Translate.vc / Português → Turco / Hobbies
Hobbies tradutor Turco
120 parallel translation
borboletas são um dos meus hobbies.
Hobim kelebeklerle uğraşmaktır.
Não acho que o Al se interesse pelos meus hobbies.
Al'ın benim hobilerimle ilgilendiğini sanmam.
Esta bispa de 23 anos vem, convenientemente, de Bishop's Stortford, e os seus hobbies são nadar, andar a cavalo e produtores de cinema.
23 yaşındaki bu piskoposun memleketi de, uygun biçimde Piskopos Stortford. Hobilerini şöyle sıralıyor : Yüzme, ata binme ve film yapımcıları.
Nada de hobbies, passatempos, nem manias safadinhas?
Hobin yok mu? Sapkınlığın, saplantıların yok mu?
Os meus hobbies são salvar baleias, e conduzir o meu delorean.
Hobilerim balinaları korumak ve Delorean'ımı sürmek.
Os meus hobbies são salvar baleias...
Hobilerim balinaları korumak...
- Tenho hobbies.
- Hobilerim var.
Meu pai era chui, meu irmão também. Minha mãe mulher de um chui. E não tenho hobbies.
Babam polisti, ağabeyim polisti, annem polis eşiydi... ve benim hobim yoktu.
Acha que me importam quais são os seus hobbies?
Yani hobilerinin ne olduğu kimin umurunda?
Quero dizer, existem todo o tipo de clubes e hobbies que voçês... ldiota!
Yani, bir sürü kulüpler ve hobiler var... Süzme salak.
- Queria saber quais são os teus hobbies?
- Hobilerin nedir?
Coloque em Habilidades e Hobbies.
Ticaret hünerleri ve hobiler.
Veículos antigos é um de meus hobbies.
Antika taşıtlar benim bir hobimdir.
Muito interessante, vejo que os seus hobbies são beber, fumar ganza e todo o tipo de merda que faz mal.
Oldukça enteresan Hobilerinizin, ot tüketimi, alkol kullanımı vede bu tarz kafa yapıcı şeyler olduğunu görüyorum.
Eu tenho, tu sabes que tenho muitos hobbies relaxantes.
Haberin olsun, sürüyle rahatlatıcı hobim var.
Tão fria como a mármore do seu país, os hobbies da Miss Skyros incluem música, dança exótica, e sacrifícios para os deuses.
Ülkesi mermer kadar serin biliniyor. Bayan Skyros'un hobileri müziği, egzotik dans etmeyi ve Tanrılar'a kurban etmeyi içeriyor.
Por acaso, amigos, esta beldade é a nossa última participante, a Miss Artifice, cujos hobbies incluem arco-e-flecha, criação de cavalos, e saber de cor todos os musicais escritos.
Aslında millet, bu uzun boylu güzellik bizim sonyarışmacımız, Bayan Artifice. Hobileri okçuluğu, at yetiştiriciliğini ve şimdiye kadar yazılmış olan her müzikali tam notaya geçirmesini bilmeyi içeriyor.
Além de tatuagens, quais são seus hobbies?
E, dövme yaptırmanın dışında hobilerin neler?
Devias descobrir os hobbies dele e tentar aproximar-te dele, por aí.
Onun hobilerini öğren ve onunla kaynaşmak için kullan. Ben Joey'den bir şey isteseydim onunla sandviçler hakkında konuşmaya başlardım. Evet.
Por isso é que eu venho para a província para descobrir hobbies ingleses.
İşte bu yüzden bu kırsal bölgeye geldim İngiliz hobilerini öğreneceğiz. Chenkuye.
Outro de meus hobbies.
Hobilerimin birisi daha.
Nada de hobbies, passatempos, nem manias safadas?
Hobin yok mu? Sapkınlığın, saplantıların yok mu?
Tem dois hobbies : a droga e as armas.
İki hobisi vardır ; uyuşturucu ve silahlar.
Nem, os teus hobbies Dave, apenas...
