Translate.vc / Português → Turco / Excelsior
Excelsior tradutor Turco
125 parallel translation
Eles me telefonaram do Excelsior que nos estaria honrando com uma visita.
Buraya gelip bizi onurlandıracağınız telefonla bildirilmişti zaten
Acabamos de ver ele no Excelsior.
Biraz evvel Excelsior'da görmüştük.
- No Excelsior.
- Excelsior'da.
É o Hotel Excelsior, em Roma.
Roma'daki Excelsior Oteli arıyorum!
No Excelsior, não é muito longe daqui.
Excelsior buraya bayağı yakındır.
A Excelsior. Pronta para os testes experimentais.
Görkemli, deneme uçuşlarına hazır.
Precisam da sua sabedoria para a nova Excelsior.
Görkemli, bilgilerinizden faydalanabilir.
A Excelsior tem ordens para nos perseguir.
Komutanım, Görkemli takip emri aldı ve peşimizde.
Excelsior a 4 mil metros.
Görkemli 4000 metrede ve yaklaşıyor.
Isto é, a nave espacial Enterprise, sabotagem da U.S.S. Excelsior, destruição premeditada de propriedade da Federação, específicamente a acima mencionada U.S.S. Enterprise, e finalmente, desobediência à ordens directas do Comandante da Frota.
... federasyon subaylarını darp etmek federasyon demirbaşını çalmak ki kast edilen Yıldız Gemisi Atılgan'dır USS Görkemli'yi sabote etmek federasyon demirbaşına bilinçli olarak zarar vermek ki burada da kast edilen USS Atılgan'dır ve son olarak Yıldız Filosu Başkomutanı'nın doğrudan emirlerine karşı gelmek.
Com todo respeito, Doutor, estou contando com a Excelsior.
Kusura bakma doktor ama bence Görkemli'yi verecekler.
Excelsior?
Görkemli mi?
Ela saiu do hotel Excelsior em Génova às 7 : 40h da manhã... num Ferrari branco.
Sabah 07 : 40 itibariyle Cenova'daki Excelsior Oteli'nden beyaz bir Ferrari ile çıktı.
Não, não, não. Estou no Hotel Excelsior.
Hayır, Hotel Excelsior'da kalıyorum.
Senhor Johnny, este nome óbviamente deram-lhe na América, os americanos?
Mr Johnny.. amerikalılar Bu ismi size verdi, değil mi? Maria nin fikriydi, Hotel Excelsior daydık, iğneyi tutturdu ve bana "Johnny" dedi. Hayır.
Diário de bordo da Excelsior.
Kaptanın seyir defteri, USS Görkemli.
Transmita ao Comando Klingon. "Esta é a nave estelar Excelsior."
Klingon Başkomutanlığına gönder. " Bir Federasyon gemisi olan Görkemli konuşuyor.
Capitão Sulu, U.S.S. Excelsior. "
Kaptan Sulu, USS Görkemli. "
Estabeleça contacto com a Excelsior.
Görkemli'yle bağlantı kurun.
- A Excelsior foi atingida!
- Görkemli vuruldu.
É muito poder de fogo para uma nave da classe Excelsior.
Excelsior sınıfı gemi için çok fazla güçlüler.
Onde estamos? Minha primeira designação no espaço profundo a bordo da Excelsior.
Onu içmek için vaktin olmayacak biliyorsun.
Entre. Ah, alferes, o que você encontrou?
Excelsior o çocukluk anısından o kadar uzak görünüyor ki.
Não vejo nenhuma ligação entre esta nebulosa e aquela que a Excelsior viu 80 anos atrás.
Bir Vulcan'ın beyninde ne oluyor kim bilebilir?
Esta é uma classe-17, enquanto que a deles era uma 11.
Belki bağlantı yoktur. Excelsior'a gitme olayı kazadır.
Ao olho nu, mas não aos sensores. Tecnicamente, elas são muito diferentes.
Bununla birlikte Excelsior'un kayıtlarını inceliyordum.
