preços e etc...
-... fiyatları ve benzeri şeyler.
- Quer saber? Quando fui apanhado a abrir as cartas, o juiz condenou-me a 6 meses... ou como ele disse, a uma dúzia de quinzenas... e só me fez perguntas idiotas, acerca de como fiz para as abrir... etc, etc, etc.
Mektupları açarken yakalandığımda... hakim beni 6 ay veya ingiliz jokeylerin tabiri ile... bir düzine 15 gün hapis cezası ile ödüllendirdi... ve bana kaç tane mektup açtın falan diye... bir sürü saçma sapan şey sordu.
Enquanto isso, levaremos a sua arma, munições, machado, etc.
Aynı zamanda yanımıza silahları, cephaneyi ve baltaları dahi alıyoruz.
Onde se compram crucifixos, Nossas Senhoras, etc.
Bilrisin, haç, Meryem Ana filan alınan yere.
"A decisão do banco em relação à sua educação... seu local de residência, etc é a palavra final."
- Biraz eğitimsizmişiz... Çocuğun eğitimi ve kalacağı yerler konusunda son söz bankaya aittir.
Por ordem de, etc, etc, e com as iniciais.
Emri veren, vs., vs., vs., ve imza.
Quando trabalhava para Martinelli... ele levava coisas para casa? Maletas, documentos, etc... ou deixava no cofre do escritório?
Martinelli için çalışırken, çantasını evrakları eve mi götürürdü, ofiste mi kilitli tutardı?
Quero que escreva uma circular para clubes, estâncias, entrevistas para empregos, aluguer de casas, candidaturas a Medicina, etc.
Bir dosyaya başlamak istiyorum. Tatil yerlerine, kulüplere iş başvurusu için, dairelere kiralamak için, başvuru için tıp fakültelerine vesaire mektup yazmanızı istiyorum
O dinheiro não traz saúde nem felicidade, etc.
Para insana sağlık, mutluluk vesaire getirmez.
Não, é esse o caso, etc, etc.
Hayır, düzeni bozmayın. Bir karara vardım.
"No seu belo seio branco, estes...", etc. etc.
"O beyazlıktan beyaz göğsün üstünde..." Falan filan.
O rei, senhor, apostou com ele seis cavalos, contra seis espadas e seis adagas, com os acessórios, cinturões, talabartes, etc.
- Kralımız, kendisiyle altı Arap atına bahse girdi, efendimiz. Buna karşılık Leartes de kını, kayışı ve bütün takım taklavatıyla altı Fransız kılıcı ve altı hançer koyuyor ortaya.
Diria como ele estava de bom parecer, etc... Pegava no chapéu dele.
Onu karşılar, iyi göründüğünü söyler ve şapkasını alırdım.
O seu irmão trata das apostas ilegais, de transportes, penhores, imobiliário, hotéis, casas nocturnas... máquinas de jogo, etc. etc....
Rienzi'nin kardeşi at yarışı sonuçları için bir haber servisi işletiyormuş. Taşımacılık, bahisçiler için kredi, gayrimenkul, oteller, gece kulüpleri. Kumarhane, ve saire, ve saire.
É claro que a primeira ideia a surgir foi a de denunciar a destruição das florestas, a poluição dos oceanos, etc.
Tabikii, ilk fikir ormanların yok edilmesi yada okyanus kirliliğini duyurma fikriydi. Ama umursamadı.
SUICÍDIOS, MIGRAÇÕES DE ANIMAIS, ROUBO DE AÇUCAR, ETC.
YABAN HAYATI GÖÇLERİ 5. ŞEKER HIRSIZLARI 6. DİĞER GARİP VAKALAR
Mantivemos um diário com mapas, cartas de navegação, etc.
elbette, yolculuk kayıtlarını günlük olarak tuttuk. Haritaları, şemaları ve diğer belgeleri düzenledik.
E Mrs. Marvin recebe uma medalha de ouro do Dr. Marvin pelo seu amor, coragem, devoção, etc, etc.
Bayan Marvin'e de Dr. Marvin'den bir altın madalya. Sevgisi, cesareti, sadakati, vesaire vesaire için.
Um, dois, três, etc, à volta da mesa.
Bir, iki, üç, şöyle sırayla oturalım.
Etc.
( Fransızca )
É a vida. Etc.
Ne yaparsın, hayat böyle!
Li os seus artigos sobre a campanha do Norte de África, e, mais tarde, os seus despachos sobre a revolta dos Mau Mau no Quénia, etc.
