English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Hüseyin

Hüseyin tradutor Turco

376 parallel translation
Manhã, com grande dor anunciarei a morte do príncipe Hussein e proclamar-me-ei rei de Tánger.
Yarın, gözyaşları arasında küçük prens Hüseyin'in öldüğünü açıklayacağım ve kendimi Fas'ın yeni hükümdarı ilan edeceğim.
Já não conhecer-se-te-á por Hussein, senão por Julna.
Artık adın Hüseyin değil, Julna olarak bilineceksin.
E HUSSEIN, O MENINO, É AGORA JULNA, O HOMEM
Hüseyin olarak bilinen çocuk, artık Julna adında bir erkek olmuştu. "
É Julna, o filho de Yussef, rei dos ladrões de Tánger.
Bu Julna, bir zamanlar Tanca'da usta bir hırsız olan Hüseyin'in oğlu.
- Hussein, príncipe de Tánger.
- Tanca prensi Hüseyin'im, Tina.
Não é Julna, senão o príncipe Hussein.
O Julna değil, Prens Hüseyin!
Faz anos que foi assassinado.
Şakanın sırası değil, kızım. Prens Hüseyin seneler önce katledildi. Hayır.
O príncipe fez-se uma ferida jogando com a minha daga.
Küçük Hüseyin yanlışlıkla hançerimi aldığında eli kesilmişti. O yara izini arıyorum.
Este jovem não é Julna, senão Hussein, o verdadeiro filho de Osman e o verdadeiro rei de Tánger.
Dinleyin kardeşlerim! Bu gencin adı Julna değil. O, Allah ruhunu kutsasın, Osman'ın gerçek oğlu Hüseyin!
Vos mandam, Hussein, e eu obedeço.
Emrin başım üstüne, eskiden Julna olan Hüseyin.
Hussein ordena que vos banhem e assistam ao seu casamento.
Banyo yapıp düğün şölenine katılmanız hükümdar Hüseyin'in emri. Hayır!
As tropas iraquianas se retiraram e Saddam Hussein incendiou centenas de poços de petróleo.
Iraklı askerler geri çekildi ve Saddam Hüseyin binlerce petrol kuyusunu ateşe verdi.
- Hüseyin Cesnar!
- Hüseyin Çeşnar.
Duas, três pessoas para etiquetar as conservas, o guarda encarregado é Huseyin Sari.
Konservede etiket işi, 23 kişi. Görevli gardiyan : Hüseyin Sarı.
Contrataram o Axminster. Não foi ele que matou o Xeique Hussein?
O Şeyh Hüseyin'i öldürmüştü, değil mi?
Hussein!
Hüseyin!
Fazendo os seus próprios papéis : H Sabzian, H Farazmand
Kendi rolleriyle Hüseyin Sabzian, Hüseyin Farazmand
Li na Revista Sorush que um tal Hossein Sabzian foi preso pelos seus homens.
Suruş Dergisi'nde Hüseyin Sabzian diye birisinin tutuklandığını okudum.
Amir, Hossein e Hushang se formaram há mais de um ano. Só Amir conseguiu um emprego durante seis meses.
Emir, Hüseyin ve Huşeng mezun olalı da bir yıldan fazla oldu ama sadece Emir, altı aylığına bir iş bulabildi.
O acusado é o Sr. Hossein Sabzian.
Davalı, Bay Hüseyin Sabzian.
O Sr. Hossein Sabzian abordou nossa família, fazendo-se passar pelo Sr. Makhmalbaf, com a clara intenção de, na melhor das hipóteses, cometer fraude, e, na pior, de nos aplicar um golpe.
Hüseyin Sabzian Bey kendisini Bay Makhmalbaf olarak tanıtarak ailemize yanaştı ve açık bir şekilde bizi dolandırmayı hatta soymayı amaçlıyordu.
Sr. Hossein Sabzian, é acusado de fraude e de ter planejado outros golpes.
Bay Hüseyin Sabzian, dolandırıcılıkla ve dolandırıcılığa teşebbüsle suçlanıyorsunuz.