Talvez não haja ligação e retornar à memória da Excelsior tenha sido apenas um acidente pensamento disperso que Tuvok estava tendo por causa das similaridades entre as duas nebulosas.
Yıldızfilosu subay nesline aitler. Alfa çeyreğinin büyük kısmını keşfedilmediği bir dönemde yaşadıklarını hayal et, insanlığın Klingonlarla savaş eşiğinde olduğunu,
Você pode estar certo. No entanto, eu estive estudando os registros da Excelsior.
Romulanların her nebulanın arkasında olduğu.
Bem, se você odeia tanto isso, por que você se juntou a Frota Estelar para começo de conversa?
Akademideki ve Excelsior'daki tecrübelerim pek hoş değildi.
A Excelsior conseguiu salvar Kirk e McCoy?
Excelsior Kirk ile McCoy'u kurtardı mı?
Sr. Tuvok, se não o conhecesse melhor, diria que você sente saudades daqueles dias na Excelsior.
Bay Tuvok, eğer seni daha iyi tanımıyor olsam, Excelsior'daki günlerini özlediğini söylerdim.
Excelsior Securities. Quem está a tratar disto?
Excelsior Güvenlik, buna kim bakıyor?
Estúdio de Dança Exceldior.
Excelsior Dans Stüdyosu.
"Um barco com armamento e munições com destino à Irlanda do Norte, " explodiu em Excelsior Bay.
Kuzey İrlanda'ya silah ve mühimmat götürmekte olan tekne Excelsior körfezinde havaya uçtu.
Eu nem até Excelsior ia naquela coisa...
O şeyi Ex celsior'a götürmem.
O Projecto Excelsior tentou enviar um homem a 33.000 metros, num balão de hélio.
Excelsior Projesi, bir helyum balonuyla insanı 100.000 fite çıkarmayı hedefliyordu.
Vou voltar para o Excelsior.
Otele dönmek zorundayım.
Em frente ao hotel Excelsior.
Merkezde, Excelsior hotel'in karşısında.
É bom porque o hotel Excelsior estava mesmo em frente.
Çok iyi, Excelsior hotel yolun karşısında.
Reynolds foi director da escola Excelsior, quando eu lá andei.
- Bay Reynolds, ben Excelsior Özel Lisesi'ndeyken okul müdürümdü.
Sei que tivemos alguns conflitos na Excelsior, mas eu tinha 14 anos.
Dinle, Excelsior'dayken geçinemezdik biliyorum, ama 14 yaşındaydım.
Até ter sido despedido da escola Excelsior e não arranjar emprego até vir para cá.
Sonra bir gün Excelsior Özel Lisesi'nden kovulmuş ta ki burada çalışana kadar.
Ele obrigou-me a fazer isso na Excelsior.
Excelsior'dayken bana da aynı tezi yazdırdı.
Vou voltar para o Excelsior.
Otele donmek zorundayim.
Excelsior!
Haydi! Haydi!
Excelsior!
Yaşasın! Haydi!
agora me lembro, nas peças de teatro de Excelsior, sempre foste muito bom.
Oh, Oliv.. hatırlıyorum da, profesyonel okul gösterilerinde oldukça iyiydin, çok inandırıcıydın.
Se a memória reprimida continuar a aparecer vai causar mais e mais danos.
Bu nebula ile Excelsior'un 80 yıl... önce gördüğü arasında ilişki bulamadım.
Talvez as similaridades visuais entre as duas nebulosas simplesmente dispararam a lembrança de Tuvok da Excelsior.
Anlaşılan Kaptan Sulu o yolculuğu resmi kayda girmemeye karar vermiş. O günkü kayıt, geminin bir gaz anomalisinde hasar gördüğü için tamirde olduğu başka birşey yapılmadığı şeklinde.
A Excelsior parecia tão distante daquele incidente na infância.
O zamanlar çok değişikti Bay Kim.
Minhas experiências na academia e a bordo da Excelsior não foram agradáveis.
Birkaç yılı inzivada geçirdiğim Vulcan'a geri döndüm.