English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Fleur

Fleur tradutor Turco

176 parallel translation
É uma mistura de flores chamada : "jolie FIeurs".
Jolie Fleur denen karma çiçek kokusu.
Pourquoi goudronneux...
Je le parle le fleur ce magnifique, le romantique..
Sou magistrado aqui em Fleur du Lac.
Fleur du Lac'ın yargıcıyım.
Eu não gosto de ver os visitantes de Fleur du Lac partirem com uma opinião má.
Şey, misafirlerin... Fleur du Lac'dan kötü izdenim ile ayrılmasını istemem.
Vim a Fleur du Lac para falar com uma pessoa.
Fleur du Lac'a birini görmeye gelmiştim.
Vim para Fleur du Lac para vender peixe.
Fleur du Lac'a balık satmaya giderim.
Em nome de Blanche de Fleur soltai esse cavaleiro andante!
Blanche de Fleur adına o cesur şövalyeyi serbest bırakın!
A marca da flor-de-lis... a marca dada a todos aqueles que iam ser executados por assassinato.
Damga fleur-de-lis'ydi... sadece cinayetle suçlananlara vurulan damga.
- O Fleur de Lis vai fechar.
- Görüyorum ki çiçekçi kepenk indiriyor. - Biliyorum, biliyorum.
Já tinha tudo planeado e perguntei-lhe se queria jantar... - no Chez Fleur no Domingo.
Her şeyi hazırladım ve ona pazar günü Chez Flour'de akşam yemeğine çıkmak ister mi diye sordum
Já tinha tudo planeado e perguntei-lhe se queria jantar...
Onu pazar günü Chez Fleur'de yemeğe davet ettim.
- no Chez Fleur no Domingo.
- Chez Fleur.
O da Fleur é jeitoso, e o soutien de gel é óptimo - não é preciso encher, já lá está.
Fleur'unki güzel. Ve jel sutyen de akıllı bir çözüm. İçi dolu ve pompalamaya da gerek yok.
La Fleur foi tocada por um anjo.
La Fleur'e bir melek tarafından dokunuldu.
De certeza que há muitas opções, Clark mas a minha escolha recairia sobre o La Petite Fleur.
Eminim çok seçenek vardır Clark ama bana göre La Petite Fleur olur.
Sr. La Fleur, esta é a Doris do Departamento de Água e Energia.
Bay La Fleur, Su ve Elektrik İdaresinden arıyorum.
Sr. La Fleur, posso assegurar-lhe que esta é uma situação muito séria.
Bay La Fleur, bu ciddi bir durum.
Mostra ao Sr. La Fleur onde é a saída.
Bay La Fleur'e kapıyı gösterin.
Se o Peter La Fleur pensa que umas bolas de borracha lhe vão salvar o ginásio, ele vai ter cá uma surpresa.
Eğer Peter La Fleur zavallı salonunu birkaç topun kurtaracağını düşünüyorsa, onu bir sürpriz bekliyor.
- Apanhada pelo La Fleur. - Deus.
La Fleur'e bağlısın.
Mas deixa-me elucidar-te,... desiste e poupar-te-ias à vergonha de perder com estes perdedores em Las Vegas, La Fleur!
Ama sana biraz bilgi vereyim. Şimdi vazgeç. Kendini Las Vegas'ta zavallılara karşı kaybetme utancından kurtar la Fleur.
E, La Fleur, põe o avental, porque vai tornar-se sujo.
Ve La Fleur, birbinizi getirseniz iyi edersiniz çünkü ortalık dağılacak.
Está bem. Se vais liderar esta equipa, La Fleur, vais ter de aprender a dançar no escuro.
Eğer ekibin lideriysen karanlıkta dansı öğrenmelisin.
Não tens nada a haver com isto, La Fleur.
Bu seni ilgilendirmez La Fleur.
Vou-te deixar teres o teu pequeno momento, La Fleur, porque depois deste torneio, o teu ginásio, a tua vida e a tua gaja serão minhas.
Anının keyfini çıkarmana izin vereceğim La Fleur, çünkü bu turnuvadan sonra salonun, hayatın ve kadının benim olacaklar.
Dois bilhetes para o cinema, fora de prazo, e um cupão para umas massagens grátis nas costas, por Peter La Fleur.
İki tarihi geçmiş sinema bileti ve Peter La Fleur'den bir masaj kuponu.
O capitão Peter La Fleur foi eliminado, e o treinador O'Houlihan não está satisfeito.
Kaptan Peter La Fleur atılıyor ve Koç O'Houlihan mutlu değil.
La Fleur volta ao jogo.
La Fleur oyuna geri döndü.
És um líder natural, La Fleur.
Sen doğal bir lidersin.
Peter La Fleur aniquilou-o!
Peter La Fleur onu çiviliyor.
La Fleur gira e dispara.
İyi yakalayış. La Fleur ateşliyor.
La Fleur não se consegue segurar. Ele tem que se sentar!
La Fleur'ün oturması lazım.
Não és o Peter La Fleur?
Sen Peter La Fleur değil misin?
Na tua cara, La Fleur.
Yüz, La Fleur.
Satisfaz-te pelo buraco acima, La Fleur.
Onları bir yerine yerleştir La Fleur.
- Estás fora, La Fleur.
- Dışarıdasın La Fleur.
- Peter La Fleur vai ter que se sentar.
- Peter La Fleur'ün oturması lazım.
Peter La Fleur entra de volta no jogo.
Peter La Fleur oyuna geri dönüyor.
La Fleur caíu - parece um pato sentado.
La Fleur batıyor - Kıçının üstünde oturuyor.
E esta, amigos? Kate Veatch leva com a bola que era para o Peter La Fleur.
Kate Veatch Peter La Fleur yerine kendini çıkartıyor.
Peter La Fleur tem que esperar pelo seu remate.
Peter La Fleur atışı için beklemek zorunda.
Mas parece que o Peter La Fleur colocou uma venda nos olhos.
Ama görünüşe göre Peter La Fleur kendi gözlerini bağladı.
Porque é que estás tão contente, La Fleur?
Neden bu kadar mutlusun?
Aqui estão os seus ganhos, Sr. La Fleur.
Kazandıklarınız. Tebrikler.
Põe no teu ouvido, La Fleur. Não te venderia o teu ginásio de volta, nem por toda a prata do Rei Midas.
Midas Kralı'nın bütün mücevherlerine karşı bile sana salonunu geri satmazdım.
Vais te afundar, La Fleur, como um bolinho doce.
Boka sarıyorsun La Fleur, Tatlı bir kek gibi.
- Não prestas, La Fleur.
- İğrençsin La Fleur.
Olá. Sou Peter La Fleur, dono e gerente do Ginásio Average Joe.
Ben Peter La Fleur, Average Joe Salonunun sahibi ve işletmecisi.
A campeã de Beauxbatons é Fleur Delacour!
Beauxbatons şampiyonu Fleur Delacour.
E Fleur e Krum, eles...?
Fleur ve Krum. Onlar...
- Muito bem.
- Chez Fleur. Çok güzel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]