Translate.vc / Português → Turco / Freddy
Freddy tradutor Turco
2,043 parallel translation
- Só não posso ir à inauguração para ir dizer à Karen que case com o Freddy.
Lisa, seninle açılışa gelemememin tek sebebi Karen'a Freddy ile evlenmesi gerektiğini söylemem.
- Pois foi. Não achas que o meu casamento com o Freddy é um erro tremendo?
- Öyle mi? Freddy ile evlenmemi büyük bir hata olarak görmüyorsun değil mi?
Se esperas que te arrebate e te peça para não casares, não posso.
Bak Karen, eğer seni vazgeçirmeye çalışıp Freddy ile evlenme diyeceğimi umuyorsan, bu yapamam.
Trata-se de o Freddy ser ou não a pessoa certa para mim.
Konu Freddy ve benim için doğru kişi olup olmamasında. Tamam.
Então, Karen e Freddy.
Ve Karen, Freddy.
Freddy, querido, não faz mal.
Freddy, tatlım, sorun değil.
Senhoras e senhores, apresento-vos o Sr. e a Sra. Freddy Mason!
Bayanlar baylar, huzurlarınızda Bay ve Bayan Mason. Tamam, Freddy!
O Freddy pode não ser o homem perfeito, mas é o quarto marido mais capaz e merecedor que poderás encontrar.
Freddy aradığın insan olmayabilir ama dördüncü kocan olarak uygun biri tıpkı bulmak istediğin gibi.
Freddy, a pedido da Karen, preparei os documentos legais necessários.
Freddy, Karen'ın isteği üzerine,... tüm yasal belgeleri hazırladım.
Quando pensava que o Freddy estava só interessado no dinheiro, libertava-me a consciência, percebes?
Ben Freddy'i sadece parayı düşünüyor sanıyordum. Bir şekilde öyleydi. Anlıyor musun?
Uma meia que o Freddy queria vender aos miúdos com o videojogo.
Freddy'nin çocuklara satmak için hazırladığı golf oyununun parçası olduğu çoraplardan.
O Freddy Chibatoni.
Freddy Shiba Tony.
O Freddy está em casa?
Freddy evde mi?
Estivemos no Space Camp com o Freddy.
Uzay Kampına Freddy ile beraber gitmiştim.
Freddy!
Freddy!
- Freddy?
- Freddy?
- Freddy? - O que foi?
- Freddy?
Freddy?
Freddy?
Agarra no microfone, Freddy.
Haydi, kaldır şu mikrofonu, Freddy.
Freddy, eles têm a minha filha!
Freddy, Allah kahretsin, kızım ellerinde!
Freddy, é o Ike.
Freddy?
- O Freddy Bingham.
- Freddy Bingham.
O Freddy Bingham já morreu.
Freddy Bingham öldü.
Falaste foi com o Freddy Benjamin.
- Senin konuştuğun Freddy Benjamin'di.
O Freddy Benjamin é que morreu, há dois anos.
Freddy Benjamin öldü. - 2 yıl önce.
Eu vi o Freddy Benjamin no Natal passado.
- Freddy Benjamin'i geçen yılbaşında gördüm.
O Freddy Benjamin é um idiota.
Freddy Benjamin ahmağın tekiydi.
O Freddy Krueger esteve aqui?
Bu nedir? Yoksa Freddy Krueger buraya da mı uğradı?
O Freddy Krueger tem 4 lâminas.
Freddy Krueger'ın dört bıçağı vardır, dostum.
Sr. Freddy "Fingers" Wilson.
Bay Freddy "Fingers" Wilson.
Freddy "Fingers" Wilson.
Freddy "Fingers" Wilson.
Este é o Freddy Fingers!
Ben Freddy Fingers.
- Olá, Freddy.
- Hey, Freddy.
Não preciso do teu dinheiro, Freddy.
Parana ihtiyacım yok Freddy.
Abana-te, Freddy!
Salla Freddy salla!
- Freedy?
- Freddy?
Aqui é o Freddy, deixe a sua mensagem.
Ben Freddy. Mesajınızı bırakın.
Tens 2 opções, Freddy.
Senin de iki seçeneğin var Freddy.
A maior parte dos meus clientes parecem o Freddy
Müşterilerimin çoğu Freddy'e benzer.
Sabes, estou sempre a fazê-lo com o Freddy.
Freddy'e hep yaparım bunu.
- Eu preciso que te concentres, Freddy.
- Dikkatini toplamanı istiyorum, Freddy.
Tu sabes o que fazer, Freddy.
Ne yapacağını biliyorsun, Freddy.
Oh, ei, ei, Freddy.
Selam, Freddy.
Obrigado, Freddy, por tudo o que está a fazer.
Teşekkürler Freddy, yaptığın herşey için.
- Freddy. Leva isto ao Richard!
- Freddy, bunu Richard'a götür.
O Freddy e eu faremos tudo o que for preciso, para nos certificar-mos que a tua festa vá ser um tremendo sucesso.
Freddy ve ben ne gerekirse yaparız. Senin partinin başarılı geçmesi için ne gerekirse.
Boa, Freddy!
Evet! Ben boşanmak istiyorum. Hemen.
- Falarei com o Freddy.
- Freddy ile konuşurum.
- Freddy, nunca quis...
Ben asla seni- -
- Freddy.
- Freddy.
Vai para casa, Freddy.
Evine git Freddy!