Translate.vc / Português → Turco / Hors
Hors tradutor Turco
61 parallel translation
Hors d'œuvres.
Ordövr.
Começamos com Hors d'Oeuvre.
Hors d'Oeuvre ile başlıyoruz.
Mais 25 de bónus quando entregarmos a manada em Crazy Horse, Texas.
Sürüyü Crazy Hors'a götürdüğümüzde, fazladan 25 $ daha veririm.
Os canapés são horrorosos e meu quarto é um congelador.
Hors d'oeuvres iğrenç ve yatağım buz gibi ( Hors d'oeuvres = meze )
Deseja que prepare mais hors d'oeuvres para os convidados?
Misafirler için daha ordövr hazırlamamı ister miydiniz, efendim?
Hors d'oeuvres, oferta da casa?
Ordövr? İkramımız.
Vieste ao sítio certo para o "hors d'oeuvres".
Doğru yere geldin.
Pus uns "hors d'oeuvres" deliciosos no forno... filho.
Fırına çok lezzetli ordövrler koymuştum... oğlum.
Fazem os hors d'oeuvres do costume.
Klasik ordövrler yapıyorlar.
Que tal... hmm, les hors d'oeuvres, hmm, gâteau au poivres, hmm, terrine et filet de cordeiro et poison, ( poison = veneno ) au pois... pois... ( pois = ervilhas )
Ya... Les oh d'oeuvres, eee, gâteau au poivres terrine et fillet lamb et poison au, eee, poi... poi...
Ele nunca acreditará que o faço mesmo por baixo do seu nariz, entre pratos, entre os hors d'oeuvres e o canard à I'orange, entre a sobremesa e o café.
Burnunun dibinde yaptığıma asla inanmaz. Yemek arasında hors d'oeuvres ile canard à l'orange arasında tatlıyla kahve arasında.
Isto são os hors d'oeuvres, ou seja, as entradas.
- Küçük bir Çin mutfağı da var.
Nas festas do escritório, reorganizo os hors d'oeuvres enquanto os outros os comem, para que as travessas estejam cheias.
Ofis partilerinde, insanlar yerken tabakları düzenlerim.
"Hors doovers."
"ordövr tabakları"
Prove os hors d'oeuvres.
Ordövrlerin tadını çıkarın efendim.
Vocês jogarão golfe e comerão hors d'oeuvres quentes.
Sizler golf oynuyorsunuz, sıcak ordövrlerle keyif yapıyorsunuz.
Aqui tenho tudo o que preciso : champanhe, cigarros, hors d'oeuvre.
İhtiyacım olan herşey burada var : şampanya, sigara, ordövr.
Adoro hors d'oeuvre.
Ordövrlere bayılrım.
Não gostas de hors d'oeuvre?
Sende sever misin? .
Querida olhe os "hors d'oeuvres".
Şuraya bak, hayatım İştah açıcılar da orada.
Escuta, vou tentar apanhar o tipo com os hors d'oeuvres.
Şimdi mezeleri dağıtan çocuğu yakalayayım.
Os hors d'oeuvres.
Ordövrler.
Hors d " oeuvres!
Ordövrler!
Ele não está a esmigalhar hors d'ouvres na boca ou a pedir para lhe puxarem o dedo.
Ağzını tıka basa doldurmuyor ya da kimseye parmağını çekmesini söylemiyor.
O livro era péssimo, mas as entradas eram fabulosas.
Kitap berbattı ama, "hors d'oeuvres" harikaydı.
Com este orçamento, arranjamos três empregados para os hors d'oeuvres dois para o champanhe.
Bu bütçeyle, ordövre 3, şampanyaya 2 garson tutabiliriz.
Depois, o que vejo à minha frente? A bandeja dos hors d'oeuvre?
O zaman, önce ben görmeliyim, ordöv tabağında ne olduğunu?
Agora acalma-te e come um "hors d'oeuvre".
Henüz gelmedi. Biraz sakinleş ve meze al.
Queres que minta como fiz com os "Hors d'oeuvres"?
Mezeler hakkında söylediğim gibi yalan mı atmamı istiyorsun?
As Cindy Sanders deste mundo são só... Hors d'oeuvres.
Bu dünyada Cindy Sanders çerez niyetine gider.
A Vicki é uma refeição com cinco pratos. Hors quê?
Vicki beş tabaklık bir yemek.
- Hors d'oeuvres?
- Ordövr alır mısın?
Ele pode comer peixe e o hors-d'oeuvres. E, no lugar da caça, torrada com queijo.
Balık ile ara sıcakları yiyebilir, ve ana yemek olarak Gal Tavşanı var.
Vai haver bebidas, hors-d'oeuvres e adultos sem crianças e...
İçki ve ordövr de olacak ve sadece yetişkinler olacak.
Irritava-o profundamente o facto dela nunca pedir "hors d'oeuvres" ou sobremesa.
Onun aperatif yada tatlı önermemesi onu çıldırtırdı.
Não, eu apenas não sabia como responder porque fizemos hors d'oeuvres amanteigados no pátio, mas o jantar foi um buffet na secção da comida que continha filet mignon ou assado de salmão e batatas a murro com lagosta, cebolinha, molho manteiga.
Hayır, sadece nasıl cevap vereceğimi bilemedim çünkü teras katta hors d'oeuvre servisi yaptık. ... ama asıl yemek, Yemek Bölümünde açık büfe oldu. ... mönüde fleminyon ve patatesli somon rostosu yanında da soğan soslu ıstakoz vardı.
Entre hors d'oeuvres e espinafres sobre cancro pediátrico, vamos decidir algo que afecta as nossas vidas?
Harika, o halde mezeler ve pediatrik kanser konuşması arasında hayatımızın geri kalanını etkileyecek bir karar mı vereceğiz?
- Vou buscar os Hors D'ouvres.
- Ben hors d'oeuvres alacağım.
Podemos invocar "hors de combat".
Çatışma dışı kalmışları çağırabiliriz.
Imaginas? Seria uma dessas mulheres, já sabes uma mãe enloquecida pelo casamento, já sabes, os hors d'oeuvres, e... esses canapés diminutos, não é comigo.
Beni kafayı ordövrleri düzenlemeye takmış bir düğün annesi gibi hayal edebiliyor musun?
Comemos coisas francesas "hors d'oeuvrey".
Tuhaf Fransız yemekleri yedik.
- Está excelente.
- Elbette. - Hors d'oeuvre?
Estava a perguntar-me se há nozes nos hors d'oeuvres.
Bana mezelerde ceviz olup olmadığını soruyordun.
Eu... estava a perguntar-lhe se havia nozes... nos hors d'oeuvres.
Ben ona mezelerde ceviz olup olmadığını soruyordum.
Alguém se interessa por uns hors d'oeuvre?
"Hors D'oeuvre" isteyen varmı?
Aqui estamos neste salão elegante, a beber champanhe francês e a deglutir hors d'oeuvres.
Bu müsrif balo salonundayız. Fransız şampanyasından yudumluyor, ordövr ikramlarını geri çeviriyoruz.
Só quando estavas a tirar os hors d'oeuvres de lá.
Sadece ordövr tabağına ulaşmak için.
Não sei, uns hors d'oeuvres que estão a oferecer.
Dağıttıkları bir tür ordövr.
Hors d'oeuvres, potage, poisson, entrée... Sandes, manteiga de amendoim ou encomenda.
Ordövr, çorba, balık, arasına sandviçler, fıstık ezmesi ya da dışarı yemeğe götür.
- Aperitivos?
- Hors d'oeuvre ister misiniz? - Hayır, teşekkürler.
Hors d'oeuvre?
Ordövr.