English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Eugénia

Eugénia tradutor Turco

122 parallel translation
É Maria Dolores Eugénia del Alcaide.
Benim, Maria Dolores Eugenia del Alcade.
Eugénia.
Mimi.
A nossa prima Eugénia.
Kuzenimiz Mimi.
A boa, velha prima Eugénia.
İyi yaşlı kuzen Mimi.
"Na grande galeria, um busto em mármore branco" "lembra que a imperatriz Eugénia, mulher de Napoleão III," "foi madrinha do hospício, que ela visitava amiúde."
Ana koridorda, Üçüncü Napolyon'un, burayı sık sık ziyaret eden karısı ve hastanenin vaftiz annesi İmparatoriçe Eugénie'ye ait beyaz mermerden bir büst var.
Que merda, Eugénia!
Dikkat etsene, Eugenia!
A Menina Scarlett disse que se fosse menina chamava-se Eugenia Victoria.
Miss Scarlett, kız olursa adının Eugenia Victoria olacağını söylemişti.
Tinha as suas teorias de eugenia.
Soy bilimi konusunda kendine özgü düşünceleri varmış.
Ainda em Sahndara, iniciámos um programa de eugenia em massa.
Hala Sahndara'dayken soy gelişimi bilimine başladık.
O partido é você e você sabe disso. Eugenia, Enzo, Armando, e, do outro lado do rio, toda a família Zali.
Eugenia, Enzo, Armando ve Zalis nehrin öteki tarafındalar.
É aí que está o partido.
Söyle ona Eugenia!
Diz-lhe você, Eugenia! Quando "A Bandeira Vermelha" se cantava, 30 cêntimos à hora se ganhava.
# "Kızıl Bayrak" ı söylediğimizde saatine 30 sent kazandık. "
- Sou a Eugenia. - Como vai?
Ben Eugenia.
Óptimo, Eugenia, desejo-te as maiores felicidades...
İyi, Eugenia, sana en iyisini diliyorum.
A Eugenia estava emocionada por trazer más notícias.
Eugenia, kötü haber vermekten zevk alıyor.
- Alguns?
Kuzen Eugenia, babam...
Experiências em eugenia.
Kalıtım konusunda deneyler.
Nos anos 50, durante o auge da Guerra Fria, tivemos informações que os Russos estavam a brincar com eugenia.
1950'lerin ortasında, soğuk savaşın en ateşli zamanlarında,... Rusların genlerle oynadığı duyumunu aldık.
Fez experiências de eugenia.
Kalıtım konusunda deneyler.
No início dos anos 50 soubemos que os russos andavam a brincar com a eugenia.
1950'lerin ortasında, soğuk savaşın en ateşli zamanlarında,... Rusların genlerle oynadığı duyumunu aldık.
Eugenia.
Ari ırk.
Eugenia, é isso.
Evet, ari ırk.
Ate agora, a Nirrti tem usado a eugenia, como usou com o povo da Cassandra, criando selectivamente só os que demonstraram certos atributos geneticos.
Şimdiye kadar, Nirrti gen araştırması yapıyordu, Cassandra'nın halkındaki gibi, sadece belirli genetik özellikler göstermiş olanları yetiştiriyordu.
Era um programa experimental de eugenia.
Orası deneysel bir soy geliştirme programıydı.
EUGENIA SAMUEL HABITANTE DE TREBLINKA
"O küçücük çocukların, o insanların..."
Vamos, vais trabalhar com a Eugenia.
Gel. Seni Eugenia'yla tanıştırayım.
Eugenia, esta é a Zoe.
Eugenia, bu Zoe.
Provavelmente, tão comum como Eugenia no tempo da Grande Depressão. É muito comum.
Popüler bir isim.
Eugenia.
"Eugenia."
Eugenia.
Eugenia.
Quem é a Eugenia, Carter?
Eugenia. Eugenia kim?
E sei que quando não está a pensar em holocaustos nucleares, está a pensar na Eugenia.
Ve biliyorum ki, nükleer faciayı düşünmediğin zaman Eugenia'yı düşünüyorsun.
Vou buscar a Eugenia... e desfrute do... quarto...
Ben Eugenia'yı aramaya gideceğim, sen de manzarayı seyret.
Sabes onde está a Eugenia?
Eugenia nerede biliyor musun?
Eugenia?
Eugenia?
Eugenia, é a Zoe.
Eugenia, ben Zoe.
Eugenia, é o xerife Carter.
Eugenia, ben Şerif Carter.
Eugenia!
Eugenia!
Eugenia.
Eugenia?
Eugenia, o que está a fazer?
Eugenia, ne yapıyorsun?
Gostaria apenas de terminar agradecendo ao Comité e à Eugenia, o meu amor...
Heyete teşekkür ederek bitirmek istiyorum. Ve Eugenia aşkım.
Hitler fez acreditar na pureza racial, em eugenia.
Hitler ırksal saflığa, ırk ıslahına inandı.
Não te preocupes com as crianças. Deixei-as com a Eugenia. Prometi-Ihe que se ela as mantivesse em segurança, eu assava-Ihe uma tarte.
Çocukları dert etme Onları Eugenia'ya emanet ettim Onlara iyi bakarsa, ona çörek pişireceğimi söyledim İyi olacaklar, kaltak çöreğe bayılır.
A eugenia procura aplicar as leis da hereditariedade,
Soy ıslahı kalıtımın bilinen yasalarını uygulamaya uğraşıyor.
Na sua pior faceta, a eugenia tornou-se uma visão tribal sombria, acabando por ser usada para justificar o genocídio étnico na Alemanha Nazi.
En kötü durumunda, soy ıslahı, sonuçta Nazi Almanyası'ndaki etnik soykırımı aklamak için kullanılan karanlık kabilesel bir vizyon oldu.
Acredito profundamente que a barbaridade que foi o culminar da eugenia no século XX, foi atroz.
Şunu kuvvetli bir şekilde hissediyorum ki, 20. yüzyıldaki soy ıslahının doruk noktasındaki barbarlık iğrençti.
Mas é importante dizer que a eugenia não é darwinismo.
Fakat soy ıslahının Darwinizm olmadığını söylemek önemli.
A eugenia não é uma versão da selecção natural.
Soy ıslahı doğal seçlimin bir versiyonu değildir.
Por isso, poder-se-ia pensar que as mulheres alinhassem nisso e dissessem : "não aprovo a eugenia, por isso..."
Yani, kadınların aynı görüşte olabileceklerini ve "soy ıslahını onaylamıyorum, ve..." diyeceklerini düşünebilirsiniz.
Não tinha percebido de que a Eugenia estava tão avançada...
Genetik biliminin bu kadar geliştiğini bilmiyordum.
Se tiveres sorte como eu, consegues dois em um, como a Eugenia.
Eğer benim gibi şanslıysan, ikisinden de iki tane vardır, mesela Eugenia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]