Translate.vc / Português → Turco / Francois
Francois tradutor Turco
807 parallel translation
Francois!
Francois... FRANCOIS PASTANESİ
Não, François.
Hayır, Francois.
Insistiu com o François para a levar para casa.
Francois'in onu eve götürmesi için ısrar etti.
O teu Burgundy favorito, François.
Senin en sevdiğin Burgundy, Francois.
Chamo-me François.
ismim, Francois.
Amanhã, o François vai visitar um amigo.
François yarin bir arkadasini görmeye gidecek.
O François.
- François.
O que faz, François?
- Sen ne is yapiyorsun François?
Ele está a olhar para ela.
François onu izliyor.
Assim, é uma honra enorme. revelar esta obra de arte de François Jacques Dubois Gilbert Beaugard.
Sizlere, François Jacques Dubois Gilbert Beaugard'ın başyapıtını sunmaktan gurur duyuyorum.
Uma "gravata" à François le Bordelais, e ao chão.
Bir elense! Yerde!
Kali!
Francois! Kalie!
São os poemas de François Villon.
François Villon'un şiirleri.
Mas pode encontrar conforto nos poemas de François Villon.
François Villon'un şiiriyle avunabilirsiniz.
François Villon.
François Villon.
Diz á François que prepare um almoço nupcial... flores, champánhe.
François'ya söyle, bir düğün kahvaltısı hazırlasın. Çiçekler, şampanya...
Salada François.
Fransız salatası.
Sabe, acho que o François tinha razão, estamos aqui três.
Sanırım François haklıydı, bu masada üç kişi var.
François, podes levar este bolo?
François, bu pastayı hemen götürmek gerekiyor.
Olá, François.
- Sana da merhaba. Az önce neler yaptığımı bir bilsen.
Jean-François, saúda a Sra. Pibois.
Haydi François, Bayan Pibois'ya merhaba de.
François estragou-o!
François telini kopardı.
François, anda aqui!
Şuna bir bak. Haydi gel. - Hayır olmaz!
Vamos, François.
Haydi gel de beraber içelim François.
Anda, não me digas que não!
- François!
Ganhou o François!
İşte bu kadar. Orada neler oluyor?
François!
François!
François, anda tomar um copo connosco.
Gel! İçeri gel, hemen gitmene hiç gerek yok. Yapmam gereken işler var.
François tem razão.
Biraz onu dinle, çünkü François çok haklı.
François, que estás a fazer aí?
Sen orada ne yapıyorsun François? François!
François subiu ao carrosel!
François atlıkarıncaya biniyor.
- Olá, François.
- Merhaba.
O François está a fazer a sua entrega como na América!
François, yolda tıpkı Amerikalılar gibi davranıyor.
Vamos, François!
Haydi François devam et! Tıpkı Amerikalılar gibi!
Rapazes! O François faz a sua entrega à americana.
Çocuklar, François yolda tıpkı Amerikalılar gibi gidiyor!
Randau! François faz uma entrega à americana!
François yolda tıpkı Amerikalılar gibi gidiyor!
Vamos, rápido!
Haydi koş François!
Corre, François!
Daha hızlı koşman gerekir François! Haydi koş!
A bicicleta do François.
François'nın bisikleti.
François!
Neredesin François?
François faz uma entrega à americana. Já chega!
Çocuklar, François tıpkı Amerikalı Postacılar gibi hareket ediyor.
Vamos, François!
Haydi François acele et, daha hızlı!
Rápido, François.
Haydi François daha hızlı!
Segue-me!
François haydi devam et!
Rápido!
Devam et François!
Tem que se acalmar.
Kendinizi bu kadar üzmeyin François.
Dá-nos uma mão!
François, haydi bana biraz yardım et dostum.
François.
Hey Fransua!
François?
- Francois?
O François ajuda-o.
François yardım eder.
François Jost.
Jost, François Jost.