Translate.vc / Português → Turco / Fleet
Fleet tradutor Turco
68 parallel translation
Sim, pode levar-me ao meu escritório, e se for bom...
- Fleet Sokağı'ndaki büroma...
depois do Soho veio a rua Fleet... Bloomsbury e Mayfair.
Soho'dan sonra sıra Bayswater ve Fleet Caddesi'ne ve Bloomsbury ve Mayfair'e gelmişti.
Fleet Street, por favor.
Fleet Sokağı, lütfen.
É o Casanova da livre expressão!
Beyler, Fleet Sokağının Kazanova'sına. Şerefe, şerefe.
Com certeza que Governo Aberto requer que incluamos todos os nossos colegas, bem como todos os nossos amigos de Fleet Street?
Şeffaf Hükümet'e göre meslektaşlarımızı da basındaki dostlarımızı da bilgilendirmeliyiz.
Sim... e Fleet Street? Talvez consiga mobilizar a Imprensa.
Basını da yönlendirebilir.
Leva-nos a pensar nos dias do barbeiro diabólico de Fleet Street.
Size de Fleet Caddesinin canavar berberi günleri anımsatıyor, değil mi?
"Apresente-se pessoalmente na Segunda-feira, ás 11 horas, " ao Sr. Duncan Ross nos escritórios da Liga, "Popes Court, 7, Fleet Street." Isto é a sério?
Başvurular, Pazartesi günü saat 11 : 00'de, 7 Copes Court, Fleet Sokağı'nda bulunan kulüp bürolarında Bay Duncan Ross'a yapılacaktır.
Um pub imundo em Fleet Street?
Fleet Street'deki pis barı?
Uma salva de palmas para os novos membros do franchise Frota Pita Shoarma!
Fleet-A-Pita üyeleri için buraya kulak verelim.
Para o News Chronicle, em Fleet Street, s'il vous plaît.
Fleet Caddesindeki The News Chronicle'e, lütfen.
Ele tem o mesmo nome dum marinheiro com quem partilhei uma noite muito especial durante a Fleet Week.
Adı ne? Adını Fleet Week'te çok güzel bir akşam geçirdiğim bir denizci verdi.
Era lá que Fleet se abrigava quando viu o iceberg.
Fleet'in durmuş olduğu yer. Buzdağını gördüğü sırada oradaydı.
Ando atrás do gang da Fleet Street há alguns dois anos.
2 yıldır Fleet Sokağı Çetesinin peşindeyim.
- Este é o meu namorado, Chester Fleet.
Bu erkek arkadaşım Chester Fleet.
Mr Palmer, sou o Glenn, da Frota Executiva Empreendedora.
Bay Palmer, ben Glenn, Thrifty Executive Fleet'den
Ele foi de táxi, da Union Fleet.
- Taksi tuttu! Union Fleet.
"Top Fleet Limusines", acho.
"Top Fleet Limuzin" sanırım
Esta é a Heaven von Fleet.
Bu Heaven Von Fleet.
- O seu último marido, Sebastian Fleet.
Son kocanız, Sebastian Fleet'le.
- Sim, Sebastian Fleet.
Evet, Sebastian Fleet.
Poderás encontrar-me, se o desejares, para os lados de Fleet Street, calculo.
İstersen beni bulabilirsin Fleet Sokağı civarında sanırım.
Eu sou Mr. Sweeney Todd de Fleet Street.
Ben Fleet Sokağı'ndan Sweeney Todd
Salão Tonsorial Sweeney Todd, por cima do meu Empório de Empadas, em Fleet Street.
Sweeney Todd Berber Salonu. Fleet Sokağı'ndaki börekçimin üstü.
Dizeis que o vosso estabelecimento é em Fleet Street?
Yeriniz Fleet Sokağı'nda mı dediniz?
E morrerá no tronco a menos que uma voz como a sua se levante por ele.
Sizin gibi birisi kendisine yardım etmeyecek olursa Fleet'te hayata gözlerini yumacak.
Mas para salvar meu marido da morte lenta na Prisão Fleet.
