English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Horns

Horns tradutor Turco

35 parallel translation
No ano passado os empurramos mais, para a baía do Rio Powder... nas terras à leste do Big Horne.
Geçen yıl daha içerilere nehir havzasına gönderildiler, Big Horns'un doğusundaki topraklara.
Comeram onde puderam por tanto tempo que lhes saiu um par de chifres extra, é tudo.
They've been eating off the hoof for so long, they just naturally grew a set of extra long horns, that's all.
Porque não os Van Horns do outro lado da rua, ou os Trimbles?
Neden sokağın karşısındaki Van Horn'lar değil? Ya da Trimbell'ler?
"Contentava-me em fazer parte dos Memphis Horns."
" Memphis Horns ile anlaşmak.
Mr. Horns?
Bay Horns?
Hook'em Horns.
Boynuzları geçir.
É da família dos Van Horns de Boston...
- Ailesi Boston'lı Van Horns - - Hikayeyi kapayalım.
Não, de acordo com as pessoas que executaram os Van Horns.
Van Horn'ları öldüren kişilere göre değersiz değil.
Bem, talvez os Van Horns a tivessem mudado de lugar, ou, talvez, a tivessem escondido.
Belki de Van Horn'lar bunun yerini değiştirdiler ya da sakladılar.
Então, tudo isto se resume ao facto deles quererem deitar a mão a esse anéis, e os Van Horns estavam simplesmente, no caminho. Correcto.
Bu olay tamamen yüzükleri ele geçirmekle ilgiliydi, ve Van Horn'lar onlara engeldi.
O que significa que o Moore trocou a estátua antes dos Van Horns serem assassinados.
Bu da, Moore'un Van Horn'ları öldürülmeden önce heykelleri değiştirdiği anlamına geliyor.
A Balística confirmou que corresponde ao mesmo calibre que foi utilizado para assassinar os Van Horns.
Balistik inceleme, merminin Van Horn'ları öldürenle aynı kalibreye sahip olduğunu onaylıyor.
Ele construiu a estátua falsa e arranjou o código de segurança dos Van Horns.
O sahte heykeli yaptı ve Van Horn'ların güvenlik kodunu aldı.
Pelo menos, temos a vacina que o Two Horns quer.
En azından İki Boynuz'un istediği aşı elimizde.
É altura de irmos falar com o Two Horns.
İki Boynuz'u görme vakti.
Vamos saldar a nossa dívida para com o Two Horns.
İki Boynuz'a borcumuzu temizleyelim.
Pensei que quisesses afastar-te do Two Horns. Ainda quero.
İki Boynuz'dan ayrılmak istediğini sanıyordum.
Não me interessa o que o Two Horns disse, eu sei que ele esteve por detrás da emboscada.
İki Boynuz'un orada rol yapması umurumda değil tren pususunun arkasında olduğuna eminim.
Mais um pagamento típico do Two Horns.
Tipik bir İki Boynuz çeki daha.
Mas o Two Horns é como o mayor.
Ama İki Boynuz belediye başkanı gibi.
Talvez não seja o meu último trabalho para o Two Horns, mas será o dela.
Belki bu benim İki Boynuz için son işim değil ama onun olacak.
Se bem que trabalhou para o Two Horns.
Gerçi İki Boynuz için çalışıyordu.
Ontem à noite, o maior criminoso da cidade, Two Horns, foi morto com a ajuda de Triton.
Dün gece şehrin en büyük suçlusu, İki Boynuz Triton'un yardımıyla öldürüldü.
NOTÍCIA DE ÚLTIMA HORA : TWO HORNS MORTO
FLAŞ HABER İKİ BOYNUZ ÖLDÜ
Agradece ao Two Horns pela refeição quente desta noite.
Bu akşamki sıcak yemek için İki Boynuz'a teşekkür et.
- O Two Horns.
- İki Boynuz.
Também serias lento, se carregasses um Two Horns de duas toneladas.
İki Ton İki Boynuz'u taşırsan sen de yavaş olursun.
É melhor do que trabalhar para o Two Horns.
Yine de İki Boynuz için iş yapmaktan iyidir.
É o Two Horns.
İki Boynuz bu.
O Two Horns?
İki Boynuz mu?
Mas o Two Horns consegue ser muito persuasivo.
Ama İki Boynuz çok ikna edici olabiliyor.
- Two Horns, vês aquilo?
- İki Boynuz, gördün mü?
- Onde está o Two Horns?
- İki Boynuz nerede?
- Two Horns?
- İki Boynuz?
Achas que o Two Horns mudou?
Sence İki Boynuz değişti mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]