Translate.vc / Português → Turco / Gatos
Gatos tradutor Turco
3,054 parallel translation
Estava tão enfardada de cogumelos que iniciei um clube de combate com os meus gatos.
Bir keresinde bir ilaç içmiştim ve kedimle dövüşmeye başlamıştım.
Eu adoro gatos.
Kedileri seviyorum.
O Leonard pensou que estavas a mentir sobre aqueles gatos.
Leonard senin yalan söylediğini düşündü... şu kediler hakkında.
Ele é um assassino nato de gatos.
O doğuştan katil.
De olho, não de ouvido, porque eles parecem gatos assanhados.
Ama gözlerim, kulaklarım değil çünkü sesleri sokak kedileri gibi.
Tens sorte, a maior parte dos gatos não sabe escrever.
Çok şanslısın, çoğu kediler yazmasını bilmez. Pekala!
Quantos gatos são precisos para atarraxar uma lâmpada?
Bir ampulü takmak için kaç kedi gerekir?
Cães, gatos, os filhos nados-mortos de prostitutas e o nosso filho.
Köpekler... Kediler... Fahişelerin ölü doğmuş çocukları...
Tu e os teus perdidos. Gatos de rua, cães feridos e agora mulheres ensanguentadas.
Sen ve senin kaybolan hayvanların - kayıp kediler, sakat hayvanların... ve şimdi de düşkün bir kanlı kadın.
Neste momento, não temos gatos. Por isso é que não há pelos.
Şu an itibariyle kedimiz olmadığından üzerimizde de tüy falan yok.
Desculpem. Tenho muitos gatos.
Çok fazla kedim var da.
Vão brigar todos como um saco de gatos.
Çuvala tıkılmış bir avuç kedi gibi birbirleriyle kavga edecekler.
Não te esqueças de limpar as jaulas dos gatos.
Kedi kafeslerini temizlemeyi unutma.
Três dragões do tamanho de gatos e uma aliança com um charlatão não fazem de vós um rei.
Kedi boyunda üç ejderha ve bir şarlatanın dostluğu seni kral yapmaz.
Nunca gostei de gatos, por isso, não havia problema.
Kedi sevmem. Ama olsun.
Não gosto mesmo de gatos!
Zaten hiçbir zaman büyük bir kedi hayranı olmadım.
para nós bebermos, para as vacas, para os cães e gatos, para os peixes e os rios...
İçtiğimiz su, ineklerimizin içtiği su, köpek ve kedi yavrularının içtiği su. Nehirlerdeki balıklar için su.
Esperava que tivesses mais gatos.
Ben seni daha çok kedisi olan biri olarak düşünüyordum.
Os gatos dela estão sempre no nosso jardim, cagam o jardim todo, sujam tudo.
Kedileri hep dışarı çıkıp bahçemize geliyor ve kum havuzumuza pisliyor.
A minha filha de quatro anos merece o melhor, fica sempre suja com a porcaria dos gatos.
4 yaşındaki çocuğumun haberi yok. Eve her gün kedi bokuyla kaplı şekilde geliyor.
Durante o grande motim permanecemos leais e devido a isso, os tigres foram rejeitados pelos outros clãs de gatos.
Büyük isyan sırasında sadakatimizi koruduk. Bunun yüzünden kaplanlar diğer kedi klanları tarafından dışlandı.
A sua missão não ameaça apenas os gatos.
Onun isteği sadece kedileri tehdit etmek değil.
Gatos e lagartos unidos?
Kediler ve kertenkeleler birleşecek mi?
Batalhões inteiros em fuga com um mero avistamento dos gatos.
Bütün taburlar kedileri gördükleri gibi kaçıyorlar!
Então e gatos?
Peki ya kedilere ne dersin?
Eu gosto de gatos.
Kedileri sevdim.
Apenas acho que estes cobardes ainda são piores do que os gatos.
Bu korkakların kedilerden daha beter olduklarını öğrendim.
O Slithe tem a espada e vai matar os outros gatos.
Slithe kılıcı ele geçirdi. Diğer kedileri öldürecek.
O teu irá ser o mais curto e o último reinado de todos os reis dos gatos.
Senin krallığın tüm kediler arasında sonuncu ve en kısa hükümdarlık olacak.
Esqueçam os gatos.
Kedileri boş verin.
Finalmente, o rei dos gatos está morto. E o Olho de Thundera voltará a ser meu.
Nihayet kedilerin kralı öldü ve Thundera'nın gözü yine benim olacak.
A minha missão. Os outros gatos. Eles precisam de mim!
Görevim, diğer kediler, bana ihtiyaçları var!
Scooby e Salsicha são tais scaredy-gatos.
Scooby ve Shaggy korkakları iş başında.
Vamos ter uma luta de gatos. - OMD, gatita.
Kızlar kavgası yapacağız, tamam mı, korkak tavuk?
Ele resgata animais, principalmente gatos.
O hayvanları kurtarıyor.
Mas os gatos odeiam-me e não me safo com as árvores.
Ama kediler benden nefret eder, ağaçlarla da aram iyi değildir.
A esta hora as ruas de Pasadena estão cheias de marinheiros bêbedos e de gatos vadios.
Bu saatte Pasadena sokakları sarhoş gemiciler ve sokak kedileriyle kaynıyor.
Dão-me pesadelos com gatos pretos, de qualquer forma.
Zaten kara kedili kâbus görmeme sebep oluyorlar.
- Você ainda tem gatos? - Não, não. A Mariel que gostava.
Kalk annenin sandalyesinden.
Andas com uma mala cheia de areia para gatos!
Yanında kedi kumu taşıyorsun!
Por que estão gatos num buraco na minha cave?
Bodrumumda bir çukurun içinde kedi ne arıyor?
Estão ali dentro seis gatos.
Altı kedi var burada.
São gatos, Ryan, ninguém se importa.
Kedi bunlar, Ryan. - Aynı mahalleden altı kedi kayıp. - Kimsenin umurunda değil.
Seis gatos desapareceram na mesma vizinhança. Isso não acontece todos os dias, é uma coisa importante.
Her gün olan bir şey değil bu büyük bir olay.
O desaparecimento de gatos causou medo no coração dos amantes de animais, desta comunidade unida.
Kayıp kedi vakası birbirine sıkıca bağlı bu mahalledeki hayvan severlere dehşet verdi.
Roger, não tenho paciência para gatos faladores agora.
Roger, konuşan kedi videoları izleyecek durumda değilim.
Mas não levo gatos comigo. "
Seyyar bir kafeydi.
Depois comemos os gatos.
O zaman atlar yenirdi. Sonra kediler.
- A mãe não se livra dos gatos, o tio fuma.
- Anne kedi besler...
- Os gatos comeram-lhe a cara?
Kediler yüzünü mü yemiş?
Quando nos separamos, ela levou eles. Não confio em homens que gostam de gatos.
Orada oturması gereken kişi sen değilsin.