Translate.vc / Português → Turco / In
In tradutor Turco
151,767 parallel translation
... precedente para comutar penas nas últimas horas de um mandato.
Precedent for commuting sentences in the final hours of an administration.
... continua-se a especular sobre o que levou à decisão controversa de indultar Keen.
Elizabeth Keen'in affedilmesi ile ilgili başkanın tartışmalı kararının arkasında hangi sebeplerin olduğu yorumlanıyor.
É da Catherine também. Quer dizer...
Catherine'in de uçağı.
Ela acha que é a directora de residência, - chefe do Webber.
Yeni ihtisas programı yöneticisi olduğunu ve Webber'in patronu olduğunu düşünüyor.
Parece uma boa oportunidade - para a Murphy.
Murphy'in kendini denemesi için mükemmel bir fırsat.
Disse que gostou da abordagem dela.
Minnick'in yaklaşımını beğendiğini kendin söyledin.
O carro da Minnick está aqui.
Minnick'in arabası burada.
- Sabes que carro ela tem?
Minnick'in arabasını tanıyor musun?
Estás a dizer que não vais deixar a Minnick entrar no teu BO?
Minnick'in ameliyathanene girmesine izin vermeyecek misin yani?
É mãe da Maggie Pierce, então sim.
Maggie Pierce'in annesisin. O yüzden evet.
- Acho que o Dr. Webber é...
Dr. Webber'in bu hastanenin belkemiği olduğunu düşünüyorum. Söyleyeceklerini sonraya sakla.
Ela não parou de falar da suspensão da Grey.
Sürekli Grey'in uzaklaştırılmasından bahsetti. Onu suçlayamam.
A Grey não é a única que quer expulsar a Minnick.
Minnick'in gitmesini isteyen tek kişi Grey değil.
A Kepner, o Avery e a Robbins estão com a Grey.
Kepner, Avery, ve Robbins Grey'in tarafında.
E tenho umas ideias sobre que residentes podem ir para a fase dois do treino da Dr.ª Minnick.
Hangi asistanların Dr. Minnick'in eğitiminin bir sonraki aşamasına geçmeye hazır olduğunu belirledim.
Dr.ª Kepner, a Dr.ª Bailey contou-me, agora é Chefe de Cirurgia Geral.
Dr. Kepner, Dr. Bailey genel cerrahi şefi olarak Dr. Grey'in yerine geçtiğini söyledi.
Sabe onde está o Dr. Webber?
Dr. Webber'in nerede olduğunu biliyor musun?
Mas não sabemos quando a Dr.ª Grey voltará.
Fakat Dr. Grey'in ne zaman döneceğini bilmiyoruz.
Se não gostam do que a Minnick faz, - eles não...
Minnick'in yaptıklarından hoşlanmayanların bunu yapması gerekmemeli.
Eliminar a Minnick ou a Bailey?
Minnick'in ya da Bailey'nin işten atılması mı?
Mas sim, a Minnick deve sair, e daí?
Eğer bu Minnick'in gitmesi anlamına geliyorsa gitsin.
Sei que a Catherine te convenceu disto.
Bunu kafana Catherine'in soktuğunu biliyorum.
Na verdade é da Dr.ª Grey, e eu sou ela agora.
Dr. Grey'in hastası. Şu anda Dr. Grey benim.
O dador estará no BO 2, supervisionado pelo Dr. Webber.
Donör 2. ameliyathanede Dr. Webber'in gözetiminde olacak.
Olá, sou a Dr.ª Wilson, uma das médicas do Chris.
- Teşekkürler. Merhaba, ben Dr. Wilson. Chris'in doktorlarından biriyim.
Mas no dia que ele quis bater no Chris, nós deixámo-lo naquela noite, e agora ele vem aqui a fingir que se importa, a fingir que é um pai?
Fakat Chris'in üzerine yürüyünce aynı gece evden ayrıldık. Şimdi öylece ortaya çıkıp önemsiyormuş gibi, babalık ediyormuş gibi davranıyor.
