English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Fenway

Fenway tradutor Turco

168 parallel translation
Passa em revista todos os nossos artigos, Mr Fenway?
Gazetemizdeki her haber için endişelenir misiz, Bay Fenway?
Ei, fiz testes para mutações de DNA.
Şimdi, Fenway, işaretlerin DNA'yı değiştirdiğini söyledin. Açıklarsan...
Fenway acha que a infecção pode ainda estar no estágio inicial.
- Ramsey nerede? - Ramsey?
Tente conseguir um helicóptero até Fenway chegar aqui.
Yapamam. O ajanı gördüm.
Fenway examinou seu DNA no vôo vindo de Miami.
- Eninde sonunda olacağını biliyorsun.
Fenway conseguiu um progresso significante. Está a conseguir algo...
- Threshold en iyisine lâyık.
Não tenho certeza... Vou verificar uma coisa.
Doktor Fenway'in iyi olduğumuzu söylediğini biliyorum.
Há algo em Fenway Park.
Fenway Park'da bir şey var.
O Fenway é aquele com uma grande parede verde no lado esquerdo?
Fenway şu sol sahasında büyük yeşil duvarı olan mı?
Sonhei ontem á noite que estavas em Fenway com o Terence Mann.
Dün gece rüyamda Terence Mann'la seni Fenway'de gördüm.
Vou levá-lo ao Parque Fenway.
Onu Fenway Parkına götüreceğim.
Talvez escutasse um relato, se estivesse a dar algum.
Fenway'de maç varsa dinlerdim.
Aquele rapaz corajoso é o meu bisavô Franklin Jefferson Burns a atirar o chá sem se preocupar com o que a cafeína faria à Solha de Fenway.
Bu karakaşlı çocuk benim büyük büyük babam, Franklin Jefferson Burns. Kafeinin Fenway dere pisisine yaptıklarına karşılık umarsızca çay yapraklarını savuruyor.
Fenway.
Fenway stadyumu.
Volta para Femway, meu brochista!
Fenway'e geri git, seni Beantown ibnesi!
Quem quer um cachorro quente?
Hey, kim Fenway ( Stadın ismi ) parası ister?
Não há nada que diga, "Por favor fale comigo papai" como um cachorro quente.
Hiçbirşey, bir Fenway parası gibi "Konuş benimle, Baba" diyemez.
Eu usei como isco estas gordas e saborosas Fenway franks.
Yem olarak bu dolgun ve lezzetli Fenway sosislerinden kullandım.
Pertencem a Needra Fenway. - Quem é essa?
Bunlar Needra Fenway'e ait.
A Needra Feenway esteve na sua casa essa noite?
Needra Fenway o gece evinize geldi mi?
Vamos para o estádio Fenway!
Fanway stadına gidiyoruz!
Bem vindos a Fenway, onde os Mets vão terminar uma das suas piores épocas.
Fenway Park'a hoşgeldiniz. Bugün Mets ve Boston Poindexters arasında berbat bir maç bizleri bekliyor.
Vejam, sou eu e o Emmett no parque Fenway.
Bu ben ve Emmett Fenway baseball sahasında.
Fenway Park!
- Fenway Park.
Acontece que a ideia inicial com os Red Socks, tornou-se um problema para o meu estilista, então ele mexeu uns pauzinhos com o gerente do estádio e agora, nós vamos casar-nos no Fenway! Ok.
Neden bahsediyorsun?
Mas, e quanto a Fenway Park?
Peki Fenway Park işi ne olacak?
O seu marido entregou a placa do Fenway Park em Washington.
Kocası Fenway Park'ın plaketini Washington'a ulaştırdı.
É um clube na Fenway.
Fenway da bir klüp.
É um clube na Fenway.
Fenway'da bir klüp.
Um clube na Fenway.
Fenway'de bir klüp.
O coração e a alma de Boston. O estádio de baseball.
Boston'ın kalbine, Fenway Park'a.
Sabes, quando era pequeno mudei-me para aqui de Nova Jersey... Não tinha amigos nem nada... por isso, o meu tio Carl começou a levar-me ao estádio.
New Jersey'den buraya ben çocukken taşındım ve hiç arkadaşım falan yoktu o yüzden Carl amcam beni Fenway Park'a götürmeye başladı.
Não perco um jogo há onze anos.
Fenway Park için kombine biletim var. 11 yıldır hiçbir maçı kaçırmadım.
Não, estou a referir-me à proximidade com o campo.
Hayır, sahaya yakınlıklarından bahsediyorum. Burası Fenway Park. - Oh.
Depois brincamos?
- Fenway Frank?
É a melhor noite na história do clube...
Fenway Park tarihindeki en büyük gece!
Sabias que o Titanic afundou na mesma semana que inauguraram o estádio?
Titanik'in, Fenway Park'ın açıldığı haftada battığını biliyor muydun?
Trazer o Stewie ao Fenway Park foi uma excelente ideia, Peter.
Stewie'yi buraya getirmek çok iyi bir fikirdi, Peter.
Mande Fenway testar isso o mais rápido possível.
Fenway'e bunu A.S.A.P.'de test etmesini söyle.
Uma mulher jogou uma cabeça humana na frente de um edifício em Georgetown.
Mutasyon için Fenway'yi gönderiyorum. Georgetown'da bir kadın, bir insan kafasını camından atmış.
Fenway disse que só é necessário o contacto com um tecido em algum lugar, e o esperma pode contaminar a corrente sangüínea.
Fenway'ye göre, herhangi bir yerdeki doku yırtığı spermin kana bulaşmasına yetermiş.
Guarde essa para a tua próxima esposa, Fenway.
Hikâyeyi bir sonraki karına sakla Fenway. Gitmemiz gerek.
Fenway tratou dele e enviou-o para casa, mas ele não voltará a trabalhar tão cedo.
- Femway kırıklarını alçıya alıp eve yollamış. Ama yakın bir zamanda işe dönebileceğini sanmıyorum.
Fenway está a aprender mais sobre o processo de transformação a cada dia.
Fenway, oluşum süreciyle ilgili araştırma yapıyor.
Guarde essa para a tua próxima esposa, Fenway. Temos que ir. - Ir?
- Kahve içecek kadar büyümedin mi?
Tinhas que usar a foto da minha carteira de condução?
Doktor Fenway kanlarımızı test etti.
Fenway está a aprender mais sobre o processo de transformação a cada dia.
- Elindeki benim iç çamaşırım mı?
Caffrey e Fenway estão voltando pra Washington, quem vai sentir nossa falta?
İşte, korktuğum şey bu.
- Secretária do Anderson.
- Kimdir Needra Fenway?
Temos que enviar Fenway para a mutação.
Pekâlâ.
Dr. Fenway, preciso que examine a Libby e o seu marido morto.
Dr. Fenway sizden Libby ve kocasının cesetlerini incelemenizi isteyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]