Translate.vc / Português → Turco / Falcon
Falcon tradutor Turco
569 parallel translation
Depois almoço com Falcon e esposa.
Sonra Falcon ve eşiyle öğle yemeği.
"O Enforcamento de Hatrack", o último livro de Falcon Smith, Iamento, mas ainda não recebemos o nosso exemplar,
Affedersiniz, Falcon Smith'in son romanı Rafta Asılma, henüz bizim nüsha ulaşmadı.
Com o Falcon Smith, é sempre assim, Foi uma criança abandonada,
Falcon Smith hep öyledir. İhmal edilmiş bir çocukluk.
Sim, mas você, meu caro Falcon, é um connoisseur.
Evet, fakat sen, sevgili Falcon, bir tad uzmanısın.
Falcon, quer fazer as honras?
Eh, Falcon, ıh, onurlandırır mısın?
Foi o que serviu ao Sr. Falcon e ao Sr. Stein no Domingo, antes de irem para Nova Iorque.
Oh, Bay Falcon ile Bay Stein'e New York'a gittiğin gün olan Pazar günü ikram ettiğin şarap.
Para além disso, o Sr. Falcon é mais do que competente para tal.
Ayrıca, Bay Falcon yetenekli olmaktan öte biri.
Sou capitão do Falcão Milenário.
Millenium Falcon'un kaptanıyım.
Nunca ouviram falar do Falcão Milenário?
Millenium Falcon'u hiç duymadınız galiba?
Levarei a princesa na Falcon.
Onu Falcon'a götürüyorum.
Ouça, Marty, sabemos tudo sobre o seu trabalho na Falcon Enterprises.
Bak Marty, Falcon Girişim'de çevirdiğin bütün işleri biliyoruz.
Agora, quero que me fale da Falcon Enterprises.
Şimdi biraz da Falcon Girişim'den bahsetmeni istiyorum.
Nunca ouvi falar da Falcon Enterprises.
Falcon Girişim'in adını daha önce hiç duymadım.
Não, o tenente Dickerson mencionou a Falcon Enterprises.
Hayır. Teğmen Dickerson, Falcon Girişim'den bahsetmişti.
Sim, ouça, podem mandar alguém á Falcon Enterprises, no número 1322 da Crescent, o mais depressa possível?
Evet. Dinleyin, Falcon Girişim'e birini yollayabilir misiniz? 1322 numaraya.
Qual é o negócio da Falcon Enterprises?
Falcon Girişim'de ne tür bir iş yapılıyor, söylesene? Hey!
Marty, como se envolveu com a Falcon Enterprises?
Marty, ilk önce Falcon Girişim'e nasıl bulaştığını söyle.
Explicarei mais tarde, mas tenho o Marty Keene e os livros da Falcon Enterprises.
Sonra açıklarım. Marty Keene ve Falcon Girişim'e ait bütün defterler elimde.
É um mafioso mexicano, Falcón.
Meksika Mafyası, Falcon.
Emilio Falcón?
Emilio Falcon?
Vou preparar-me e visitar o senhor Falcón.
Temizlenip Bay Falcon'a bir ziyarete bulunacağım.
Não vim para falar de jogos, Falcón.
- Buraya oyunlardan konuşmaya gelmedim, Falcon. - Lanet olsun!
Talvez seja um jogo para ti, Falcón, mas se descubro que estás a jogá-lo apanho-te.
- Bunlar sana oyun gibi gelebilir, Falcon. Ama seninde oyunda olduğunu anlarsam, küçük kıçına koca bir tıpa takarım.
Quero recuperar a minha filha, Falcón.
Kızımı geri istiyorum, Falcon.
Falcão Milenar...
Millennium Falcon...
O "Destroyer" americano Cunningham disparou 2 mísseis.
Nükleer destroyer U.S.S. Cunningham Falcon füzelerinden ikisini fırlattı.
Dou 1000 dólares pelo Falcon.
Falcon için bin dolar veriyorum.
Em 1911, Robert Falcon Scott, da Grã-bretanha, e Roald Amundsen, da Noruega, partiram em direcção ao Pólo Sul.
1911'de, Britanya'dan Robert Falcon Scott ve Norveç'ten Roald Amundsen, Güney Kutbu için yola çıktılar.
Sempre sonhei pilotar um Falcon.
Hep bir Falcon'la uçmayı istemişimdir.
Ralph, ainda sabes pilotar um Falcon, não sabes?
Falcon'la uçuyorsun.
Mobilizem Operação Falcão, imediatamente.
Hemen Falcon Operasyonu'nu başlatın.
Esta manhã, à 1 : 00 deu-se início à Operação Falcão, chefiada pelo coronel Calvin Henderson, perito em recuperação de destroços.
Sabaha karşı 01 : 00'de, Hava Kuvvetlerinden enkaz kurtarma konusunda uzman albay Calvin Henderson liderliğinde, Falcon Operasyonu başlatıldı. Enkaz kurtarma mı?
Patrulha Falcão localiza objecto não identificado, zona do porto.
Falcon Devriyesi, izinsiz bir geçiş bildiriyor. Tekrarlıyorum. Falcon Devriyesi izinsiz bir geçiş bildiriyor.
Negativo, Patrulha Falcão.
Olumsuz, Falcon devriyesi. Ona karşı çok dikkatli davranın.
- O Falconetti.
Falcon Eddie.
Nunca um vilão foi tão aterrador como o Falconetti.
Ben hayatımda Falcon Eddie gibi korkunç kötü bir adam görmedim.
Ele pilotava o Millenium Falcon. O que se passa contigo?
"Milenyum Şahin" ini o uçurdu!
Guiar em contra-mão é o nosso combate de gladiadores, se alguém sair ferido é o Falcão.
Hayalet yarışı, günümüzün gladyatör dövüşü. Başına bir şey gelecek biri varsa o da Falcon'dur.
Estás aí, Falcão?
- Orada mısın, Falcon?
Olá, Falcão.
Selam, Falcon.
Falcão, estás aí?
Falcon? Orada mısın?
Estâs pronto, Falcão?
Falcon, hazır mısın?
Aqui Falcão, não há problema.
Ben Falcon. Sorun yok.
Sanne, o Falcão sou eu.
Sanne... Ben Falcon'um.
E eu uma pomba em quem o falcão quer enfiar as garras.
Ben de Falcon'un pençelerini saplamak istediği küçük güvercimim.
Estavas louca pelo Falcão, mas eu não me atrevo.
Falcon için çıldırıyordun. Ama artık cesaretim yok.
Falcão, estás pronto?
Falcon, hazır mısın?
Belo trabalho, Falcão!
Bravo, Falcon. Başardın.
Estâs aí, Falcão?
Orada mısın, Falcon?
Falcão, responde.
Falcon, Falcon, cevap ver!
O Falcão vai arrancar.
Bütün maaşımı Falcon'a yatırdım.