Translate.vc / Português → Turco / Fortuné
Fortuné tradutor Turco
242 parallel translation
Era The Fortune Teller de Victor Herbert.
Victor Herbert'in The Fortune Teller adlı oyunuydu.
Mãezinha, acho que vamos reabrir o S.S. Fortune.
Sanırım Talih Gemisi'ni yeniden açacağız.
Conta-se que o Phil Brant tem alguns amigos misteriosos... na reabertura de hoje do S.S. Fortune.
İçeriden aldığımız haberlere göre Talih Gemisi'nin bu geceki açılışında... Phil Brant'in gizemli birkaç ortağı var.
Ele ocupa o lugar de Tommy Drake na reabertura de hoje do S.S. Fortune.
Bu gece Talih Gemisi'nin açılışında Tommy Drake'in yerini alacak.
Lembra-se da Companhia de Electricidade Fortune?
Fortune Elektrik Şirketi'ni?
Uma vez, vi um escritório assim na Fortune, no dentista.
Bir kere dişçide bir dergide böyle bir ofis görmüştüm.
Mais uma para a " "Soldier of Fortune" "!
- "Mahşerin Askerleri" için bir tane daha. - "Mahşerin Askerleri" mi?
Bruce Fortune ao telecine.
Bruce Fortune, Telesineye.
Sun Dog, aqui Fortune, estás a ouvir? Termino.
Sun Dog, ben Fortune, beni duyabiliyor musun?
Fortune, aqui Sun Dog, comunica.
Fortune, ben Sun Dog, dinliyorum.
- Entendido, Fortune.
- Anlaşıldı, Fortune.
Sun Dog, aqui Fortune, comunica.
Sun Dog, ben Fortune, beni dinle.
Fortune, aqui Sun Dog, fala.
Fortune, ben Sun Dog, dinliyorum.
Copiado, Fortune. Termino e desligo.
Anlaşıldı, Fortune.
Sun Dog, aqui Fortune, estás a ouvir?
Sun Dog, ben Fortune, duyuyor musun?
Fortune, fala. Aqui Sun Dog.
Fortune, dinliyorum.
Sim, Fortune, aqui Sun Dog.
Fortune ben Sun Dog.
Sun Dog, aqui Fortune.
Sun Dog, ben Fortune.
Lamont, poupa-nos a lista dos 500 Mais Ricos dos criminosos.
Hey, Lamont, aşağılık tayfanın Fortune 500 listesini sayma bize, ha?
Achei que não se pode contradizer a Fortune 500, certo?
Ben de dedim ki, Fortune 500 dergisinden iyi mi bileceğiz?
Às 15h30, Wheel of Fortune.
3 : 30'da Çarkı Felek.
Se não arranjamos comida rápido, torno-me canibal, querida.
Dame Fortune'un asaletine bakın ; Ve işte
O filme é baseado no livro de Alan Dershowitz "Reversal Of Fortune" e nos registos públicos.
Bu kitap Alan Dershowitz'in Reversal Of Fortune kitabından ve devlet kaynaklarından uyarlanmıştır..
Senhora Fortune, acho que precisa realmente de um café.
Bayan Fortune, tahmin ediyorum ki, size gerçekten bir kahve gerek.
Santos ou Marietta Fortune.
Santos. Ya da Marietta Fortune.
Em que canal é que está a dar a Wheel of Fortune?
Seni aptal
Roda da fortuna!
Wheel of Fortune! ( Bir Tv oyunu )
Sei que tem tido muitas ofertas. Sabe que temos 127 clientes que são empresas da Fortune 500?
Başka teklifler aldığını biliyorum 123 müvekkilimiz, en varlıklı 500 şirket arasında!
World Trade, Advocate, UW e Fortune.
Dünya Ticareti, Taraftar, UW ve Fortune.
- Olha, o artigo na revista Fortune.
- Onu Fortune'da okuyabilirsin.
Saiu na revista Fortune? !
Fortune'da mısınız?
Ele e a "Miss Fortune 500" estão a passar a noite numa cabana qualquer no Norte.
O ve Bayan "İlk 500'deki Şirket" şehir dışında bir kır evindeler.
O Drake não era apenas o director executivo de uma grande empresa.
Drake sadece Fortune 500 şirketinin CEO'su değildi.
Jerry, recebeste a minha Fortune no teu correio?
Jerry, Fortune dergimi posta kutunda bulmuş olabilir misin?
Só acho que pode não ter maturidade para gerir uma grande empresa.
Sadece bir Fortune 500 şirketini yönetecek kadar olgun değil.
Além disso, é consultor da "Fortune 500 Corporations", dos Ministérios da Administracão Interna e Defesa, entre outros órgãos.
Ayrıca Fortune 500 şirketleri için içişleri bakanlığı, savunma bakanlığı ve diğer hükümet ajansları için danışmanlık yapmaktadır.
Shimomura continua a ser consultor da Fortune 500 e do Governo.
Tsutomu Shimomura Fortune 500 şirketleri ve devlet kurumları için danışmanlık yapmaya devam ediyor
A Maude aparecera na capa da "Fortune".
Maude, Fortune dergisine kapak olmuştu.
Isso é gerir o sistema de comunicação e distribuição de uma das 500 maiores empresas a nível internacional.
Bu, uluslararası bir Fortune 500 şirketinin... ... iletişim ve dağıtım sisteminin müdürlüğü demek.
O presidente das Comunicações, o secretário-geral da ONU, nove senadores, uma série de congressistas e pelo menos 12 dos 500 mais ricos.
F.C.C.'nin başkanı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri,... - Vay. -... dokuz senatör, çok sayıda kongre üyesi ve Fortune Dergisi'nin seçtiği "Zirvedeki 500" den en az 12 kişi.
Nós vivemos na Ilha Fortune Shell em Taiwan.
Bizler Tayvan'ın Fortune Shell adasında yaşıyoruz.
De todos os golfinhos na Terra, só os dessa ilha fazem o som "Bu".
Birde dünyadaki tüm yunuslar arasında, sadece Fortune Shell adasında ki yunuslar "Bu!" sesini çıkartırlar.
Outrora capa da "Fortune", caíra ao nível dos tablóides após um mau divórcio.
Fortune dergisinin kapağına çıkınca kötü bir boşanma davası yüzünden dedikodu sutunlarına düştü.
... dêem as boas-vindas ao dono das Megalojas Fortune, - Arthur Fortune.
Fortune Mega alışveriş merkezi sahibi, Arthur Fortune'a lütfen hoş geldiniz deyin.
Fortune!
Fortune!
Fortune! Fortune!
Fortune!
Adoramos Arthur Fortune
# Arthur Fortune'u seviyoruz #
Ele deu-nos um dólar Adoramos Arthur Fortune
# Bize para verdi #
Springfield continua em delírio com a visita relâmpago do divertido plutocrata Arthur Fortune.
Springfield, şen şakrak Arthur Fortune'nun kasırga gibi ziyaretinden sonra hâlâ kendine gelemedi.
Quero que olhe para mim como o vi olhar para Arthur Fortune.
Senin Arthur Fortune'a baktığın şekilde bana bakmanı istiyorum.
Ah, Arthur Fortune.
Arthur Fortune.