English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Intel

Intel tradutor Turco

135 parallel translation
Ei, não me aponte o dedo sobre algo que vocês na Intel já deviam saber.
Hey, beni suçlamana gerek yok baştan sizin orada neler olup bittiğini bilmeniz gerekiyordu.
A Intel diz que lutamos contra um tipo ;
Intel bir tek adamla uğraştığımızı söylüyor.
E intel... Tu ias achá-lo inteligente.
Ama çok zeki biri, parlak bir zekası var.
Que aquele chip da Intel revolucionaria a indústria, que o programa da Cindy Crawford, "House of Style", seria um sucesso.
Intel'in çipinin sanayiyi değiştireceğini, Cindy Crawford'un "House of Style" ının başarısını bilmem gibi.
O ratio de busca dos CD-ROM ainda estão nos 130 milisegundos, ainda existem muitos problemas com os monitores e os novos chips controladores para Pentium da Intel vão tornar estes MX 480 obsoletos.
CD-ROM okuma hızları hala 130 ms dolayında. Bir sürü ekran titremesi var ve Intel'in yeni Pentium çipleri bu MX480'leri tamamen atıl hale getirecek.
A Intel está lá fora, e eles dizem que as pessoas não estão contentes.
Kafamızı kullanalım, insanların memnun olmadığı söyleniyor.
- O problema é que não é trabalho para a Intel.
Sorun şu ki istihbarat memurları işe karışmazlar.
Comprei acções da Intel a 6 dólares.
Altı dolardan Intel almıştım.
O gajo que levou inteligência à Intel.
Intel'e zekayı getiren adam.
Intel aumentou 2.5 pontos.
Harika! Intel 2,5 puan çıkmış.
Se ganharmos vai ser a Intel para aqui, a Coca-Cola para ali. Nunca mais acaba.
Borsada kazanmaya başlarsak Intel'iydi, Coca-Cola'sıydı başlar ve bu işin sonu gelmez.
Essencialmente, começam com uma ideia, andam por aí a vendê-la, juntam algum capital, e depois vendem-na a uma companhia maior. Seja a Microsoft, a Oracle, a Intel.
Basitçe anlatmak gerekise bir fikir bulurlar, pazarlamasını yapıp sermaye toplarlar, sonra da Microsoft, Oracle ya da Intel gibi daha büyük şirketlere satarlar.
Intel?
İstihbarat?
A Intel confirma que foi a criatura que provocou a pirotécnia de ontem.
İstihbaratımız dün geceki havaifişekleri yaratığın ateşlediğini doğruladı.
Dois dos miúdos dele chegaram às semi-finais do Concurso de Ciências.
Öğrencilerinden ikisi Intel Bilim Yarışması'nda yarı finale kaldı.
Traded Merch Intel, Trinidade, Republica Dominicana.
- Dominikan Cumhuriyeti Trinidad Ticaret.
Isto é um relatório da "Intel"
Bu bir istihbarat raporu.
Confirmem as informações da da Intel e da CIA.
İç Güvenlik ve CIA üzerindeki bütün istihbaratlar çift kaynak üzerinden yapılsın.
Só queria informações.
Bak, ben sadece intel için gidiyordum.
Desse modo, não irei comprometer os bens e esperarei que a informação caia nas minhas mãos!
Bu şekilde, malımı tehlikeye atmayacağım... ve intel'in ellerime düşmesini bekleyeceğim.
Major, as informações dizem que os rebeldes ainda estão a dar forte resistência... na praia, mas ainda não se sabe nada acerca do nosso alvo.
Binbaşı, Intel asilerin kumsalda çok sıkı tutunduklarını söylüyor, fakat hedefle ilgili bir bilgi, henüz yok.
A espionagem diz que o Abubakar fez uma aliança... com os sobreviventes de um outro grupo rebelde.
Intel, Abubakar'ın bir ittifak oluşturduğunu söylüyor bir başka asi grubun kalanlarıyla.
Foio começo do fim.
- Haydi Intel, haydi.
Estes Intel Macs são duas vezes mais rápidos e com câmara incorporada, está bem?
Bu Intel Mac'ler iki kat hızlıdır ve kameraların içinde var.
Os relatórios da Intel indicavam haver insurrectos.
- Intel raporuna göre o bölgede asiler vardı.
