Fat tradutor Turco

Hoje vamos perguntar a Fat Pat quando vai parar de chover.

Bugün beşte Şişman Pat'e dinmeyen yağmuru soracağız.

O Tratado de Paz para Todo o Sempre, ou TPTS como foi chamado pelo seu autor, o Presidente dos Estados Unidos marca o culminar da cruzada heróica de uma pessoa corajosa para acabar a discórdia em todo o lado.

"Her Zaman Icin Baris" anlasmasi- - veya P-FAT... yazari ve en büyük destekleyicisi tarafindan can buldu, Birlesmis Milletler Baskaninca- - tipki yigit savascinin kahramanca mücadelesinin doruk noktasinda... neye mallolursa olsun son darbeyi vurmasi gibi.

Com a minha assinatura hoje o TPTS torna-se uma realidade.

Bugün benim imzam ile... P-FAT gercek olacak.

E o TPTS, Anthony?

P-FAT ne olacak, Anthony?

Como co-proprietário dos Beers pergunto :

Beers ortaklarından birisi sıfatıyla soruyorum.

Eu fui até Centauri Prime como seu convidado... seu protector, talvez até mesmo como a sua consciência... não... não como os olhos e ouvidos de alguém.

Centauri Başgezegeni'ne konuğun koruman, hatta belki de vicdanın sıfatıyla gittim birilerinin gözleri ve kulakları olarak değil.

Não podes ser só o Larry, e não o Larry inspector sanitário?

Sağlık Müfettişi sıfatın olmadan sadece Larry olamaz mısın?

Obrigado, Fat Tony.

Teşekkürler, Şişko Tony.

- Desta vez não, Fat Tony.

- Bu sefer olmaz, Şişko Tony.

- Fat Tony, algum comentário?

- Şişko Tony, bir yorumun var mı?

Se eu fosse o Fat Tony, e se Deus quiser um dia serei, ficava na cela da prisão cada vez mais furioso.

Yani, ben Şişko Tony olsaydım, ki Tanrı biliyor bir gün olacağım... Sadece hücremde oturur ve günden göre delirirdim.

Depois do Fat Tony jurar vingança?

Şişko Tony intikam almaya yemin ettikten sonra mı?

Muito bem. Sr. Burns, o Fat Tony, o não sei quantos...

Pekâlâ, Bay Burns, Şişko Tony, onun adı neydi...

O Fat Tony!

Şişko Tony!

Fat Tony, se quer meter-se com o Quimby...

Pekâlâ, Şişko Tony. Eğer Quimby'yle dalaşmanın peşindeysen...

Presidente, o Fat Tony pediu-me que lhe desse isto.

Başkanım, Şişko Tony bunu size vermemi istedi.

- Fat Tony. - O que foi?

- Şişko Tony.

Volátil : adjetivo que significa "prontamente vaporizável em baixa temperatura, facilmente estimulado, tendendo à violenta erupção".

Oynak : İngilizce sıfat, anlamı "kolaylıkla " düşük sıcaklıkta buharlaşabilir ;

Naquela noite no Fat-Can's, não foi difícil ver que não era uma mulher.

Fat-Can'daki gece var ya, kadın olmadığını anlamak zor değildi.

Uma vez que a nitroglicerina foi destruída a desmoralização está à vista.

Fat-Can'de nitrogliserin ve toplar yok olduğu için moralimiz bozuldu.

Acho que a corrida para o título ainda não acabou.

Sanırım o sıfat için yarışa hala devam ediyorum Bayan Watson.

Esconde-se atrás da sua posição, mas tem ciúmes de todos os alunos.

Sıfatınızın arkasına saklanıyorsunuz ama gerçek şu ki eğittiğiniz her öğrenciyi kıskanıyorsunuz.

Vocês também têm máscaras. - Pareces o Mush Mouth, do Fat Albert.

Şişko Albert'deki Mantar Ağız gibisin.

Só estou vivo e a contar-te isto graças à dianteira e pneus do meu Fat Boy.

Şu an hayatta olmamın tek nedeni sağlam ön takımlar ve "Şişko" nun üzerindeki tekerlerdir.

Sim, isso mesmo. Eu estava montado no Fat Boy!

- Kesinlikle. "Şişko" yu kullanıyordum.

- Não posso usar adjectivos.

- Ben sıfat kullanamam.

Adjetivo arcaico.

Vaadwaur : eski bir sıfat.

Este é o Oleado. E o Banhasrobot.

Bu Oily ( Yağcı ), ve bu da Fat-Bot ( Şişman Çocuk ).

Não, Banhasrobot!

Fat-Bot! Yapma!

Vamos até Tijuana e arranjar uma miúda ao Banhasrobot.

Tijuana'ya doğru bir yolculuk yapalım ve Fat-Boy'a biraz aksiyon yaşatalım!

O BANHASROBOT APANHOU UM VÍRUS EM TIJUANA E FOI FORMATADO

FAT-BOT TIJUANA'DA BİR BİLGİSAYAR VİRÜSÜ KAPTI VE SİSTEMİ YENİDEN YÜKLENDİ

Direita, 84 X plano.

GOZLERiN VAR HERALDE Di Mi? GUN-RiGHT, 84, X-FAT.

Como o amigo que me traiu?

Beni aldatan bir dost sıfatıyla mı?

Aquele homem tornou-se grande desta forma. Publicação "Colorado Springs".

Çoğu insan bu sayede "büyük adam" sıfatı kazanmıştır.

Sim, eu prefiro o termo "caçadora".

Avcı " sıfatını tercih ederim.

Desculpa lá isso, fatty-fat-fatty.

Kusura bakma şişko patates.

Big Fat Paulie está na cidade esta semana para ir ao casamento da minha filha.

Koca Paulie kızımın düğününe katılmak için bu hafta şehirde olacak.

Ninguém consegue aguentar o Big Fat Paulie por mais de um minuto.

Koca Paulie örgüt yetkileri için 1 dakikadan fazla duramaz.

Big Fat Paulie?

Koca Paulie?

- Big Fat Paulie?

- Koca Paulie?

Tu és o Big Fat Paulie?

Sen Koca Paulie?

És - por favor, meu deus - Big Fat Paulie?

Siz lütfen, Koca Tanrı Paulie misiniz?

Hey, Lois, este é o Big Fat Paulie.

Hey, Lois, bak bu Koca Paulie.

Este é o meu amigo, Big Fat Paulie, e este é, uh... isto é o seu big fat ass. ( grande cú gordo )

Bu benim arkadaşım, Koca Paulie, ve, uh... bu da onun koca kıçı.

Hey, Big Fat Paulie.

Hey, Koca Paulie.

Eu estava a falar com o Big Fat Paulie outro dia e uma coisa levou à outra, e...

Geçen gün Koca Paulie konuşuyordum ve bir şey fark ettim, ve...

Se fizer uma defesa da qual apenas duvidem... recebo a mesma punição do meu cliente.

Ben de davalı sıfatı giyer, hatta sahte beyanda bulunmakla suçlanır ve müvekkilemle aynı cezaya çarptırılırım.

Zhaan, que está ali...

Zotoh Zhaan'ın hakkında tanık sıfatıyla yemin altında ifade vermiştiniz.

Adjetivo ou nome?

Sıfat mı yoksa isim mi?

O teu Fat Boy!

- Oh, şu Şişko?

- Yeah, sou o Big Fat Paulie. - Hey.

Evet öyleyim.