Queria a Minnick a contribuir, mas ela não queria trabalhar com ele.
Minnick'in programa değer katmasını istedim ama onunla çalışmayacaktı.
Então escolheu a Minnick e excluiu o Richard?
Sen de Minnick'in tarafını tuttun ve Richard'ı dışarıda bıraktın.
Podes subordinar-te ao Chefe Webber se quiseres, mas isso não muda o facto de que ele não é o teu chefe. Eu é que sou.
İstersen hala Şef Webber'in emrinde çalışabilirsin ama bu şefin olmadığı gerçeğini değiştirmeyecek.
Não lhe estás só a custar tempo e dinheiro.
Sadece Meredith'in boşa zaman ve para kaybetmesine neden olmuyorsun.
Queres dizer o transplante da Minnick?
Minnick'in nakil ameliyatı demek istedin sanırım.
Sim, o transplante da Minnick.
Evet, Minnick'in nakil ameliyatı.
E o Chris - também tem um rim?
Chris'in de böbreği var değil mi?
É perfeitamente compatível e o Chris está a responder bem.
Mükemmel uydu ve Chris'in vücudu gayet iyi tepki veriyor.
O método da Minnick é incrível, mas eu queria fazê-lo consigo.
Dr. Minnick'in yöntemi muhteşem ama ben sizinle çalışmak istiyorum.
O método da Minnick não actualiza só os residentes, fá-lo mais rápido.
Minnick'in yöntemi sadece asistanları öne çıkarmak üzerine kurulu değil. Daha hızlı olmalarını da sağlıyor.
Mesmo que o método da Minnick fosse bom, a forma como vocês as duas o impuseram foi desrespeitosa com a história do hospital - e com o Dr. Webber.
Minnick'in programı iyi olsa bile, ikinizin programı uygulamaya sokarken bu kurumun geçmişine ve Dr. Webber'a hiç saygı göstermemeniz kabul edilemez.
Sou o Dennis, o padrinho do Chip.
Ben Dennis. - Merhaba. - Ben Chip'in destekçisiyim.
O estilo do Dennis não me fica bem. Nem ao Dennis.
Dennis üzerimde iyi durmuyor ya da Dennis'in üzerinde.
É tipo o gato de Schrödinger.
Ama onları açmadım çünkü bu Schrödinger'in kedisi gibi bir şey.
A partida do Tim não afecta somente os lanches.
Tim'in ayrılışının olumsuz etkileri sadece atıştırmalıklarımıza olmadı.
O voo do Tim atrasou-se, por isso fiquei um bocado com ele.
Tim'in uçağı rötar yaptı ben de havaalanında biraz onunla takıldım.
Então, o Tim partiu bem?
Tim'in ayrılışında sorun oldu mu?
Pensei em o fazermos na cabana Elk?
Elk'in pansiyonunda birlikte bakarız diye düşünmüştüm.
São 3 horas antes que o Cabe veja uma sala de cirurgia!
Cabe'in ameliyathaneye girmesi bile üç saati bulur.
Não dá para manter a temperatura no helicóptero.
Helikopterde Cabe'in sıcaklığını düşük tutmanın mümkünü yok.
Quando o coração do Cabe parar, o sangue irá coagular.
Cabe'in kalbi durduğunda kanı pıhtılaşmaya başlayacak.
Tens um QI superior a 180.
180'in üstünde IQ'n var.
A morrer como o Cabe.
Cabe'in ölümüne.
Chefe, mesmo com esse veneno, se não conseguirmos o sulfureto para proteger os órgãos de Cabe quando ele voltar, ainda estamos tramados.
Patron, o zehir gelse bile, eğer Cabe'in gerçek dünyaya geri dönüşü sırasında organlarını koruyacak olan hidrojen sülfürü bulamazsak hala sıçtık demektir.
Para onde é que ela foi?
- Grey'in evine mi?