Estive na Intel por mais de duas décadas.
Bakın, 20 seneyi aşkın bir süredir INTEL adına çalışıyorum.
E de alguma maneira tem o logótipo da Intel gravado nas suas moléculas.
Ve nasıl olduysa molekülleri üzerine konulmuş bir INTEL logosu var.
Estivemos com a Intel
Newark Havaalanı'nda
O tipo que fundou a Intel disse que de dois em dois anos o número de transístores num chip de computador duplica.
Intel'i kuran adam, bilgisayar işlemcilerindeki transistör sayısının,.. ... her sene en az iki kat artacağını söyledi.
Muito bem, enquanto eu tento aceder ao espaço com um processador da Intel, talvez possas ir ver o Cosmos, usando as velhas maneiras.
Tamam ben bilgisayarla uzayın derinliklerini araştırırken... Belki sende evreni..... eski tarzda araştırmalısın.
O nosso Intel indica o intercâmbio não vai ter lugar até mais tarde.
İstihbaratımız takasın daha sonra yapılacağını gösteriyor.
Eles têm os seus próprios serviços de inteligência.
Kendi intel varlıkları var.
As nossas informações revelaram que este contentor saíu do Iraque algures no mês passado.
Intel'imiz ortaya çıktı bu konteyner geçen aya kadar biraz Irak'ta kaldı.
Eu não quero ouvir mais nada sobre gente a reter a Intel.
Bundan sonra bilgi saklayan adam olduğunu duymak istemiyorum.
- O Senado e o Comité de Vigª. de Intelª.
Senato ve İstihbarat Gözetimi Komitesine.
Washington culpa a inteligência pelo erro.
Washington intel sistemini suçluyor.
O Anderton andava a dar informações sobre um dos seus rapazes, Arthur Max.
Bu aralar Anderton, Intel'i senin adamlarının birine, Arthur Max'e bırakıyordu.
A Inteligência fala de quebras de clima verticais.
Şuan Intel sadece, dikey hava akımı raporluyor.
Raio, este lugar tem mais informação que a INTEL. Vamos, ajuda-me.
Kahretsin bir sürü bilgi var burada.
A investigação confirma que o trabalho do Kaitan pode ser usado para produzir armas nucleares pequenas.
Intel Kaitan'in çalismalarinin minyatür silah yapiminda kullanilabilecegini onayladi.
Não, acho que ele não estará à espera que tenhamos esta informação.
No, I don't think that he's expecting us to have this intel.
Esperei pacientemente pelo momento de divulgar esta informação, com a esperança de ressuscitar a minha carreira política e finalmente redimir-me aos olhos do meu país.
I waited patiently for the moment to divulge this intel in the hopes of resurrecting my political career and finally redeeming myself in the eyes of my country.
Mas o serviços de epionagem assegura que temos um trilho livre... por isso vamos inserir-te tão depressa quanto possível.
Fakat İntel'in dediğine göre bizim uçuş rotamız temizmiş öyleyse oraya çok daha kolay bir şekilde girebileceğiz. 72 00 : 08 : 19,094 - - 00 : 08 : 20,989
A espionagem não faz a menor ideia.
Lanet İntel'de hiçbir bilgi yok.
E esta é a última foto conhecida do nosso velho amigo Abubakar.
Ve İntel'in son fotoğrafıyla eski dostumuz Abubakar.
Uma bolsa do Peabody Institute, e é finalista do Intel Science Talent Search.
Ve de "Intel Bilim Yeteneklilerini Arıyor" finalisti.
Ainda não sabemos, mas estamos informando-nos constantemente e passamos imediatamente para você
Ama İntel'den düzenli olarak bilgi alıyoruz ve hepsini size de yollayacağız.
Eles vão procurar informação.
Intel'i arayacaklar.
Assim que tivermos a informação processada quero uma ligação directa com a Segurança Interna e com o Presidente.
İntel işlemci elimize geçer geçmez, Ulusal Güvenlik ve devlet başkanıyla doğrudan bir bağlantı istiyorum.
Toda a imprensa negativa, os manifestantes, segundo o "Daily Intel" ele está a pensar em demitir-se.
- Daily Intel, oteli işini bırakacağını yazıyor.
Esta informação foi o que me trouxe à cidade.
İntel'in bu küçük bilgisi beni şehre getirdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]