English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Fóra

Fóra tradutor Turco

26 parallel translation
Fóra, no campo.
Sayfiyede.
Ela está fóra de si.
Aklını kaçırmış.
Entre nós, fóra deste mar da árvores, fizemos uma clareira e cultivámos... uma pequena parcela de terreno semi-fértil que chamámos ilhas, como esta.
Bu ağaçlar denizinin sınırındaki yerimizi ağaçlardan temizleyip toprağı işledik yarısı tarıma elverişli bu küçük toprak parçası evimiz oldu.
- Ah, fóra!
- Defolun.
... para fóra. Vão fazer um passeio saudável. Aí uma milha.
Size 1,5 km mesafe veriyorum.
Fóra!
Defolun buradan!
Sou um incapaz, fóra do cenário apropriado.
Sanırım uygun ortam olmaksızın yapamayacağım.
A tempestade lá fóra?
Dışarıdaki fırtına mı?
Lá para fóra!
Çık dışarı!
Fóra!
Çık dışarı.
Caixas, fardos, loiças e jogá-las pela borda a fóra.
Fırtınanın kimin yüzünden çıktığını anlamak için kura çektiler.
Eu disse, lá fóra!
Haydi işine.
Saiam todos. fóra, fóra, fóra.
Dışarı çıkın. Dışarı.
Todos fóra.
Herkes dışarı.
- Quando tempo fica o Dick fóra?
- Dick ne kadarlığına gitti?
Fóra!
Bu şeytan.
Põe a lingua fóra, como uma rã faz para apanhar uma mosca, e diz "Ah".
Sinek yakalayan kurbağa gibi dilini dışarı çıkar ve "Aa" de.
Oh, creio que esperarei lá fóra, Milly.
Ben dışarıda beklesem daha iyi Milly.
Fóra!
Dışarı!
Nunca lhes leram os direitos e, por isso, "fidem fir fóra fuma".
Bu minik insanlara dev hakları hiç okutulmadı ve bu yüzden fi-tmekte f-erbestler.
O corpo aparenta ter sido limpo por dentro e por fóra.
Cesedin içi dışı çamaşır suyuyla yıkanmış.
Fóra da cidade.
Şehir dışına.
Mas ela não vem cá para fóra.
Ama dışarı çıkmıyor.
E aquele "manager" rápido, o Dave Mcdaniels fóra do banco, a caminho do montículo.
Bu atış sayesinde menajer Dave Mcdaniels yeraltından çıkıp tepeye doğru koşuyor.
Fóra.
Dışarı!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]