Translate.vc / Português → Turco / Fish
Fish tradutor Turco
632 parallel translation
De acordo com o relatório do nosso Sr. Peixinho.
Bay Fish Kite öyle söylüyor.
Capitão Fish.
Yüzbaşı Fish.
Fish, Capitão Fish.
Balık, YüzbaşıFish.
Obrigado, capitão Fish.
Teşekkürler, Yüzbaşı Fish.
Senhoras e senhores dêem as boas-vindas a Country Joe The Fish.
Bayanlar ve baylar, huzurlarınızda Waters, Country Joe and The Fish!
Senhoras e senhores, por favor, uma salva de palmas... para Country Joe and the Fish.
Bayanlar ve baylar, Lütfen Country Joe ve Fish'e, hep beraber hoş geldiniz diyelim!
Conhecido no meu regimento como Billy Fish.
Alayımda bana Billy Fish derler.
Muito bem, Billy Fish.
Aferin, Billy Fish.
Billy Fish.
Billy Fish.
'Cause a fish ain't on your line
* Çünkü balık yok oltanda *
O nosso comando virá da Rua do Peixe e seguirá para o esgoto a noroeste.
Komando birliğimiz Fish Caddesi'nden yaklaşarak kuzeybatıdaki ana kanalizasyon kanalına girecek.
Provavelmente serei enviado para a "Ag and Fish".
- Beni Tarım Bakanlığı'na yollarlar.
- Vive com um tal de Billy Fish.
Billy Fish adında biriyle yaşıyormuş. - Kimmiş o?
Diz ao tal de Billy Fish que se encontre comigo no restaurante, amanhã, ao meio-dia.
Şu Bay Billy Fish'e, 12'de restoranda olmasını söyle.
- Tu deves ser o Billy Fish.
- Billy Fish sen misin? - Evet.
É por isso que me pagam. Certo, Fish?
Ben de bunun için para alıyorum zaten, değil mi Fish?
Falas muito, Fish.
Gerçekten çenen çok düşük, Fish.
Fish, volta para o carro.
Tamam Fish, sen arabaya dönüyorsun.
Estás a ser patético.
- Kes artık, Fish! Çok eziksin.
O Billy Fish vai pagar-me $ 10 mil.
Billy Fish bana 10 bin ödeyecek.
Fish, McCoy, nós trabalhamos para os Sorels.
Fish ve McCoy, biz Sorels için çalışıyoruz.
Fish, tu és o "manager".
Fish, sen menajersin.
Sim, e o pior é que se foi embora com o idiota do Billy Fish.
Evet ve en kötüsü de o Billy Fish denen pislikle gitmesi.
Tu e o Billy Fish são iguais, são ambos egoístas.
Sen ve Billy Fish, aynısınız. İkiniz de bencilsiniz!
Sim, vão-te fazer render muito dinheiro, Fish.
Evet, sana bayağı para kazandıracaklar, Fish.
Há uma coisa que ambos sabemos, Fish. Ela precisa mais de ti do que de mim.
İkimiz de biliyoruz ki, Fish onun benden çok sana ihtiyacı var.
Talvez os senhores desejem começar com um "hin fish"?
Belki, "hin fish" ile başlamak istersiniz?
- "Hin fish?" - Um bom "hin fish."
- "Hin fish?" - "Hin fish", güzel!
Ah, sim. "Hin fish."
Aa, evet, "hin fish"!
"Hin fish" para a senhora.
Hanımefendi için "hin fish".
Jimmy Hendrix, Charles Chaplin, Country Joe e o seu peixe!
Jimi Hendrix, Janis Joplin, Country Joe The Fish.
# Too many fish in the sea
# Denizde birsürü balık var
Hey, Fish. Como está a Grande Maça?
- Hey Fish, New York nasıl?
- O pior ainda está por vir, Fish.
- En kötüsü daha gelmedi, Fish.
Como esta esse olho?
Fish! - Nabzı atıyor.
Pensei que ia ser o Serpico mas afinal sou como o Fish do Barney Miller.
Serpico olmayı hayal ediyordum oysa Barney Miller'daki bir balık gibiyim.
O Kingfish vai manter o volume no máximo.
King Fish sizi işinizden gücünüzden uzak tutacak.
Bem, o Kingfish foi para uma boa escola, para lhe poder contar tudo. " Carnaval.
Şey, King Fish en iyi okullara gitti, pekala bu konuda sizi aydınlatabilir.
Até mesmo o Kingfish sabe quando desenhar a linha.
King Fish bile nerede durulacağını bilir.
Alguém me encontre uma "Kingfish mulher".
Biri bu King Fish'e bir kadın bulsun.
Vocês podem todos confiar no Kingfish.
King Fish'e güvenebilirsiniz.
Eles estão tão cheios como a barriga do Kingfish.
Çünkü King Fish'in karnı kadar dolular.
E Kingfish espero que tenhas muito que expiar.
Ve King Fish size günahlarınızdan arınmak için daha nice günler diler..
"Mergulhe com Lenny e Francis na Fish'n'Fins, os operadores mais antigos e experientes de Palau."
"Balık ve Yüzgeç Kulübü'nde Lenny ve Francis'le beraber dalın."
Fish, estava a pensar.
Fish, düşünüyordum.
Diz-me que me engano, Fish.
Beni yalancı çıkar, Fish.
Mas é óbvio que o facto de estar a ser estudada... 3Fish, o que é que se passa?
Ama belli ki böyle bir olayın keşfedilmesi... Fish, ne oluyor? TV'ye Ellie çıkacak sanıyordum.
- Chamo-me Fish.
- Adım Fish.
Fish, são os meus aposentos.
Fish, bu oda bana ait.
Tenho uma coisa que talvez lhe interesse.
Teorilerim nasıl gidiyor Fish? İlgini çekeceğini sandığım bir şey var.
Sou o Kingfish, falando-vos através da 96.2 FM.
96.2 FM'den King Fish konuşuyor.