Translate.vc / Português → Turco / Genéva
Genéva tradutor Turco
132 parallel translation
Geneva Convention? Chama-se a Convenção de Genebra! - Cada vez está a ficar mais estúpido.
Doktor istiyor, ehm... bilmem neye dayanarak...
Provemos com o Discos "Geneva".
Geneva Plakçılık'ı deneyebiliriz.
Companhia de Discos "Geneva".
Geneva Plak Şirketi.
Acabo de receber uma proposta da companhia de discos "Geneva".
Az önce Geneva Plakçılık'tan çok etkileyici bir teklif aldım.
- Vender à companhia "Geneva".
- Satış teklifi. Geneva Plakçılık'a.
O lmperador insiste que sigamos as normas da Convenção de Genebra.
İmparator Geneva Anlaşması'nın kurallarına uymamız konusunda ısrar ediyor.
A Convenção de Geneva tem regras explícitas...
Cenevre Antlaşması'nda kurallar vardır...
Conhece a Convenção de Geneva no que diz respeito aos prisioneiros?
Cenevre Antlaşması'nı ve tutuklulara muamele koşullarını biliyor musunuz?
... Fazer uma Conferência de Genebra sobre o jogo connosco.
... bize katılma konusunda Geneva'da konferans yapıldığını.
Estão em Genebra, com os seus pais.
Anne babalarıyla Geneva'dalar.
No dia do pagamento abra uma conta para o Sr. Gekko em nome de Geneva Roth Holding Corp.
Anlaşma gününde Bay Gekko için... Geneva Roth Holding Şti. adına bir hesap açacaksın.
- Rede de Bombas Radicais Lago Genebra?
- Geneva Gölü Radikal Bomba Ağı?
Lembra-lhes que a Convenção de Geneva diz que atirar em cidadãos em alto mar é um acto de guerra.
Hiçbir şey olmacayak. Onlara Cenevre Sözleşmesi'ne bağlı olduğumuzu hatırlat. Vatandaşlara açık denizde ateş açmak savaş nedenidir.
- Fiz isso uma vez há dois anos, no Lago Genebra.
- Bunu bir kere yapmıştım... ... birkaç kış önce Geneva Gölü'nde.
Por falar nisso, a mãe e o pai vão ao Playboy Club... ao Lago Geneva este fim-de-semana.
Bu arada, Annem ve Babam bu hafta sonu Lake Geneva'daki Playboy Cluba gidiyorlar...
Parece que nunca ouviram falar da Convenção de Geneva.
Cenova Anlaşması'nı hiç görmemişler gibi.
Charlotte, ligue para minha casa e diga à Geneva para trazer um caldo.
- Boğazım acıyor. Charlotte, benim evi ara ve Geneeva'ya söyle et suyuyla birlikte birkaç eşyamı getirsin.
Como fez em Genéva?
Cenova'daki gibi.
- E em Geneva?
- Ya Geneva?
Se eu cair, leve-a à Genebra.
Eğer bana bir şey olursa kızı Geneva'ya götür.
$ 100000000 em contas bloqueadas, em Genebra e Hong Kong.
Geneva ve Hong Kong'daki emanet hesabında 100 Milyon dolar var.
É destinado a Geneva. E a reserva está em nome de Nils Overdahl e Kelley Brennwald.
Rezervasyon yaptıranlarsa Nils Overdahl ve Kelley Brennwald.
Não me deves nada. Mas com a Geneva, é diferente, meu.
Bana hiçbir şey borçlu değilsin, ama Geneva çok farklı dostum.
- Desculpa aparecer assim...
Hey, Geneva. Umarım böyle uğramamda bir sakınca yoktur.
Geneva, socorro!
Geneva, yardım et!
Chama-se Geneva.
İsmi Geneva.
Geneva.
Geneva.
Geneva, este é o Mikey.
Geneva, bu Mikey.
Mikey, a minha noiva, Geneva.
- Mikey, bu nişanlım Geneva.
A Geneva passou-se completamente com o que aconteceu.
Geneva olanlar yüzünden tamamen delirdi.
Para a digressão, mudei as datas de Lyon e Genebra.
Lyon ve Geneva'daki konserlerin zamanlarını değiştirdim.
Confirme com o gabinete de prisioneiros de guerra... de Geneva que tal prisioneiro existe mesmo. Se sim, contacte o seu regimento. Descubra tanto quanto possa sobre ele.
Cenevre'yle görüşüp bilgileri ver ve elinden geleni yap.
Eu tenho que apanhar um avião dentro de 2 horas para Geneva... e se eu me atrasar, tu sabes que o general vai-me levar...
Kalıcı değilmiş. 2 saat sonra cenevre'ye gidecek uçağı yakalamam lazım, ve eğer geç kalırsam,
Depois da aula de laboratório, no Café Geneva.
Laboratuardan hemen sonra, Café Geneva'da.
Porque se fores uma diva então vai para Geneva
Diva olmak istiyorsan Cenova'ya git
Geneva?
Cenevre?
Morreu num acidente de helicóptero em Genebra há dois anos.
Bir sorunun var. İki yıl önce Geneva'daki bir helikopter kazasında ölmüş
Assim que terminarmos este projecto para o Stark, vamos para Genebra.
Stark için bu projeyi bitirince, Geneva'ya gideceğiz.
Genebra, não quero ir ao show da Oparah.
Geneva, ben "Oprah" a çıkmak istemiyorum.
Genebra?
Geneva mı?
É um produto raro, identificámos o fornecedor, uma farmácia de Genebra.
ki bu da çok nadir olduğundan bizi Geneva, İsviçre'de kurulmuş... ilaç tedarik evine yöneltti.
Ele toca bem comigo, Geneva.
Güzel bir ikili olduk Geneva.
Bem, a Geneva quer uma casa.
Geneva ev istiyor.
Fizeste aqui uma bela casa, Geneva.
Burası senin sayende çok güzel bir yuva olmuş Geneva.
Quem toma conta da Geneva?
Geneva'ya kim bakacak?
Só quero ver-te feliz, Geneva. Sabes?
Seni mutlu görmek istiyorum Geneva.
Olá, Geneva.
Selam Geneva.
Então, vou buscar a Geneva.
Geneva'yı getireyim.
A Geneva é enfermeira.
Geneva hemşiredir.
De certeza que queres que a Geneva fique ou queres que a leve para casa?
Geneva burada kalsın ister misin yoksa onu da eve götüreyim mi?
Diz à Geneva que me fui embora.
Geneva'ya gittiğimi söylersin.