Translate.vc / Português → Turco / Hipster
Hipster tradutor Turco
92 parallel translation
- Qual é, não aja como um hep-cat hipster.
Palavracı tipler gibi davranmasana, hipster değilsin sen!
É o Harry "The Hipster" Gibson.
Bu Harry "Yenilikçi" Gibson.
- O Abana a Pintura.
- The Hipster!
Vinho, Sr. Hipster?
- Bay Hitler.
Vi os mais inteligentes da minha geração destruídos pela loucura, esfomeados histéricos nus, arrastarem-se de madrugada pelos bairros negros à procura de uma dose danada, hipsters com cabeças de anjos a arder pela antiga ligação celestial com o dí - namo estrelado na maquinaria da noite,
Gördüm kuşağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla yıkıldığını histerik çıplaklıkla açlıktan geberdiğini. Zenci sokakların şafağında gördüm onları bozuk kafalarıyla mal ararken. Gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipster'lar.
hipsters com cabeças de anjos a arder pela antiga ligação celestial com o dí - namo estrelado na maquinaria da noite,
Gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipster'lar.
"hipsters com cabeças de anjos a arder" "pela antiga ligação celestial com o dína - mo estrelado na maquinaria da noite"?
"Gecenin makinesinde" yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için "yanıp tutuşan melek kafalı hipster'lar."
Mas o que são "hipsters com cabeças de anjos"?
"Melek kafalı hipster'lar" ne oluyor?
Sagrados os hipsters da marijuana e das bandas de jazz paz e tralha e tambores
Cazcılar, ot çeken hipster'lar barış ve esrar ve davul kutsal!
Sinto que passei de "hipster de rock" para a "disco homo".
Trendi rock'çıdan disko homolarına döndüm sanırım. Evet, ince bir çizgi.
- É hipster.
- Hippi. - Hayır.
Ele é hipster, Penny.
Bu adam bir hippi Penny.
Colar antigo e de ouro polido, é coisa de hipster, é herança de família, que portanto, é rica.
Antika parlatılmamış madalyon yenilikçi bir şey değil. Bir aile yadigarı, bu da aileden zenginsin demek.
- É... Com a t-shirt idiota e os oculinhos modernos.
Aptal tişörtü ve hipster gözlüğü falan var.
Muito bem, isto vai soar um pouco superficial, mas vai haver uma festa este fim-de-semana lá na empresa e já que estou na corrida para um cargo importante, preferia não ter de ir com um Jesus Hipster.
Pekâlâ. Bu mesele kulağa oldukça basit gelecek ama bu hafta sonu ofiste kokteyl partisi var ve ortak bulma konusunda bu derece başarılıyken hippi İsa ile orada görünmek istemiyorum.
- Porque ela é "hipster".
- O bir hippi de ondan.
Aposto os óculos com chifres do Eric que aquela miúda é "hipster".
Eric'in kemik çerçeveli gözlüğüne iddiaya girerim ki o kız bir hippiydi.
- Sim, Jess. É isso que a geração do milénio, porreira e na moda, quer comer.
Evet, Jess, bu tam da yeni, hipster, trend gençlerin yemek isteyebileceği bir şey : güveç.
Aos saltos em cima de uma bola?
Hipster kankilerinle mi takılıyordun?
Porque estão todos estes bacanos aqui?
Neden bu kadar fazla hipster var?
Ele é um fuinha hipster que gosta de aparecer e rebenta com todos os amigos gratuitamente. Não vou esperar que ele faça o mesmo contigo.
O, her gün arkadaşlarından birini otobüsün altına atan, kendi reklamını yapan sinsi bir evsiz, oturup seni de atmasını bekleyemem.
Kurt, o hipster do andar de baixo que usa bigode quer pedir emprestado o teu chapéu russo.
Kurt, aşağıdaki bıyıklı hippi Rus şapkanı ödünç almak istiyor.
Começou a lançar a ideia dela para uma linha de roupas vegan, orgânica e hipster.
