Translate.vc / Português → Turco / Formula
Formula tradutor Turco
203 parallel translation
Uma coisa é desenvolver a formula no papel, outra é pô-la a funcionar.
Kağıt üzerinde bir formül geliştirmek bir şeydir, onu işe yarar hale getirmek başka şey.
- Note também na modificação da formula do deuterium.
Ve döteryum çalışmalarındaki değişikliklerimize de dikkat edin. Neden ki?
Na formula que o Nilssen me enviou os Alemães tinham inventado um novo componente para ser adicionando á equação.
Nilssen'in bana gönderdiği formülde, Almanlar denklemlere yeni bir bileşen eklemiş.
Barlini o antigo Campeão do Mundo de motociclismo que conseguiu uma mudança de sucesso para as corridas de carros, no ano passado e é certamente um potencial Campeão do Mundo de Fórmula 1.
Barlini geçen sene otomobil yarışlarına başarılı bir geçiş yapan ve Formula 1 Dünya şampiyonu olma potansiyeli bulunan eski bir motosiklet şampiyonu.
Esta equipa é o segundo ano em que está na Fórmula 1 e o carro não estará rapidamente pronto para ganhar um Grande Prémio.
Bu takım sadece iki yıldır Formula 1'de ve şimdiye kadar yarış kazanacak kadar dayanıklı olamadı.
Há menos de 30 homens, no mundo, com capacidade para pilotar um Fórmula 1.
Dünyada Formula 1 pilotu olacak kalitedeki insan sayısı otuzdan daha az.
Ele tem carros de Fórmula 1 a correr, há já dois anos.
İki yıldan uzun bir zamandır Formula 1'de otomobil yarıştırıyor.
Os meus carros estão a correr na Fórmula 1, há dois anos. Mas ainda não ganhei o meu primeiro Grande Prémio.
Formula 1'de iki yıldır kendi otomobillerimi yarıştırıyorum ve henüz tek bir yarış bile kazanamadım.
Houve objecções por parte dos pilotos que achavam que os leves Fórmulas 1, de litro e meio dessa altura não eram estáveis para o esforço imposto pela oval.
Pilotlar o zamanın 1.5 litrelik Formula 1 araçlarının pistteki oval bölüm için uygun olmadığını düşünüyorlardı.
Os carros maiores, da presente Fórmula 1 deverão estar mais capazes de aguentar essas condições.
Şimdiki Formula 1'de büyük otomobiller bu şartlara daha kolay ayak uydurabilecekler.
Um grande triunfo, para este determinado piloto americano e para Izo Yamura cujos carros desafiaram e venceram as fortes equipas de Fórmula 1 sem respeito pelos muitos anos de experiência e desenvolvimento que elas têm.
Kararlı Amerikalı pilot ve Japon Izo Yamura için büyük bir zafer bu. Takım, köklü Formula 1 takımlarının yıllardır süren tecrübesi ve arka plandaki gelişimlerine rağmen onlara karşı büyük mücadele verdi.
Como devem saber, isto é uma corrida aberta, qualquer um pode participar.
Bildiğiniz gibi, bu açık bir formula yarışıdır. Herkes katılabilir.
Mais à frente nos viveiros de ostras, corridas de Fórmula 2.
Ve şurada, midyelerin üzerinde Formula İki yarışları var.
Só existem 3 pessoas no mundo que conhecem essa formula
Bu formülü tüm dünya da en fazla üç kişi biliyor
Então ninguém na Terra será capaz de ler a formula ele entenderá.
Dünya'da formüle yaptıklarımızı anlayabilecek başka kimse yok. Anlayacaktır.
Ninguém na Terra será capaz de entender aquela formula
Dünya'da bunu yapabilecek kimse yok.
Jamie Blake, guiavas aquele Fórmula 1 quando se usavam botas com botões.
Jamie Blake! Üstten bağcıklı ayakkabılar hâlâ modayken Formula 1'de yarışırdın.
Formula um desejo.
Bir şey dile.
Uma corrida de Formula 1 em Detroit?
Detroit'teki Formula 1 yarışı, değil mi?
Com base nas provas, cada um formula a sua hipótese, e tanto a sua como a minha podem ser correctas,
Herkes gerçek deliller bulununcaya kadar kendi varsayımını oluşturur. Ve seninki de benimki kadar doğrudur.
Encontraram a formula, muito tarde.
Son anda, bu formülü buluncaya kadar.
É uma nova formula da minha Fábrica de Remédios de Bo Chi Lam.
Bo Chi Lam ilaç fabrikamdan yeni bir ilaç.
Vendia a minha alma por um carro de Fórmula Um.