Kocamın Fleet Hapishanesinde ağır ağır öldürülmesini engellemeye geldim.
Quero que me leve à Prisão Fleet.
Beni Fleet Hapishanesine götürmeni istiyorum.
Madame, fui açoitado de Ponte Fleet até Westminster!
Beni bir at arabasının arkasında Fleet Köprüsünden Westminster'a kadar kırbaçlattı!
Que apodrece ainda na Fleet por uma sentença ilegal, contra a liberdade, sanguinária, perversa, bárbara e tirana.
Yasadışı bir hükümle Fleet'te çürümeye terk edilmiş durumda. Kendisine özgürlük anlayışına aykırı bir şekilde gaddarca, ahlaksızca, vahşice ve zalimce davranılıyor!
Ninguém me toca ou segue, senão a Martine leva as fotos directamente para a Fleet Street, percebido?
Eğer biri bana ve Martine'e dokunur veya takip ederse kutudakiler medyaya gider, anladın mı?
Ele deve dirigir sozinho para o posto Fleet na M3 e esperar perto do banheiro.
Tek başına m3'deki Fleet Service'te erkekler tuvaletinin yanında beklesin.
Emma - Fleet Week, San Diego.
"Emma, San Diego'da hızlı hafta"
Depois disso, a carruagem virou à esquerda, depois à direita, e um solavanco denunciou a conduta de Fleet Street.
At arabası sola ve sağa döndükten sonra Fleet su yolundaki çukurdan geçti.
fleet _ captain _ paul : és engraçada, tens mesmo 13?
fleet _ captainpaul : Çok komiksin... Gerçekten 13 yaşında mısın?
fleet _ captain _ paul : mas só tens 13...
fleet _ captainpaul : Ama 13 yaşındasın...
fleet _ captain _ paul : procuro uma jovem submissa para treinar...
fleet _ captainpaul : Eğitmek için genç ve hevesli bir kız arıyorum...
Em Londres, na margem norte do Rio Tamisa, perto de Fleet Tower.
Burada, Londra'da. Thames Nehri'nin kuzeyinde. Kule'ye yakın.
O carro pertence à rent-a-car Allied Fleet Services.
Araç, Allied Filo Servisi'ne kayıtlı. Araba kiralama acentası...
O Conde está detido na prisão de Fleet.
Kendisi şu anda Fleet Hapishanesi'nde tutulmakta.
O Barbeiro Demoníaco da Rua Fleet.
Fleet Sokağının Şeytan Berberi'nin oyuncularıyız.
- Brian Fleet.
- Brian Fleet.
Podem ver pela minha farda que, se tivesse frequentado a Star Fleet Academy, teria estudado Ciências da Vida.
Üniformamdan da anlayacağınız gibi Starfleet Akademisi'ne girme şansım olsaydı Hayat Bilimleri dersini alırdım.
Geralmente começa numa sexta, conhecem-se numa coffee shop, sábado à noite vamos ao Fleet Foxes ou ao Band of Horses... ou a um espectáculo tipo Light in the Attic.
Genelde cuma günü başlar çünkü kafede tanışmışlardır. Cumartesi gecesi, Fleet Foxes veya Band of Horses konserine giderler. - Fleet Foxes'ı seviyorum.
Mas, seja como for, estão aqui as roupas que deixaste cá, quando fomos à atuação dos Fleet Foxes.
Her neyse, burada Fleet Foxes gösterisine sızdığımız gece benim evimde unuttuğun kıyafetler var.
Um unidade clandestina associada à Watcher Fleet.
Donanmayla ilişkili gizli bir ekip.
É de Street fleet ou de zenith.
Ya Street Fleet ya da Zenith.
A minha mãe é secretária da FleetCom.
Annem, Fleet-Com Bakanı.
Onde estás? Fleet Street.
Neredesin?
GRANDE RE-INAUGURAÇÃO ESTA NOITE EM FLEET STREET
BU AKŞAM FLEET SOKAĞI'NDA BÜYÜK AÇILIŞ
Ouvi a porta fleet _ captain _ paul : sim. muito.
Kapıyı duydum. fleet _ captainpaul : Evet, epey.