Vejetaryen, organik, hippi kıyafet tasarımlarından bahsetmeye başladı.
Sou uma agulha num palheiro! E tu és uma hipster idiota que me come o feno.
Ben bulunmaz hint kumaşıyım sen ise benden yararlarlanan geri zekalı bir entelsin!
Para mim, era como um Mad Libs moderno.
Benim için Hipster'ca kelime oyunu oynamak gibiydi.
Não transformem este lugar num ponto hipster para atrair os recém-chegados.
Burayı hippilerin ve gençlerin takıldığı bir mekân haline getirmeyin. Şaka mı yapıyorsun?
Mas olha que, sem mim, és só alguém que fuma erva na floresta, de camisa de flanela e com barba à hipster.
Ben olmasam, yaptigin tek sey flanel tisörtün ve hippi biyiginla ormanin ortasinda ot içmek.
- Desde quando és uma hipster?
Tamam.
Miúdas tristes e óculos hipster a tocar os mesmos três acordes e a queixarem-se dos ex-namorados?
Kemik gözlük takmış, aynı notaları çalıp duran üzgün kızlar? Hem de eski sevgililerini konuşuyorlar.
Vou correr todas as lojas hipster até a encontrar.
Tamam. O zaman onu bulana kadar tüm yenilikçi butikleri araştıracağım.
Mas todos nós viemos no mesmo uniforme hipster para não nos sentirmos suicidamente sozinhos.
Hepimiz aynı hipster kıyafetlerini giydiğimize göre kendimizi yalnız hissetmeyeceğiz.
Comprei-o naquela loja hipster da baixa.
Merkezdeki hipster mağazasından aldım.
Vestem-se com muita pinta.
Hipster falan gibi giyiniyorlar.
Um hipster irónico, tão consciente de si que faz de tudo uma piada.
Her seyin farkinda olan özenti bebe sürekli espri yapiyor.
É óbvio que ele é um hipster fã de vinil, que adora manga com fetiches.
Bir bakmissin, kadin da tuhaf müzikler dinler ve fetis manga sever.
Acabou de descrever sem-abrigos, pessoas fora de moda, e o Matt Donovan.
Az önce evsizleri, yaşlanan "hipster" ları ve Matt Donovan'ı tarif ettin.
Elas distraíram-me e um "hipster" roubou comida.
Dikkatimi dağıttılar, nonoşun teki de bir sürü yiyecek çaldı.
"Hipster", não é?
Nonoş demek?
"Hipster, mendigo, agarrado, adolescente grávida".
"Hipster, berduş, keş, genç hamile."
É o meu velho furgão de festas, dos meus dias de juventude.
It's my old party wagon from back in my hipster days.
Vocês são tão fixes, e se fizermos algo com vibração de hipster estranho de Williamsburg?
Şimdi düşündüm de siz kızlar çok havalısınız. Garip hippi Williamsburg ruhunu yansıtacak bir şeyler yapsak nasıl olur?
É um assalto hipster.
Bu bir hipster soygunu.
Isso é porque eu sou um hipster, burro.
Çünkü ben bir hipsterim, seni keriz.
Próximo alvo! "Hipster" de calças de fato-de-treino!
Sıradaki hedef, eşofmanlı eleman.
Estão a tentar deixar o bairro boneco, para hordas de hipsters invasores.
İşgale gelen hipster ordularına semti nezih göstermeye çalışıyorlar.
"Não passam de scenesters, hipsters."
"Bu... Onlar sadece tek tarzı olan adamlar, hipster'lar..." dedim.
Cheirava a pachuli e a hipster assustado.
Paçuli yağı ve ödlek hippi bozuntusu gibi kokuyordu.
Regra hipster no 1 : Nunca tentar.
Bir numaralı hippi kuralı :
Regra hipster no 2 :
İki numaralı hippi kuralı :
É um "hipster"?
- Bir hipster misiniz?
- Kirby!
Bu benim eski parti karavanım hipster günlerimde kalma.