Que dia é hoje, Hossein?
Ayın kaçı, Hüseyin?
Houssein.
Hüseyin.
Houssein, ela está comigo.
Hüseyin, kızımı da getirdim.
Primeiro, tenho de ligar ao Houssein e dizer-lhe que estás a salvo.
Önce Hüseyin'i arayıp, güvende olduğunuzu söylemeliyim.
- A sua mulher, Hillary Rodham Hussein. - Santa Maria!
Karın Hillary Rodham Hüseyin.
O Saddam Hussein financia uma viagem a 1944.
Farzet ki Saddam Hüseyin 1944'e bir yolculuk finanse etti.
Pode ter sido o Saddam Hussein.
Saddam Hüseyin olabilir.
- Não sou o dono.
- Hüseyin Tahran'da mı?
Eis as duas brigadas iraquianas que se deslocaram para norte.
Bunlar, Saddam Hüseyin'in Cumhuriyet Muhafız alayları..... onları kuzeye kaydırıyor.
Mir Hosein NOURI Ahmad ANSARI
Mir Hüseyin NÛRÎ Ahmed ENSÂRÎ
Saddam Hussein está a bombardear-nos!
Saddam Hüseyin, bizi bombalıyor!
Eu queria tanto ver o seu espetáculo, mas tive um almoço com o Rei Hussein.
Gösterinizi izlemeyi çok istiyordum. Ama Kral Hüseyin için verilen bir yemeğe takıldım.
Estava na cama com o Rei Hussein.
Kral Hüseyin'le yataktaydım.
O Nick dirá o tempo - dentro de momentos. - Obrigado.
Davetliler arasında Ann Ryan, Kral Hüseyin ve General Colin Powell da vardı.
Porque ele fez parte da operação para destabilizar o Saddam Hussein comigo, OK?
Çünkü operasyonda yer aldı. Saddam Hüseyin'i yok etme operasyonunda benim yanımdaydı.
SADDAM TESTA EXÉRCITO ANDRÓIDE NO DESERTO DO IRAQUE O Saddam Hussein não existe.
Saddam Hüseyin diye biri yok.
Estás a dizer que o Hussein foi criado pelo governo?
Saddam Hüseyin'in bir hükümet yalanı olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
Já passaram-se seis semanas desde que Saddam Hussein foi morto por javalis selvagens e o mundo ainda está feliz por se livrar dele.
S. Hüseyin'in ayılar tarafından... ... öldürülmesinden 6 gün geçti. ... ve dünya ondan kurtulduğu için gayet memnun.
Conheça Saddam Hussein, meu novo parceiro no mau.
Saddam Hüseyin'le tanış, Benim ortağım.
Ele disse que se Terrance e Philip morressem Saddam Hussein e Satanás iriam subir e tomar conta do mundo!
Dedi ki eğer Terrance ve Phillip ölürse... ... Saddam Hüseyin ve Satan gelip dünyayı ele geçirecekmiş
Saddam Hussein?
Saddam Hüseyin?
Nós temos que avisar a eles sobre Saddam Hussein e Satanás.
Onlarla Saddam Hüseyin ve Satan hakkında konuşmalıyız.
Se eles morrerem, Satanás e Saddam Hussein irão tomar conta do mundo.
Ölürlerse Satan ve Saddam Hüseyin dünyayı ele geçirecekler.
É Saddam Hussein!
Bu Saddam Hüseyin!
Como temos ensinado ao Saddam Hussein...
Saddam Hüseyin'in bize öğrettiği gibi.
- É Hussein, filho de Osman.
- Bu Hüseyin, Osman'ın oğlu.
Morreu faz 18 anos.
Hüseyin 18 yıl önce öldü.
E quando o Rei Hussein da Jordânia se juntou ao ataque Árabe...
Ürdün Kralı Hüseyin Arap saflarına geçince İsrail, Ürdün'ün elindeki Filistin topraklarını ele geçirdi.
O ditador!
Bu Saddam Hüseyin, diktatör olan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]