English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Homer

Homer tradutor Turco

5,269 parallel translation
Já alguma vez foste ao Moe?
Dünya'dan Homer'a :
Terra para Homer : Eu prendi-te lá no mês passado.
Seni daha geçen ay orda tutukladım.
Homer, dá-me o meu café.
Homer, kahvemi uzatsana.
Ouve, Homer, gostavas de ver o meu... O meu lugar preferido do mundo inteiro?
Dinle Homer, acaba dünyada en sevdiğim yeri görmek ister miydin?
Homer Simpson, sabes sempre o que deves dizer.
Homer Simpson, her zaman söylenecek en iyi şeyi biliyorsun! Şef!
Obrigado, Homer.
Sağol, Homer.
Homer, por onde andaste nestas últimas semanas?
Homer, son birkaç haftadır nerelerdeydin?
Homer, tens visitas.
Homer, misafirlerin var.
Homer, há vários dias que não vemos o Chefe, e estamos a compassar a ficar preocupados.
Homer, Şef günlerdir ortalıkta yok. Endişelenmeye başlıyoruz.
O Chefe Wiggum e o Homer passaram para outra fase na sua relação de amizade.
Şef Wiggum ve Homer arkadaşlıklarında yeni bir sayfa açtı.
Homer, queres ir para o helicóptero da policia e chatear as pessoas com o holofote?
Homer, polis helikopterini alıp ışığıyla insanları sinir etmek ister misin?
Homer, és a pessoa com mais sentido de humor que conheço.
Homer, şimdiye kadar en kolay güldürebildiğim adam sensin.
Não te preocupes, Homer.
Merak etme, Homer.
- Homer, leva-me para casa!
Homer, beni eve götür! Tamam, tamam!
Homie, sabes o que acontece quando abusas da sorte...
Homer, şansını zorlayınca ne olduğunu biliyorsun...
Esse é um problema para o futuro Homer.
Bu gelecekteki Homer'ın sorunu.
Falando de Homer, o nome do pai do Bart é, vocês adivinharam, não está na minha folha de factos.
Çocuk demişken, sizin de tahmin ettiğiniz gibi Bart'ın babasının ismi, önümdeki kâğıtlarda yazmıyor.
Mais cedo ou mais tarde, todos conhecem seu Homer.
Eninde sonunda herkes kendi Homer'ıyla tanışır.
Homer, Lisa, podem sair por um momento?
Homer, Lisa, lütfen dışarı çıkar mısınız?
Homer, como conseguiu...
Homer? Nasıl alabil...
Homer!
Homer!
- Homer, sabias que ele estava no monte?
Homer, babanın eşyaların arasında olduğunu biliyor muydun?
- Homer, estás a assustar as crianças?
Homer, çocukları mı korkutuyorsun?
Homer. Alguma vez pensaste em inscrever esse pássaro nas corridas?
Homer, bu kuşu yarıştırmayı hiç düşündün mü?
Parabéns, Homer.
Tebrikler, Homer.
Exactamente, Homer.
Bu doğru, Homer.
Marge, Homer, essa discussão conjugal é perfeita...
Marge, Homer, anlaşmazlıklarınızın olması harika.
Vais conseguir sobreviver a isto, Marge.
Buradan kurtulabilirsin, Marge. Homer'ı düşün.
Homer, devolve-me a minha árvore!
Homer, ağacımı geri ver!
Homer. Este ano só tem 11 horas e já é um annus horribilis para ti.
Homer, yeni yıla gireli sadece 11 saat oldu, ve şimdiden senin için korkunç bir yıl oldu. ( annus horribilis )
Homer, conheço um tipo que trata de coisas a amigos que precisam de coisas tratadas.
Beni dinle Homer, icabına bakılması gereken şeylerin icabına bakan bir tanıdığım var.
Homer, o que tens de fazer é ir até ao guichet número nove do tribunal.
Homer, adliyedeki dokuz numaralı vezneye gideceksin.
Homer Simpson, está preso por tentar subornar um funcionário público.
Homer Simpson, devlet memuruna rüşvet vermeye teşebbüsten tutuklusun.
Homer Simpson, condeno-o a 10 anos de prisão.
Homer Simpsons, seni eyalet cezaevinde on yıla mahkûm ediyorum.
Liguei para a prisão e eles não me dizem onde está o Homer.
Hapishaneyi aradım, Homer'ın nerede olduğunu söylemiyorlar.
Homer, só queria dizer que de todos os espiões fracos que tivemos, foste o melhor.
Homer, şimdiye kadar çalıştığımız onca ispiyoncunun arasında en iyi gammazlayanın sen olduğunu bilmeni istiyorum.
Homie, sei que tiveste uma experiência terrível, mas já acabou.
Homer, çok kötü şeyler yaşadığını biliyorum ama artık sona erdi.
Acorda, Homer.
Uyan, Homer.
Homer, está na hora... De mudar para um programa mais leve.
Homer vakti geldi, yürüyüş bisikletini yavaşlatalım.
HOMER SIMPSON NÃO VOLTOU A TRABALHAR PARA O FBI E CONTINUOU A JOGAR NA EQUIPA DE SOFTBOL DA MÁFIA.
Homer Simpson, mafyanın beyzbol takımında oynamasına rağmen bir daha FBI için çalışmadı.
Vocês sacanas enganaram o Homer Simpson pela última vez.
Siz açgözlü alçaklar, Homer Simpson'ı son kez kazıkladınız!
Homer, este encontro do teu clube de fãs está adiado!
Homer, fan kulübünün toplantısı sona erdi!
Bem-vindos à Esquina do Caos, o Canteiro do Prazer,
HOMER VE BART'IN GÖZETLEME KAMERASI KÖR NOKTASI Kaos Köşesi'ne, Zevk Tarlası'na, Şeytan Üçgeni'ne hoş geldiniz!
Homer, a Maggie tem que usar essa máscara de palhaço no Dia das Bruxas.
Homer, Maggie o palyaço maskesini Cadılar Bayramı'nda takacak.
Eu não quero meter o Homer em sarilhos, mas é simplesmente errado usar esse ponto cego para tornar o nosso quintal numa Meca de delitos!
Homer'ın başı derde girsin istemiyorum, ama o kör noktayı kullanarak arka bahçemizi uygunsuz davranışlar tapınağına dönüştürmesi çok yanlış!
Homer, vou-te contar um pequeno segredo.
Homer, sana bir sır vereceğim.
- Vamos sair daqui!
Gidelim burdan! Endişelenme, Homer.
- Não te preocupes, Homer.
Çelik yelekler bu yüzden var.
Homer?
Homer?
Sinto muito, Homer.
Üzgünüm Homer.
- Olá, Homer.
- Merhaba Homer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]