Translate.vc / Português → Turco / Hossein
Hossein tradutor Turco
31 parallel translation
- Desejas o Hossein, não? - Não.
Hossein'i istemiyorsun, öyle mi?
O Hossein é um idiota.
Hayır. Hossein salağın tekidir.
Porque é que estava com o Hossein?
Neden Hossein ile beraberdin?
Por acaso estava com esperança que o Hossein estivesse livre.
Şey, aslında Hossein'in müsait olacağını ümit ediyordum.
Li na Revista Sorush que um tal Hossein Sabzian foi preso pelos seus homens.
Suruş Dergisi'nde Hüseyin Sabzian diye birisinin tutuklandığını okudum.
Amir, Hossein e Hushang se formaram há mais de um ano. Só Amir conseguiu um emprego durante seis meses.
Emir, Hüseyin ve Huşeng mezun olalı da bir yıldan fazla oldu ama sadece Emir, altı aylığına bir iş bulabildi.
O acusado é o Sr. Hossein Sabzian.
Davalı, Bay Hüseyin Sabzian.
O Sr. Hossein Sabzian abordou nossa família, fazendo-se passar pelo Sr. Makhmalbaf, com a clara intenção de, na melhor das hipóteses, cometer fraude, e, na pior, de nos aplicar um golpe.
Hüseyin Sabzian Bey kendisini Bay Makhmalbaf olarak tanıtarak ailemize yanaştı ve açık bir şekilde bizi dolandırmayı hatta soymayı amaçlıyordu.
Sr. Hossein Sabzian, é acusado de fraude e de ter planejado outros golpes.
Bay Hüseyin Sabzian, dolandırıcılıkla ve dolandırıcılığa teşebbüsle suçlanıyorsunuz.
Que dia é hoje, Hossein?
Ayın kaçı, Hüseyin?
Ele fez um cartaz para Robert Hossein Ouviram falar, não?
Robert Hossein için bir poster yaptı... Onu duydun mu peki? Hayır mı?
Hossein sabe escolher os seus colaboradores.
Hossein ekip arkadaşlarını nasıl seçeceğini çok iyi biliyor. Hossein'i sever misin?
Sr. Hossein, cuidado com o meu bilhete de identidade.
Hüseyin, aga kimliğimi iyi sakla.
É o meu primo, Hossein, que veio da América.
Bu kuzenim, Hüseyin, Amerika'dan geliyor.
Presidente Hossein Obama!
Başkan Hüseyin Obama!
Hossein, vamos enrolar aquelas cenas.
Hüseyin, bu sahnelere dublaj yapalım.
Que a testemunha Davout Hossein nancy.
Tanık Davut Hüseyin kalksın.
Escuta, Hossein, eu ajudo-te, não ajudo?
Hossein, sana yardımcı oluyorum değil mi?
O que é que queres, Hossein?
Ne istiyorsun Hossein?
Eu disse que não quero, Hossein.
İstemiyorum dedim Hossein.
Ouviste-me, Hossein?
Beni duymuyor musun Hossein?
Isto sugere que o principal candidato da oposição Mir-Hossein Mousavi está frente em todas as províncias menos numa.
Buna göre baş karşıt rakip Mir-Houssein Mousavi bir il dışında önde gidiyor.
O opositor, Mir-Hossein Mousavi conseg...
Rakip Mir-Hossein Mousavi...
Levanta-te, filho!
Hossein?
Levanta-te! O prédio vai ruir!
Hossein kalk!
Levanta-te, Hossein.
Hossein hemen kalk, çıkıyoruz!
O que estão eles a fazer?
Hadi Hossein.
Gosta do Hossein?
Oyunları harikadır.
- O Hossein está em Teerão?
- Hayır.
Onde está o Hossein? Ele não me liga!
Hossein nerede?
Hossein...
Ben tek başıma getiremem.