Kuzey Afrika seferi ile ilgili makalelerinizi okudum ve daha sonra da Kenya'daki Mau Mau isyanı ve ardından olanlarla ilgili haberlerinizi.
Mesas a voar, cadeiras a cair, apagar as luzes, etc.
Masalar uçar, sandalyeler düşer, ışıklar söner-- -
Se os fantasmas, etc são somente criações da histeria significa que a sua festa será um éxito.
Eğer hayaletler vesaire sadece histerinin bir ürünüyse partinizin başarıya ulaşması kaçınılmaz.
Felizes pensamentos, etc.... "
Sağlıcakla kal, vesaire... "
"Excelência, dentro em pouco vão-se enfrentar homens contra homens crença contra crença, etc. e etc num desenrolar de revoltas."
"Sayın yargıç, bir süre sonra..." "... insanı insanla, inancı inançla... " "... falanı filanla, filanı falanla... "
E tens o aquecimento, a luz, etc.
Elektrik ısınma vesaire hiçbir şey ödemezsiniz.
É um génio com motores, máquinas, rádios, etc.
Motor, makine, telsiz vs. konusunda dahidir.
"Quem cause a morte de seu cônjuge, filha ou irmã" "pelo ato no qual descobre uma relação carnal" "e no estado de ira ocasionado pela ofensa a sua honra, etc. etc..."
" Her kim, karısının, kızının ya da kız kardeşinin gayrimeşru... cinsel birliktelikte bulunduğunu öğrenmesi üzerine... onurunu ya da aile şerefıni korumak adını, onlardan birinin, vs...
- É bastante... - Incluindo refeições, lanche, etc.
- Evet, bu çok yemekler ve akşam çayları dahil...
Etc, etc.
Vesaire, vesaire.
E eu, Gaius Julius César, Pontifex Maximus etc., etc., agradeço.
Ben de, Gaius Julius Sezar, Pontifex Maximus vesaire, vesaire, teşekkür ederim.
As servas contaram-lhe que viram homens de fogo nos céus estranhos acontecimentos, etc.
Hizmetçiler ona gökte yanan insanlar gördüklerini şehirde tuhaf şeyler olduğunu söylemişler.
Ele diz que as perturbações vêm de águas subterrâneas... correntes eléctricas, pressão atmosférica, manchas solares, tremores de terra, etc.
Rahatsızlıkların nedeni yeraltı sularıymış... elektrik akımları, atmosfer basıncı, güneşteki lekeler, depremlermiş falan filan.
No máximo, terá duas horas antes do exército, marinha, força aérea, etc, o obriguem a devolver o ouro.
Yani ordu, donanma, hava ve deniz kuvetleri gelip bunu geri almadan iki saatiniz var.
- Electrónica, etc... - É verdade.
- Elektronikler, ve saire...
"relativamente a promoções, exames médicos, juramentos," aceitação de compromissos, etc., etc. "
Terfiyi gerekli kılan, inceleme komisyonunun öngördüğü üzere bu atamanın resmen hak kazanıldığına vesaire vesaire.
Diz-lhe que é só porque gosto da cara sorridente dele, etc sabes, o de sempre.
Onun güleç yüzünü sevdiğimi söyle yıkama yağlama yap.
Fundições, impressão, etc... Tem mas de 700 empregados.
- Sanırım 700 kişi çalıştırıyor.
O espécime vai gabar-se da sua força, do armamento, etc.
Şimdi yaratık gücünü, silahlarını ve ıvır zıvırını övmeye başlayacak.
Seleccionará 12 condenados à morte ou a prisão perpétua por homicídio, violação, roubo, etc.
Cinayet, tecavüz gibi suçlardan idam veya müebbet hapis cezası almış 12 mahkum seçeceksin.
sapatos etc.
Temiz giysi, ayakkabı, el, yüz ve dişlerle daha çekici olursunuz.
Têm de preencher isto etc.
Ulusal sağlık sigortası için bunları doldurmanız gerek.
Preciso de tubos de rádio, etc. É o meu passatempo.
Radyo tüpü gibi şeyler gerekiyor da.
Tubos de rádio, etc.
Radyo tüpleri, vesaire.
Atenciosamente etc., Ken Voyeur.
Saygılar ve saire, Ken Dikizci.
Atenciosamente etc., William Cuecas.
Saygılar ve saire, William Memeler.
Assim poderás recompor-te com um pouco de pó-de-arroz, etc...
Kendini toplaman için biraz fırsatın olur.
Bem, é natural, com todo este tiroteio etc.
Endişelendi mi?
Etc.
Vesaire vesaire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]