Hobilerini de değil Dave. Çok basit :
Ora, vejamos, já falamos sobre trabalho, filhos, passamos para os hobbies?
İşi, çocukları konuştuk. Hobilere geçelim mi? Hobim yoktur.
- Não tenho hobbies. - Aleluia. Na maioria do tempo, trabalho com os miúdos... ou impressiono as miúdas com café.
Çoğu zaman çalışırım, çocuklarımla vakit geçiririm ya da kızları kahveyle etkilerim.
A Serena usa um para os seus hobbies e essas merdas... Ela gosta de desenhar modelos.
Serena birini hobileri için kullanır- - dik şeylerden hoşlanır.
- É um dos hobbies dele.
- Hobilerinden biridir.
Qual deste hobbies lhe deu o pau?
Çubuklar bu hobilerden hangisine yarıyor?
De certeza que tens hobbies fixes.
Kot pantalonları severim.
- Katie, quais são os seus hobbies?
Bu soru Katie Harper a. Katie, hobilerin neler?
Está lhe abrindo a visão para outros hobbies e interesses.
Sana bir sürü hobi ve ilgi alanının kapısını açtı
Ela tem dois hobbies : jogar ténis e fazer com que me sinta mal.
Peggy. İki hobisi var : Tenis, ve bana kendimi değersiz hisettirmek.
Ok, eu sei que não te achas activa. Não. Dois hobbies :
Neyse, dinle, pek etkinlik insanı değilsin, biliyorum.
Então tem dois hobbies.
Ozaman bir kaç hobiniz var.
Que tipo de hobbies é que estamos a falar?
Ne gibi hobilerden bahsediyoruz?
Bem, eu estava a falar acerca de hobbies ou actividades extra-curriculares.
Ben daha ziyade hobi veya ders dışı etkinlikler anlamında söylüyorum.
Mas sim, Yuri-chan entende os meus hobbies.
Ama sorun yok. Yuri özel zevklerime anlayış gösteriyor.
vocês não querem estar sempre fazendo porque... têm empregos, ou... ou têm hobbies... por exemplo, ele gosta de pescar, certo...?
Bunu hep yapmak istemezsiniz, çünkü hepinizin bir işi var ya da hobileri, değil mi? Beardo, balık tutmayı sever, değil mi?
Já aí estive, casei-me com isso. "Os meus hobbies incluem andar de bicicleta, correr, abraços."
Hobilerim bisiklete binmek, koşmak ve sarılıp yatmaktır. "
O que é que aconteceu aos bons hobbies, como coleccionar cartões de beisebol?
Beysbol kartı koleksiyonu gibi zararsız hobilere ne oldu?
Quero dizer, eu ainda posso ter alguns hobbies, Como bordados, colecionar aquelas bonequinhas de cerâmica, sabes?
Yani, belki de onun yerine hobi kazanabilirdim, örgü örmek, ya da şu seramik bebeklerden biriktirmek gibi.
Porque estamos na secção de hobbies?
Bu lanet hobbit deliğinde ne işimiz var? Hobbit deliğinde değiliz.
A maior parte dos homens casados tem hobbies.
Çoğu evli erkeğin hobileri vardır.
Os homens têm hobbies de homens, certo?
Erkeklerin erkekçe hobileri olur.
E ter hobbies é bom.
Hobiler iyidir.
Tens hobbies estranhos.
Çok garip zevklerin var.
Bem, um dos hobbies dela é traduzir poemas franceses, então compilei alguns.
Hobilerinden biri Fransızca aşk şiirlerini çevirmek bu yüzden onun için onları cilt yaptırdım.
Não fales sobre o teu trabalho chato, os teus problemas estúpidos ou teus hobbies idiotas.
Sıkıcı işinden, küçük problemlerinden ve aptal hobilerinden bahsetme.
Ela. Os problemas estúpidos e os hobbies idiotas dela.
O. Onun küçük problemlerinden, onun aptal hobilerinden konuş.
Descobrir os hobbies, a equipa favorita, coisas dessas. - Está bem.
Hobilerini, sevdiği spor takımlarını falan öğreneceğiz.