English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Gig

Gig tradutor Turco

77 parallel translation
- Ontem vimos o carro do Gig na Nancy.
- Dün gece Gig'in arabasını Nancy's'in önünde gördük.
Então ele sai do seu carro e vem na nossa direcção... e ajuda a empurrar o carro do Gig.
Sonra arabasından çıktı ve bize doğru yaklaştı... Ve Gig'in arabasını yürütmemize yardım etti.
Mas então o Gig sai da casa... e começa a gritar : "Quem está a roubar o meu carro?"
Derken, Gig evinden çıktı ve... "Arabamı çalan kim?" diye bağırmaya başladı.
Se o Gig não nos tivesse encoberto estavamos em sarilhos.
Gig durumu ört bas etmeseydi başımız belaya girecekti.
Sou eu, Gig.
Benim, Gig.
A outra nave tinha baterias de 20 gigas, por isso são cinco.
Bu ise 20-gig bataryası alıyor. 5 tane eksiğimiz var.
Gig Young, matou-se a tiro, a ele e à mulher, em 1978.
Gig Young 1978'de kendini ve karısını vurdu.
Ok. Cuida-te, Gig.
Tamam, kendine iyi bak Gig.
Primeiro, olha. Se eu não fosse, ok, o Presidente dos Rotários, o vice-presidente do "Sunshiny Day Club"... e sou um "Big Brother", Gig.
Öncelikle, bak eğer ben kulüp sahibi olsaydım Sunshiny Day Kulüp'ün ahlaksız sahibi ama ben Büyük Kardeş'im Gig.
Gig, acabei de sair de um falso assalto falhado.
Gig, daha yeni basit bir soygunu elime yüzüme bulaştırdım.
Não, Gig, o meu copo está totalmente cheio.
Hayır Gig, bardağım tamamen boş.
Começa a tomar notas, porque quando eu e o Gig começarmos a "abrir o livro", vão sair tesouros a voar e eu não quero deixar escapar nada...
Not almaya başla çünkü Gig ve ben bunu konuşmaya başladığımızda altın fikirler havada uçuşacak. Hiçbirini unutmak istemiyorum.
- Gig.
- Gig.
Fantástico, Gig.
Harika Gig.
- Ei, Gig?
- Hey Gig?
Gig.
Gig.
Gig, conhece um homem chamado Jerry Green?
Gig, Jerry Green adlı bir adam tanıyor musun?
Dale, fala o Gig.
Dale, ben Gig.
- O Gig enviou-te?
- Seni Gig gönderdi değil mi?
Estou a riscar o Gig por ter mandado matar pessoas.
Gig'i insanları öldürtmekle suçluyorum.
Ela trabalha para o Gig, 5 noites por semana.
Şimdi Gig'in kulübünde haftada beş gece çalışıyor.
O Gig comprou uma empresa obscura chamada Microsoft em 1990.
Gig 1990'da Microsoft'un gizli bir hissesini satın aldı.
Ouve o solo vocal da "The Great Gig ln The Sky".
The Great Gig ln The Sky'daki vokal soloyu dinle.
"Us and Them" e "The Great Gig in the Sky" são sequências de acordes fabulosas e músicas fantásticas.
"Us And Them" ve "The Great Gig In The Sky", inanılmaz akor parçaları ve mükemmel müzik örnekleri.
Sim, claro.
Evet. Hadi Gig.
Microcâmera geotérmica, ligado ao Aquacade, 480 gigas.
Jeotermal mikro kamera. Aquacade bağlantısı. 480 gig.
Estava numa missão própria.
Kendi işimle uğraşıyordum, gig...
Uma rapariga que enfrenta um trol gig _ ante está com medo dessa franganote?
Dev bir trole karşı duran bir kız, bir ahmaktan mı korkuyor?
Rã mutante gig...
Dev bir cin...
Se Asato gostar do meu gig...
Eğer Asato tarafından kabul edilirsem, belki...
Podem vir ao nosso próximo gig?
Bir sonraki etkinliğimize hepiniz gelebilir misiniz?
Senão, porque é que me enviariam aquele gig-enorme presente?
Başka türlü, bu koskoca hediyeyi niye veresiniz ki?
A eleição do mês da revista Gig, amor.
Bu ay Gig dergisindeyiz, bebeğim.
Mas ele apanhou o assassino de Gig Harbor.
Gig Limanı katilini yakalamış.
O teu velho vai-te deixar tocar no gig?
Eee, senin yaşlı adam konserde çalmana izin verecek mi?
Que tal vender a lâmina gig que o humano trouxe?
İnsan getirmişler buraya
Os jogos terão início em quatro marcas. Do tipo gig.
Çubuklar.. korunaklar
Isso mesmo, Arid. Eu não chamo ninguém de gig.
- Ama bunu herkes yapmaz
Então... o grande Moss, líder da rebelião gig, destruída.
Efendim.. Yüce lider.. asilerin lideri
A apanhar o assassino Gig Harbor.
Gig Harbor'ın katilini yakalamanızı.
Na verdade, concordo consigo nisso, baseado na minha pesquisa do assassino Gig Harbor.
- Bu konuda sana katılıyorum. Gig Harbor'ın katili üzerinde yaptığım araştırmaya istinaden.
- Isto não é o Gig Harbor.
- Gig Harbor konumuz değil.
Sei que lhe levou 11 meses a encontrar o Assassino de Gig Harbor... mas, efectivamente, encontrou-o.
Gig Limanı Katili'ni yakalamanın 11 ay sürdüğünü biliyorum ama sonunda onu bulmuştun.
Com processador de 1.3 GHz e só 2GB de RAM?
1.3 çipi ve sadece 2 gig RAM'i olan?
Jared Briscoe, o assassino do Porto Gig, assassinou sete mulheres.
Jared Briscoe, Gig Limanı Katili, yedi kadın öldürdü.
O Greg disse-me que te encontraria aqui, perdido no Porto Gig.
Greg seni burada bulacağımı söyledi, Gig Limanında kaybolmuş.
Esta é a nossa segunda apresentação ao vivo.
This is our second gig.
Não sei dizer "biscate".
Ben "gig" diyemem ( icraat ).
Vamos ver, temos 90 gigas de potência.
Eğer hesaplarsak, bizim gemide 90-gig bataryası vardı.
Olhar para o mundo que perdi para o meu colega... Podem vir ao nosso próximo gig?
Müzik dünyası konusunda arkadaşıma yenildim...
Dá-nos a VIA.
GİG'yi getir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]