Translate.vc / Português → Turco / Fats
Fats tradutor Turco
108 parallel translation
Você veio jogar Snoker com o Minnesota Fats?
Minnesotalı Semiz'le oynamaya mı geldin?
Fats não precisa do seu dinheiro.
Semiz'in paranıza ihtiyacı yok.
- Você é Minnesota Fats, não é?
Sen Minnesotalı Semiz'sin, değil mi?
Eles dizem que o velho Fats acerta as bolas com os olhos.
Bizim Semiz topları gözünden vurur, diyorlar.
Pague o homem mais uma vez, Fats.
Yine öde bakalım Semiz.
Fats, vamos jogar a 1.000 dólares por partida.
Semiz, hadi 1000 dolarına oynayalım.
O jogo acaba quando o Fats disser.
Semiz ne zaman bitti derse maç o zaman biter.
O jogo não termina até o Fats dizer que sim.
Semiz bitti demeden maç bitmez.
O jogo acabou, Fats?
Bitti mi Semiz?
Eu sou o melhor que você já viu, Fats.
Gördüğün en iyi oyuncu benim Semiz.
Eu acho que este jogo acaba quando o Fats disser.
Semiz bitti dediği zaman bitecekti hani?
Você está bonito, Fats.
Çok güzel görünüyorsun Semiz.
Você realmente parece bonito, Fats.
Gerçekten çok güzel görünüyorsun Semiz.
Fats, eu tenho cerca de 200 dólares aqui.
Semiz, 200 dolarım var.
Vamos, Fats.
Semiz, hadi ama.
Pretendes voltar no Ames para enfrentar o Fats outra vez?
Ames'te Semiz'e karşı oynamayı mı planlıyorsun?
- Para quê? Jogar com o Fats outra vez?
- Niye, yine Semiz'le oynayasın diye mi?
Se voltares comigo para a estrada, o dinheiro é teu mas não se queres entregar tudo para o Fats.
Tekrar yola düşmek istersen para senindir. Ama Semiz'e kaptıracak para yok bende.
Fats é o melhor só porque ele tem talento?
Semiz sadece yeteneği sayesinde mi memleketin en iyisi? Hayır.
Acha que o Fats nasceu sabendo beber?
Semiz içmeyi anasının karnında mı öğrendi dersin?
Ficar até arranjar dinheiro para jogar com Fats outra vez.
Semiz'le tekrar oynayacak parayı denkleştirene kadar kalayım mı?
Foi a primeira vez, que eu vi Fats encrencado, bem encrencado.
Semiz'in bocaladığını, oltaya geldiğini ilk kez gördüm.
- Arranjar 3.000 dólares para jogar com Fats outra vez.
- Semiz'le oynayacak 3000 doları bulman için.
Porque, vê isto, duas vezes, uma no Ames com o Fats e então outra vez no Arthur's
Çünkü iki kez, bir kere Ames'te Semiz'le... sonra da Arthur'un yerinde...
- Fats sabia que o jogo ia mal, tinha que fazer alguma coisa para o parar.
Semiz maçın çıkmaza girdiğini anlamıştı, seni durdurmak için bir şey yapmalıydı.
Fats foi `casa de banho...
Semiz tuvalete gitti.
Eu vim para jogar Snoker, Fats.
Bilardo oynamaya geldim Semiz.
Vamos fazer 3.000 dólares por partida, Fats.
Şunu 3000 dolar yapalım Semiz.
Qual é o problema, Fats?
Ne oldu Semiz?
Eu estou jogando, Fats.
Oynuyorum ya Semiz.
O Fats não consegue.
Şişko atlayamaz.
Você nunca gostou do Fats!
Ona kafayı takmıştın.
como ele fez ao Fats.
O adi herifin Şişko'ya yaptığı gibi Potts da onun icabına bakmalıydı.
Ele obrigou o Fats a fazer aquilo!
Ama onun yüzünden! Şişkoyu zorladı.
O Fats disse que não era capaz.
Yapamam dedi.
Todos vocês sabem que o Bell anda atrás do Fats há anos.
Bell'in yıllardır Şişko'nun peşinde olduğunu biliyorsunuz.
Bem, mas o que raios é aquilo?
Şuradaki Fats Waller adı yazan nedir?
E agora preparem-se para Fats Domino.
Şimdi de, Fats Domino'yu dinlemeye hazır olun.
Todos vieram ver o Fats.
Fats'i dinleyecekler.
Fats, meu.
Şişman, erkek.
Na secção de trompete estavam o Dizzy o Miles o Fats.
Trompet bölümü Dizzy Miles Fats.
Pobre Fats.
Zavallı Fats.
Pilotei o aviäo como Fats Waller toca piano.
O uçağı, Fats Waller'ın piyanosuyla milleti uçurduğu gibi uçurdum.
Gordura de Minnesota.
Minnesota Fats.
Minnesota Fats.
Minnesota Fats.
- Devias experimentar isto. O Fats vai ficar surpreso?
O zaman bunu denemen lazım.
Então, estamos à procura da combinação do Homem Aranha com o Minnesota Fats. Procuraste impressões digitais?
Yani Örümcek Adam'la efsane bilardocu karışımı bir şey arıyoruz.
"Fats Domino".
Fats Domino.
Sabe, como Curly, Fats ou, você sabe, Slim.
Bilirsin, kıvırcık, şişko, sıska gibi.
- Sim, vou jogar com o Fats novamente.
- Evet, Semiz'le oynayacağım.
Ao nível de Fats Domino ou Eddie Felson, por amor de Deus. Há alguma coisa que não sejas excelente?
Nerede ilerlettin böyle?