Hamdi tradutor Turco

Senhoras e cavalheiros, o honorável Ahmud im Hamdi... Ministro dos Estrangeiros interino do Egipto.

Hanımlar ve beyler Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Ahmed Hamdi.

Porque o Hamdi não fica com a meia-noite?

- Hamdi neden gece çıkmıyor?

Olha, trabalho aqui há mais tempo que o Hamdi.

- Hadi gel tatlım. - Ben Hamdi'den daha fazla çalışıyorum.

E com o Hamdi também.

Şu anda Hamdi de hatta.

- Olá Hamdi!

- Selam Hamdi.

Preciso de ir buscar a corda ao pai do Hamdi.

Sen dersine çalış.

E o teu trabalho, Hamdi?

Nerede ödevin Hamdi?

Hamdi Kaygin.

Hamdi Kaygin.

Hamdi faltou?

Hamdi yok mu?

- Ele não veio hoje.

Yok, öğretmenim. Hamdi gelmedi.

O Hamdi está lá dentro.

Hamdi, eve gir.

Sou o Mohamed Hamdi da Promoções e Companhia.

Ben Mohamed Hamdi, Target Co'dan arıyorum.

Parabéns.

Hamdi gecikir mi?

O Hamdi tardará? mas tem andado de muletas.

Hayır, yolda geliyor, ama bu aralar koltuk değneği kullanıyor.

estou muito zangado consigo.

Sana çok kızgınım, Hamdi.

O primeiro que atacaram foi em Darrassa.

Darrassa'da yaraladığınız ilk kişi, Hamdi.

Hamdi? Não se lembram?

Onu hatırlamıyor musunuz?

Posso chamar o Hamdi para as identificar.

Sizi teşhis etmesi için Hamdi'yi getirebilirim.

O Hamdi fez alguma queixa?

Hamdi şikayette bulundu mu? Limonlu herif?

Em vez de fazeres piadas, Hamdi, tira o Ismail daí.

Hamdi ağabey laf sokacağına İsmail ağabeyi çıkarsak.

Hamdi, já me encheste a cabeça!

Ağzıma sıçtın be Hamdi!

- Estou bem, Hamdi.

- İyiyim Hamdi sen nasılsın?

Hamdi, diz ao tipo ao teu lado que não estou a falar com ele.

Hamdi o yanındaki arkadaş söyle, ben onunla konuşmuyorum.

- Mas Ismail? Hamdi, diz-lhe que não lhe sou nada.

Hamdi, aynı arkadaşa söyle ben onun ağabeyi falan da değilim.

- Mas Ismail, o dever...

- Ama ağabey görev. - Hamdi, söylesene!

- Hamdi, diz-lhe! Ele consegue ouvi-lo, que queres que diga, amigo?

Ağabey duyuyor seni ne söyleyeyim Allah aşkına ya!

Hamdi, repete, se alguém deixa de existir para mim, deixa de existir.

Hamdi tekrar et ; bir adam benim için bitmişse bitmiştir.

- Está bem, eu aceito, Hamdi.

- Cezamız neyse razıyız Hamdi.

Até às vacas regressarem a casa.

Veresiye kadar Hamdi veresiye kadar.