Translate.vc / Português → Turco / Fdr
Fdr tradutor Turco
119 parallel translation
Se o J. Edgar não agir rapidamente, dirijo-me ao FDR.
Eğer J. Edgar acilen bir şey yapmazsa o zaman... -... F. D. Roosevelt ile görüşmek zorunda kalacağım.
Ao falecido FDR.
Merhum FDR'ye.
- Ao FDR. - Ao FDR.
FDR'ye!
- Ao FDR! - Ao FDR!
FDR'ye!
á rádio todas as semanas, como o velho FDR, mas para tocar harmónica.
Ayrıca meşhur FDR gibi her hafta radyoya çıkarım ama ben mızıka çalarım.
Vou pela FDR Drive, para evitar o trânsito.
Trafikten kaçmak için FDR yoluna sapıyorum.
Onde?
FDR'den az önce çıkmış ve 155'teki köprüye doğru kuzeye yönelmiş. - Devam et!
Não fiquei com o papel principal do FDR.
F.D.R Hikayesi'nde de rol oynayamadım.
Foi lubrificado no FDR Drive.
Ona FDR Motor'da yeni segman takıldı.
E se fôssemos pela FDR?
FDR binasından dolanalım mı?
Vá pela FDR até à saída para a ponte Williamsburg.
FDR yolundan Williamsburg Köprü çıkışına gel.
Vá pela FDR... O meu filho está morto.
FDR yolundan Williamsburg Köprü çıkış.
Obrigado, FDR.
Teşekküler, FDR.
Bom, FDR, este desejo vale por tudo.
Bak, FDR. İddia şöyle :
Tem de haver alguma coisa que te faça mudar de ideias, FDR.
Hadi ama. Fikrini değiştirecek birşeylerin olması gerek.
Olá, FDR.
Selam, FDR.
Imagina, FDR.
Tamam, ne olduğunu tahmin et.
Que faço eu com o FDR?
Yardımın gerek. FDR hakkında ne yapmam gerek?
Newman preciso do teu desejo para me proteger do FDR.
Bak, Newman, FDR'dan korunmam için senin dileğine ihtiyacım var.
Kramer, sei perfeitamente o que estou a dizer. O FDR não quer nada que tu desapareças.
Ne dediğimin farkındayım, FDR'IN senin ölmeni istemesinin imkanı yok.
- O FDR quer que eu desapareça.
FDR benim ölmemi istiyor. - FDR?
Olha! O meu amigo FDR.
İşte, arkadaşım FDR.
- Não, vá pelo FDR.
- Hayır, FDR'a doğru git.
Sabe que foi assim que o FDR conheceu a Eleanor?
F.D.R'ın Eleanor'la böyle tanıştığını biliyor muydun?
Hei-de lê-lo, depois de acabar "FDR, os Anos de Nova Iorque".
"FDR, New York Yılları" nı bitirir bitirmez onu alacağım.
Certo. O FDR está na Casa Branca um gelado de cone custa um níquel e uma cantiga do Benny Goodman está nas tabelas de êxitos.
FDR Beyaz Sarayda dondurma külahı 1 kuruş ve Benny Goodman'ın yeni melodisi listeleri zorluyor.
O FDR, um bom presidente, usava chapéu.
Roosevelt. İyi başkanlar şapka takar.
E a FDR estava a levar este país em queda.
FDR bu ülkeyi yeraltına indiriyordu.
Um tipo bateu-me na FDR. Passou-me à frente!
Çevre yolunda bir adam arabasıyla bana çarptı.
Depois da 2ª Guerra Mundial, ficou tudo mais calmo até que o Super-homem desafiou o FDR numa corrida à volta do mundo.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından oralık sakindi ta ki Süpermen, Roosevelt'e dünya etrafında dolaşmakta meydan okuyana kadar.
O FDR ganhou por um cabelo. Pelo menos foi no que a BD quis que acreditássemos.
Roosevelt 100 metre arayla kazandı ama bu çizgi romanların söylediği bu.
Vim pela FDR, pensando que seria directo.
Doğru bir tercih yaptığımı düşünerek FDR'dan geldim.
Meu Deus, Roosevelt foi um Presidente maravilhoso.
Vay canına, FDR. Harika bir Başkan'dı.
Meu Deus, Roosevelt foi um Presidente maravilhoso.
FDR. Vay canına, FDR. Harika bir Başkan'dı.
- Isto é a FDR, Stella.
- Bu anayol, Stella.
Se o queda não a matar, o tráfico na FDR fá-lo-á.
Düşmek onu öldürmez, fakat geçen araçlar öldürür.
- FDR. Passados mais 77 anos, temos o W.
77 yıl sonra da George W. Bush.
- Washington, Lincoln, FDR. - E o W.
Washington, Lincoln, F. Roosevelt, George W. Bush.
Eu penso que deu-me foi um formulário de admissão para o FDR.
Galiba, bana FDR için hazırlanmış bir form verdin.
A Comissão do 9 / 11 disse : "Os CVR e os FDR do America 11 e do United 175 não foram encontrados."
9-11 Komisyonu, "Amerikan Havayolları 11 ve Birleşik Havayolları 175'e ait pilot kabini ses kayıtları ve uçuş veri kayıtlarının bulunamadığını" söylüyor.
FDR, Truman, Eisenhower, Jack Kennedy, Johnson, Premier Khrushchev, o Shah do Irão, o rei da Suécia, entre outros.
FDR, Truman, Eisenhower, Jack Kennedy, Johnson, Premier Khrushchev, İran Şahı, İsveç Kralı, hepsini.
A via FDR está limitada ao trânsito oficial.
FDR yolunu, sadece resmi araçların kullanmasına izin veriliyor.
O Estaline e o Churchill reuniram com o FDR em Yalta.
Stalin ve Churchill, Yalta'da Franklin D. Roosevelt ile oturdular.
Quando estudávamos Roosevelt, anunciei cheio de orgulho à turma que FDR significava "antiga sala de jantar."
Roosevelt'i okurken sınıfa FDR faizsiz daire rayici anlamına gelir demiştim.
Se vamos para norte, porque atravessámos a FDR?
Eger kuzeye gidiyorsak neden FDR üzerinden geçtik?
Procuramos os restos mortais do FDR ou uma máquina do tempo em sua casa.
Evinde Roosevelt'in kalıntıları ya da zaman makinesi aramalıyız.
- O FDR? ! Sim!
- Evet, Franklin Delano Romanowski.
Eu ultrapassei duas vezes o no de notas FDR.
ÖLDÜRÜYORUZ VE KAYBEDİYORUZ
Roosevelt.
FDR.
- FDR 50.
FDR 50 numara.
Vamos ver os FDR novamente.
FDR'yi bir daha kontrol edelim.