Ruhumu Formula 1 yarış arabası için satardım.
Tanto na pista de Indianápolis, como a dar a volta ao quarteirão, só o novo Pennzoil com...
İster Formula 1'de yarışın ister mahallenizde dolaşın, sadece yeni Pennzoil...
Fórmula 1 : Guia para Estudantes
'Öğrenciler İçin Formula-1 Yarışı'
Fórmula 1 : Guia para Estudantes?
Öğrenciler İçin Formula-1 Yarışı mı?
no âmago pulsante da nossa argumentação está uma audaciosa, mas válida tese, que formula uma única pergunta :
Tartışmamızın çarpan kalbinde küstah ama değersiz bir tez var. Bu bize bir soru soruyor.
Formula um desejo, ou arderás para sempre no Inferno!
Bir dilek tut ya da sonsuza dek cehennemde yan!
Se quer vê-los vivos novamente traga a formula e todas as anotações da pesquisa de Brody para a Ninth Street Pier à meia-noite.
Eğer onları tekrar canlı görmek istiyorsanız formülü ve Brody'nin tüm araştırma notlarını gece yarısı dokuzuncu iskele caddesine getirin.
Não podemos entregar a formula.
Formülden vazgeçemeyiz.
Nós medimos a circunferência de um círculo através da formula 2 Pi r...
Bir dairenin çevresinin formülü ki pi r dir.
e sabia a formula original da emulsão para filmar.
ve yeni günde orjinal duyguları formüle etti.
Desta vez, ele escolhe sepultar uma das suas importantes inovações, a formula da energia no vácuo, dentro de uma caixa de música.
Ama bu kez en önemli icatlarından birini, yani sıfır noktası enerjisi formülünü bir müzik kutusuna saklamayı seçti.
Se fosse a si, tentava a Fórmula 1.
" Formula 1'e katıl.
Oh sim, a fórmula... - 320!
- Evet, Formula numarası...
Ja todos usaram a nova formula de serotonina?
Yeni serotonin formülünü deneyen oldu mu? Yan etkisi var mı?
Formula uma hipótese, ou inventa uma.
hipotez kullan, veya bir tane icat et.
Um espectáculo de determinação que se tornou a marca registada do Canadiano desde o seu ingresso na Fórmula 1... mas, com Jody Sheckter virtualmente fora de corrida e Alan Jones comodamente na frente, esta irá ser outra corrida decepcionante para a Ferrari!
Kanadalı pilottan Formula 1 yarışlarında şimdiye kadar görülmemiş bir performans. ... Jody Sheckter'ın yarışta geri düşmesiyle Alan Jones liderliği ele geçiriyor. ... Ferrari takımı için yine hayalkırıklığı ile biten bir Formula seremonisi.
Formula Um.
Formula Bir.
Tal como quando recuperaste o diário do Rambaldi, não tinhas ideia que continha uma formula.
Tıpkı Rambaldi'nin günlüğünü bulduğunda,.. ... içinde bir formül olduğunu bilmediğin gibi.
Uma formula para um medicamento que seria utilizado para ajudar a curar as minhas feridas.
Bir ilacın formülü. Yaralarımı iyileştirmede kullanılan ilacın.
A partir de amanhã vou aumentar as glicoproteinas e começar a usar a formula para os abdominais mais densa...
Yarından tezi yok glikoz takviyesini artırıyorum. Bir de daha yoğun sıkılaştırıcı jel kullanıyorum.
Aproveita bem hoje, Sr. Krabs, porque amanhã, eu terei a formula.
Bugün iyi eğlen Bay Yengeç çünkü yarın formül benim olacak.
Uma formula secreta para levar, por favor.
Bir gizli formül lütfen.
Tu roubaste a coroa para que Neptuno o congela-se para finalmente meteres essas patinhas atarracadas na formula do Hambúrguer.
Tacı sen çaldın, böylece Neptün onu donduracak ve sen de o kısa, ufak patilerini Yengeç Burger formülüne uzatacaktın.
Eis o campeão deste ano de Fórmula Um, Michael Sellers, baptizado pela imprensa como Relâmpago Humano.
Ve işte bu yılın Formula 1 şampiyonu Michael Sellers.
Formula interrogações profundos.
Bu, akla bazı ilginç önemli getiriyor.
Formula explosivos para os nossos cientistas de teste.
Testlerimiz için patlayıcı yapar.
Num negociante rico! Se conseguires esta formúla, vais vendelá ao maior licitador.
Zengin bir iş adamı,... eğer formülü alsaydın, onu en çok para verene satacaktın,
Formula um desejo.
Birşey dile.
- Não vou formulá-lo.
Bunu yapmayacağım.