English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / House

House tradutor Turco

4,043 parallel translation
Posso dizer-lhe que tanto a sua filha com o Dr. House...
Kızınız da Dr. House da -
Tu ama-la, House, e é humano agarrares-te a esse sentimento, mas estás a destruir não só o teu trabalho mas também qualquer possibilidade de uma nova relação com ela.
Onu seviyorsun ve ondan vazgeçmemen normal bir şey House. Ama sadece işini değil onunla tekrar herhangi bir ilişki şansını da yok ediyorsun.
Casa, na Lex com a Tremont. Esse é o lugar deles.
House on Lex and Tremont...
Ela trabalhava no café Glass House no Centro Cultural de Miami.
Miami Kültür Merkezi'ndeki Glass House Cafe'de çalışıyormuş.
Encontrámo-nos do outro lado da rua, na Waffle House.
Waffle House'un karşı caddesinde tanıştık.
Dr. House.
Dr. House.
O House tinha razão, ela podia ter hepatite C há pouco tempo.
House haklıymış. Ancak birkaç yıldır hepatit C hastası olmalı.
Gostava que o House ainda fosse lá a casa brincar comigo.
Keşke House yine benimle oynamaya gelseydi.
Esta noite, tinha uma chamada perdida do House.
Dün gece House'un çağrısını görmemişim.
Desculpe, Dr. House...
Affedersiniz, Dr. House.
O House só funciona se fizer o que o House quer.
House'un hayatını sürdürebilmesinin tek yolu istediği şeyleri yapabilmesidir.
Acho que voltar a fazer coisas estúpidas, à House, por razões estúpidas, à House, é o melhor que lhe podia acontecer.
Bence House'un aptalca sebeplerle House'a özgü aptalca şeyler yapmaya tekrar başlaması olabilecek en iyi şey.
Então, presumimos que ele sabe e que ela não está.
O zaman House'un bir fikri olduğunu ve hastanın durumunun ciddi olmadığını varsaymalıyız.
Ou isso ou presumimos que o House tem algum problema grave e tentamos resolver isso.
Ya da House'un ciddi bir sorunu olduğunu varsayıp bir şeyler yapmaya çalışmalıyız.
O House está bem.
House iyi.
O House está sempre bem.
House her zaman iyidir.
Passa-se o mesmo com o House.
House da öyle.
O House é racional, orgulha-se disso.
House akılcı biridir. Kendisiyle gurur- -
Tens sempre uma opinião, principalmente se se trata do House, e ainda mais se forem homens e romance, mas de repente, calaste-te.
Böyle konularda hep bir fikrin olurdu. Özellikle de konu House'sa dahası konu erkekler ve romantizmse ama aniden susmayı tercih eder oldun.
O House não nos pode ajudar.
House bize yardım edemez.
Queres que a infelicidade tenha uma cura.
Mutsuzluğun tedavisi olsun istiyorsun. House, açıkça- -
House, obviamente... Odeio essa palavra.
Bu kelimeden nefret ediyorum.
- Eu chamei o Hou...
- House'a çağrı- -
Muito bem, House.
Aferin House.
Se o Greg House voltar a entrar no meu hospital, e se aproximar de mim, quero que o prendam.
Greg House, hastaneme bir daha ayak basarsa, bir metre bile yakınıma gelirse hapse girmesini istiyorum.
House, devia descansar. Foi operado esta manhã.
- House, dinlenmen gerekiyor.
É só o House.
House arıyormuş.
- Isto é por causa do House? - O quê?
- Konu House'la mı ilgili?
House, nunca falámos sobre a nossa separação.
House, ayrılmamız hakkında konuşmadık bile.
Este é o novo House? Menos força na perna, mais irresponsabilidade?
- Yeni House bu mu bacak gücü yarıya inmiş, sorumsuzluk iki katına mı çıkmış?
O novo House quer uma vida mais saudável.
Yeni House hayatımı sağlıklı hale getirmekle ilgili.
- Não sei, mas estou preocupado.
Bilmiyorum House ama senin için endişeleniyorum.
House, ouço o teu telefone tocar.
House, telefonunun sesini duyabiliyorum.
House, porque estás zangado?
House, neye kızdıysan dışa vur.
Morgan's Oyster House, 216 dólares.
Morgan'ın istiridye evi, 216 dolar.
- Fullhouse outra vez. - Raios, Em!
Full house, yine.
Ele perguntou sobre a Poncy House.
Saldırak Evi'ni soruyordu.
Pouncy House, caiu hoje.
Saldırak Evi'ni bastılar bugün.
Ela disse ao Ouellette, que meu o irmão estava envolvido com Pouncy House e que eu me inspirava em ti.
Quellette'e ağabeyimin Saldırak Evi'yle bağlantısı olduğunu benim de sana gıpta ettiğimi söylemiş.
E daquele lado podemos ver a Rhode Island State House, a segunda maior cúpula em mármore da América do Norte.
Ve orada da Rhode Island Hükümet Binası var. Kuzey Amerika'nın kendi başına geçinebilen ikinci en büyük binası.
= DR. HOUSE = S08E01 "VINTE VICODINS"
Çeviri : Sacit batigol-7 cuneytcandas Sezon 8 Bölüm 1 : 20 Vicodin
House!
House!
House, vê a nossa nova marca.
House. Yeni armamıza bir bak.
House?
House?
House, está aí?
House, orada mısın?
House...
House.
Chamei o House.
House'a çağrı bıraktım.
Para os padrões de House, é chato.
House'un standartlarına göre bu can sıkıcı.
- House...
House konuş benimle!
- House, fala comigo.
House, lütfen konuş benimle.
Eventos Pouncy House.
Saldırak Evi Parti Gereçleri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]