Translate.vc / Português → Turco / Hank
Hank tradutor Turco
5,883 parallel translation
- Hank Voight.
- Elbette.
Olá.
- Hank Voight.
O Hank e eu estivemos no atrelado e o tipo que procuramos... usava escalpes para fazer um manto.
Hank'le karavandaydık ve peşinde olduğumuz adamın bu derileri pelerin yapmak için kullandığını düşünüyoruz.
Eu reintegrei-te, mas tens-te mexido como um frigorífico desde que firmámos este acordo e está na hora de mostrares resultados, Hank.
Sana eski işini verdim. Fakat seninle anlaştığımızdan beri kağnı gibi hareket ediyorsun. Ürün alma zamanı geldi Hank.
Queres que corte um pouco de pastrami para ti, Hank?
Pastırma ister misin Hank?
- Entra, Hank.
İçeri gel Hank.
- Claro, Hank.
- Elbette Hank.
Ninguém disse que era fácil trabalhar com o Hank Voight.
Hank Voight ile çalışmanın bu kadar kolay olacağını kimse söylemedi.
Se alguém com quem me importasse se metesse em sarilhos eu ia querer o Hank Voight a trabalhar no caso.
Kötü yola düşmek istemeyen biri olsaydım davayı devredeceğim polis... Hank Voight olurdu.
O Hank Kasserman embarcou com o primeiro grupo.
Hank Kasserman ilk grup ile bindik.
Hank Kasserman, foste actualizado como o nosso suspeito n.º 1.
Hank Kasserman, sen yükseltilmiş bizim bir numaralı şüpheli.
Olá, Hank, sente-se, por favor.
Hey, Hank,, lütfen oturun.
Sabe, Hank, sabe que tem quase milhas suficientes para ganhar hospedagem gratuita no Bar Motel Grey.
Vay, sen var, bilirsin, Hank biliyor neredeyse yeterli sık uçan mil Gri Bar Motel ücretsiz bir oda için.
Sim, agora está azarado outra vez, Hank, porque está comigo na Esquadra.
Benimle çünkü Evet, Şimdilik, yine aşağı Hank. Sen karakolda vardır.
É um verdadeiro estudante da natureza humana, Hank.
Oh, sen insan doğası, Hank gerçek bir öğrenci vardır.
Hank, agora é a hora de apostar tudo.
Hank, şimdi tüm gitme zamanı olduğunu.
Hank, desculpa, mas concordo com eles.
Hank, üzgünüm ama onlara katılıyorum.
O meu amigo Hank acha isto chato, virmos filmarmos isto esta noite.
Dostum Hank, bu gece bunları çekmemizin çok eğlenceli olacağını düşünüyor.
Um brinde ao Hank...
Pekala, Hank için kadeh kaldırıyorum.
- Sim. Hank, hoje fiz a depilação a uma prostituta.
Hank, bugün bir fahişeye ağda yaptım.
- Pois, Hank, ela também quer saber porque andas a evitar as chamadas dela.
Hank, çağrılarını neden görmezden geldiğini bilmek istiyor.
- Hank, não é?
Hank'ti değil mi? - Evet.
Estou zonzo, Hank.
Başım dönüyor Hank.
Deixa-me apresentar-te o nosso novo guionista, Hank Moody.
Hashtag Black, seni yeni yazarımızla tanıştırayım Hank Moody.
Hank Moody, o violador.
- Hank Moody! Tecavüzcü olan.
É inspirador, Hank.
İlham verici Hank.
- Sou o agente do Hank e companheiro heterossexual.
- Hank'in menejeri ve heteroseksüel hayat arkadaşıyım.
- Hank, como estás?
- Nasılsın Hank?
- Hank Moody.
- Hank Moody.
Honestamente, ele disse que o Hank trataria disso.
Ayrıca Hank'in halledeceğini söyledi.
O Hank estava a tentar ajudar-me.
Hank sadece bana yardım etmeye çalışıyordu.
Não culpes o Hank.
Hank'i suçlama.
- Estou falido, Hank.
- Beş parasızım Hank.
Lamento, Hank.
Üzgünüm Hank.
Tenho a certeza que consigo colocar o Hank noutra série.
Hank'i başka bir diziye aldırabileceğime eminim.
Exacto. O que interessa saber, é o que se segue para o Hank Moody?
Asıl soru, senin için sırada ne var Hank Moody?
Estamos a falar do Hank, não é verdade?
Hank'ten bahsediyoruz.
Esta é a tua vida, Hank Moody.
Bu senin hayatın Hank Moody.
Tem cuidado, Hank.
Dikkatli ol Hank.
Ele assusta-me, Hank, mas tenho que o ter do meu lado, ou vai ser uma temporada muito longa.
Beni korkutuyor, Hank ama onunla ters düşmemeye çalışmam lazım yoksa sezon boyu ağzıma sıçar.
É triagem, Hank.
Buna öncelik sırası derler, Hank.
Estás a produzir o episódio, Hank.
Bu bölümün yapımcısı sensin, Hank.
Fica forte, Hank.
Sağlam dur, Hank.
O Hank está aí?
Hank burada mı?
Não precisas assistir a isto, Hank.
Bunu izlemen gerekmiyor Hank.
- Hank...
- Hank...
Ao Hank!
Hank'e!
- O Hank não se importa.
- Hank onaylıyor.
Porquê, Hank?
Neden ki Hank?
Hank.
Selam Hank.
Ele não acreditou, Hank.
Bana inanmadı, Hank.