English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Hazama

Hazama tradutor Turco

46 parallel translation
O Hazama foi enviado de Edo por ter conspirado uma rebelião.
Hazama'yı, isyan hazırlığında olduğundan ötürü Edo'dan kovmuşlar.
O Hazama? Aprisionado?
Hazama hapis mi edilecek?
Alguns cometeram haraquiri, mas o Hazama não teve tal sorte.
Kimileri Harakiri ile kurtulmuş. Ama Hazama o kadar şanslı değilmiş.
O meu pai sabe que éramos amigos do Hazama por isso avisou-me.
Babam bizim, Hazama ile dost olduğumuzu bildiğinden ötürü haberdar etmek istemiş.
Deve ser por causa do Hazama.
Hazama ile ilgili olsa gerek.
Mas que é que tem o fidalgo Katagiri a haver com ele?
Efendi Katagiri'nin Hazama'yla ne ilgisi var ki?
Ele e o Hazama estudaram esgrima com o Mestre Toda.
Hazama'yla Katagiri, Usta Toda'dan birlikte kılıç dersleri almışlar.
Conhece Yaichiro Hazama da nossa Guarda Montada de Edo?
Edo'daki Atlı Korumalarımızdan Yaichiro Hazama'yı tanıyorsunuz.
Portanto, você e o Hazama... eram amigos achegados?
Yani sen ve Hazama epey yakın arkadaştınız, öyle mi?
Posso perguntar... de que crime é acusado o Hazama?
Haddimi aşmıyorsam şayet Hazama'nın hangi suçla itham edildiğini sorabilir miyim?
Sei que o Hazama ficou furioso quando o Toda o escolheu a si para aprender as artes na sua escola, chamadas "The Hidden Blade".
Toda'nın, "Mahfuz Kılıç" adı verilen öğretinin tüm detaylarını aktarmak için onun yerine seni seçmesi üzerine... Hazama'nın bir öfkeyle çekip gittiği söylendi bana.
Katagiri... quem é o melhor espadachim, você ou o Hazama?
Katagiri hanginiz daha iyi bir silâhşördü? Sen mi yoksa Hazama mı?
- O Hazama, diria eu.
Benim nazarımda Hazama, efendim.
Se tivéssemos lutado com espadas verdadeiras, o Hazama teria vencido.
Gerçek kılıçlarla karşılaşsaydık Hazama kazanırdı efendim.
Quem é que daqui é amigo do Hazama?
Buradaki eğitmenlerden hangisi Hazama ile yakındı?
Diga-nos quem é que é amigo do Hazama.
Hazama ile başka kim arkadaştı, söyle!
Fidalgo Hazama, hora de comer.
Efendi Hazama, yemek vakti.
Fidalgo Hazama, hora de comer.
Efendi Hazama! Yemek zamanı.
Yaichiro Hazama escapou.
Yaichiro Hazama firar etti.
Apesar de enfraquecido devido à prisão, o Hazama ainda é o melhor espadachim no clã.
Her ne kadar uzun müddet esaret altında tutulmuş olsa da Hazama hâlâ klanın en çetin kılıç ustası.
Você é o único que pode impedir o Hazama.
Hazama'yı alt edebilecek tek kişi sensin.
Lembra-se de um homem chamado Hazama?
Hazama diye birini hatırlar mısınız?
Yaichiro Hazama...
Yaichiro Hazama.
Tu e o Hazama, numa luta até à morte.
Hazama ve sen, ölümüne dövüşeceksiniz demek!
Sou a esposa do Yaichiro Hazama.
Ben Yaichiro Hazama'nın eşiyim.
O Hazama fez disto uma luta até à morte.
Hazama, bunu ölümüne bir dövüş raddesine getirdi.
Vou pedir-lhe que ordene que você não mate o Hazama.
Size Hazama'yı öldürmemenizi emretmesi için.
O Hazama mantém o velho e a sua neta como reféns.
Hazama onu ve torununu rehin tutuyor.
- Hazama...
Hazama... Ne var?
"O Hazama perdeu com o Katagiri" disseram. "É bem feito!"
"Hazama, Katagiri'ye yenildi", "Bu dövüşten o karlı çıktı" dediler.
Fazes questão, Hazama?
Israrcı mısın Hazama?
Hazama lamento!
Hazama çok üzgünüm.
E ele disse-lhe que ia poupar o Hazama?
Size Hazama'yı bağışladığını mı söyledi?
Recebeu a visita da esposa do Hazama ontem à noite?
Dün gece Hazama'nın eşi sizi ziyaret etti mi?
A esposa do Hazama veio a minha casa ontem à noite.
Kendisi dün gece benim evime geldi.
Pediu-me para ordenar ao Katagiri para deixar o Hazama fugir.
Katagiri'ye, Hazama'nın kaçmasına göz yummasını emretmemi istedi.
Mas senhor, não recebi nenhuma ordem sua para deixar fugir o Hazama.
Ama efendim, bana Hazama'nın kaçmasına göz yummam hakkında herhangi bir emir ulaşmadı.
Inspector-Chefe ou não aproveitar-se de uma esposa a implorar pela vida do marido foi uma coisa estúpida de fazer à esposa do Hazama!
Baş Samuray olun, yahut olmayın ; kocasının canı için yalvaran bir kadından faydalanmak Hazama'nın karısından faydalanmak son derece yanlış bir şeydir!
Quis ver a esposa do Hazama e dizer-lhe para não se precipitar e que a vida era um tesouro que não devia ser descartado mas fui tarde demais.
Hazama'nın eşi ile görüşüp, ona fevri davranmamasını söylemek istedim hayatın bir çırpıda kenara atılamayacak bir hazine olduğunu söylemek istedim ancak çok geç kalmışım.
Você e o Hazama estão vingados.
Sizin ve Hazama'nın intikamını aldım.
Fica com ela, Hazama.
Sende kalsın, Hazama.
Cuida de ti, Hazama.
Dikkatli ol, Hazama.
Fidalgo?
Efendi Hazama?
Hazama!
Hazama!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]