Translate.vc / Português → Turco / Giséle
Giséle tradutor Turco
50 parallel translation
Os Boisselier são encantadores e a Giséle adorava conhecê-lo.
Gisèle, seninle tanışmak istiyor.
Não tem filhos. Processado duas vezes pelo assassínio das mulheres,
Eşleri Gisele ve Helga'yı öldürmekten iki defa dava açılmış.
As caras não são simétricas, a não ser a da Giselle.
Evet. Gisele'inkini saymazsak yüzler simetrik değildir.
Então devo-te parecer uma supermodelo 24 horas por dia.
O zaman sana 7 / 24 Gisele Bundchen gibi görünüyor olmalıyım.
Giselle ( Budchen ).
Gisele.
É a Gisele, não é como se lavássemos a roupa na mesma lavandaria!
Bu Gisele. Aynı çamaşırhaneye gidiyoruz sanki.
A Giselle vê o CV dele e sai com ele.
Gisele Daniel'in özgeçmişine baktı ve şimdi onunla çıkacak mı?
Giselle?
Gisele?
Ok, então imagina :
Tamam, hayal et, sen ve Gisele pencere kenarındaki masada oturuyorsunuz.
Daqui fala a Betty do escritório de Daniel Meade. Desculpe estar a dizer isto à última da hora mas pode dizer à Giselle que o Daniel não se poderá encontrar com ela logo?
Geç haber verdiğim için üzgünüm, ama Daniel'ın bu gece gelemeyeceğini Gisele'e söyler misiniz?
É a Giselle.
Gisele.
Giselle, a modelo.
Gisele. Süpermodel.
Ele sabe como é que é a Giselle?
Gisele'in neye benzediğini biliyor mu?
E eu prefiro estar com a Gisele nua com nas Fiji, mas não é assim, certo?
Ben de Gisele'le birlikte Fiji'de çıplak olmayı tercih ederim. Ama değilim, öyle değil mi?
A Gisele adorou-a.
Gisele bayılmıştı ona.
Nós? Tu e a Gisele?
Sen ve Gisele ile?
Ou vão jantar lá a casa.
Ya da eve gelin direk. Yemek yapar Gisele de.
Ela cozinha. A Gisele cozinha?
Gisele yemek mi yapıyor?
A minha namorada, numa escala de um a Gisele,
Yüz mankenleriyle. Kız arkadaşıma, birden Gisele kadar bir not vermem gerekirse...
Gisele, Joana.
Gisla, Johanna.
É por causa do meu número outra vez?
- Gisele telefon numaram için mi rahatsız etti seni yoksa?
Uma verdadeira Gisele.
Mükemmel. 10 üzerinden 11.
Senhor Fortin, lamentamos informar... a morte da sua mãe, a senhora Gisele Fortin, ocorrida em 7 de Abril, em Chateauroux.
Bay Fortin'e, üzülerek bildiririz ki... annesi Bayan Gisele Fortin 7 Nisan tarihinde Chateauroux'da vefat etmistir..
- Olá Gisele.
Merhaba, Gisele.
A Gisele contou-me tudo.
Gisele her şeyi anlattı.
Fotografou a Gisele Bundchen quando ela tinha 14 anos.
14 yaşındayken Gisele Bunchen'in fotoğraflarını çekti.
Sabes quanto ela fez no ano passado?
- Peki Gisele geçen yıl ne yaptı biliyor musun?
Ou é a Gisele Bundchen que quer o meu número?
Gisele Bundchen telefon numara mı istiyor?
Mas, sabes, o Bledsoe magoa-se, e de repente, aparece o Tom Brady, e, ele apanhou a Gisele Bundchen.
Bledsoe battıktan sonra ansızın Tom Brady ortaya çıktı ve Gisele Bündchen'ı kaptı.
Corpo de Gisele, cabeça de Oprah.
Gisele gibi vücudu, Oprah gibi zekası var.
Isto é tal e qual como imaginei que seria o gosto da Gisele Bündchen.
Bunun her zaman Gisele Bundchen gibi bir tadı olduğunu hayal etmiştim.
Adorava "giselar" nos seus "bundchens".
Bundchens'inizin üstüne Gisele olmak istiyorum.
Han, Gisele, Roman, é convosco.
Han, Gisele, Roman bu iş sizde.
Onde está a Gisele?
Gisele nerede?
Gisele...
Gisele.
Lembrei-me assim por alto de Seraphina, Maddox, Gisele...
Oturup biraz düşündüm ve Seraphina, Maddox, Gisele...
- Já viste a mulher dele, a Gisele?
Karısı Gisele'i gördün mü? Gördüm evet.
Gisele e Inge não são filhos reais.
Gisle ve Inge kral çocukları değil.
E a Gisele leva-lhe o pequeno-almoço à cama no resto da temporada.
ve Giselle onu sezonun kalanında kahvaltıda beslemek zorunda kalır.
Mas deixa a Gisele de fora.
Gisell'i bunun dışında tutalım.
A mulher do chefe, a Gisele, encaixa nessa descrição.
- Şefin eşi Gisele bu tanıma uyuyor.
Lucifer e eu vamos atrás do Yuri e... E... Tu rastreias a Gisele.
Sen de Gisele'i bul.
O Davis não viu a Gisele, e ela não está a atender o seu telefone. Por isso se o Yuri a tem, temos que lá chegar depressa.
Davis, Gisele'i görmemiş ve Gisele de telefonuna bakmıyor eğer Yuri'nin elindeyse acele etmemiz lazım.
O que sabes sobre a Gisele?
- Gisele hakkında ne biliyorsun?
Não conheço ninguém chamado Gisele.
- Gisele diye birini tanımıyorum.
A Gisele é a Crystal?
- Gisele, Crystal mı?
Essa não é a Gisele.
- O Gisele değil.
A Gayle e a Oprah vão levar-nos a almoçar com a Kim e o Kayne e o Tom e a Gisele.
Gayle ve Oprah bizi Kim, Kanye, Tom ve Gisele'le yemeğe götürüyor.
Nem acredito que a Gisele pode dormir com ele.
Gisele'in onunla yattığına inanamıyorum.